Ürünler Yetiştiricilik Süs bitkileri Yet Hastalıklar Zararlılar İletişim
Bitkilerin, Tüm Besin İhtiyaçlarını Karşılayan En Kaliteli Gübrelerin Toptan Satışı
Muzda mycosphaerella yaprak lekesi, Sigatoka Hastalığı veya Siyah Sigatoka
Mycosphaerella fijiensis M. Morelet, Mycosphaerella musicola R. Leach ex J.L. Mulder
Genç yapraklar ila üstten üçüncü veya dördüncü yaprak ilk belirtileri gösterir.
Enfekte olmuş bitkilerde sarı bir çiçek tacı ve damarlara paralel uzanan grimsi bir merkez ile yeşil üzerinde küçük iğ şeklinde noktalar gözlenebilir.
Parmaklar küçük görünür, etleri kabarık pembemsi bir renk alır ve meyve hastalık salgını sırasında neredeyse olgunlaşmışsa depolaması çok zor olur.
Hastalığa rüzgar, yağmur, kurutulmuş ve enfekte olmuş yapraklar tarafından taşınan konidiyum tarafından yayılan Mycosphaerella fijiensis (Morelet) mantarı neden olur.
Mücadele için kültürel yöntemlerin kullanımı çok önemlidir.
Amaç, yaprakların nemli olduğu ve sporların gelişmesi ve hastalık yayılması için gereken süreyi kısaltmak için nemi düşürmektir.
Sadece ticari amaçlı tarlaların mantar ilaçları kullanması tavsiye edilir:
Koruyucu Mantar İlaçları (bitkilerin yüzeyinde kalır)
Sistemik Mantar İlaçları (bitkilerin içine nüfuz eder).
Sigatoka Hastalığı, muz yapraklarına saldıran Mycosphaerella spp . tarafından oluşturulan bir mantar düşmanları kompleksidir .
Enfekte muz ağaçları, yağmur ve rüzgar yoluyla mantarı yayarak sonunda uygun meyve verme potansiyelini engeller.
Bu hastalığın birkaç türü vardır ve en saldırganı siyah Sigatoka'dır .
Muzda Mycosphaerella yaprak lekesi (Sigatoka) hastalığına; Mycosphaerella fijiensis (anamorph: Paracercospora fijiensis) ve Mycosphaerella musicola (anamorph: Pseudocercospora musae ) etmenleri neden olmaktadır.
Mycosphaerella fijiensis etmeni siyah sigatoka olarak bilinen siyah yaprak çizgi hastalığına neden olurken, Mycosphaerella musicola ise sarı sigatoka olarak bilinen yaprak leke hastalığına neden olmaktadır.
Bu etmenler konidiospor ve konidiofor özelliklerine göre morfolojik olarak ayırt edilebilir. P. fijiensis’in konidiosporun konidioforla birleşim noktasında kalınlaşmış hücre duvarı bulunurken, P. musae konidiosporun da kalınlaşmış hücre duvarı yoktur.
Konidiosporlar zeytin yeşili renginde düz veya kıvrıktır. P. fijiensis’in konidiosporu 1-10 bölmeli iken P. musae konidiosporları 0-6 bölmelidir.
Konidioforlar; P. fijiensis’ te ince uzun koni şeklinde, P. musae’ da ise kısa ve şişe şeklindedir.
Muzda Mycosphaerella yaprak leke hastalığına neden olan her iki etmen konidiospor ve askospor üretmektedir.
Konidiosporlar su, yağmur ve rüzgarla kısa mesafelere taşınırken, askosporlar rüzgarla daha uzak mesafelere taşınarak enfeksiyonlara neden olmaktadır.
Etmenlerin sporları 25-29°C sıcaklık, yüksek nispi nem veya 2-3 saat süren yaprak ıslaklık süresinde çimlenerek, M. fijiensis 2-3 gün, M. musicola ise 4-6 gün de enfeksiyona neden olmaktadır.
Hastalığın belirtisi sıcaklık ve neme bağlı olarak 20-70 gün sonra görülmektedir.
Sigatoka Hastalığının Belirtileri
Yapraklarda kahverengi veya gri lekeler
Yaprak lekelerini birbirine bağlayan koyu çizgiler
Sarı yapraklar
Erken olgunlaşma, verim ve kalitenin azalmasına neden olur
Yaprak ölümü
Sigatoka Hastalığıyla Başa Çıkmak
BBTV gibi, Sigatoka Hastalığını ortadan kaldırmak için yapabileceğiniz çok az şey var.
En iyi seçenekleriniz, bahçenizi semptomlar açısından izlemek ve enfekte bitkileri çıkarmak gibi önleyici tedbirlerdir.

SİYAH SİGATOKA HASTALIĞI:
Enfeksiyonun ilk devresinde yaprağın alt yüzünde 0.25 mm’den küçük beyazımsı lekeler görülür.
Bu aşama ‘başlangıç benek lekesi’ olarak adlandırılır.
Lekeler yaprağın üst ve alt kısmında 1-2 mm uzayarak kırmızımsı- kahverengi bir renk alır.
Yaprağın üst kısmındaki çizgiler, yuvarlak ya da eliptik şekilde kalınlaşarak siyahlaşır ve etrafında sarı hale oluşur.
Bu aşamada lekeler üzerinde konidiospor ve konidioforlar mevcuttur.
İlerleyen dönemde sarı hale ile kaplanmış lekenin ortası siyah bir sınırı olan soluk gri renge döner.
Askosporlar bu dönemde görülür.

SARI SİGATOKA HASTALIĞI:
Yaprağın üst kısmında yaklaşık 1 mm uzunlukta küçük sarı veya açık yeşil çizgi şeklinde ilk lekeler görülür.
Lekeler 3-4 mm büyüklüğünde sarı çizgilere dönüşür.
Çizgiler büyük lekeler şeklinde uzayıp genişler ve lekenin ortası pas rengini alır.
Leke büyüklüğü 12-15 mm x 2-5 mm’ye ulaştığında lekenin etrafında sarı bir hale görülür.
Lekenin ortası koyu kahverengiden siyaha dönerek kurur ve daha sonra renk grileşir.
Askosporlar bu dönemde oluşur.