BİTKİ BESİN NOKSANLIKLARI, BELİRTİLERİ, GİDERİLMESİ
☑ Bitkilerde beslenme bozuklukları denilince, yaygın olarak akla mutlak gerekli olan bir elementin yetersizliği yetersizliği neticesinde bitkinin büyüme ve
gelişmesinde görülen duraklama, zayıflama gibi olumsuzluklar gelmektedir.
☑ Oysa beslenme bozukluğu, herhangi bir besin elementinin yetersizliğinden kaynaklanabildiği gibi, fazlalığından da kaynaklanabilmektedir.
Besin elementi olsun veya olmasın, herhangi bir mineral elementin, bitkinin yaşama ortamında belli bir düzeyin üstünde bulunması bitkide ciddi zararlara neden
olabilmektedir.
Bununla birlikte, bitkilerde beslenme bozuklukları, intensif tarıma geçilmesiyle birlikte, öncelikle besin elementlerinin noksanlıkları şeklinde ortaya çıkmıştır.
Halen de en yaygın beslenme bozuklukları, mineral besin elementlerinin eksikliklerinden kaynaklanmaktadır.
☑ Fakat gerek kültür bitkilerindeki besin eksikliklerini gidermek ve çok ürün almak İçin kullanılan gübrelerin zaman zaman aşırı miktarlarda kullanılması, gerekse
endüstriyel veya tarımsal nedenlerle toprak, su ve atmosferde kimi elementlerin miktarının doğal sınırların çok üzerine çıkması, o ortamda yetişen bitkilerde bazı
toksik etkiler yapmaktadır ki bunlar da, günümüzde çok da seyrek olmayan bir sıklıkta görülen beslenme bozukluklarıdır.
Bitkilerde ortaya çıkan beslenme bozuklukları bitki gelişmesini geriletir, hatta kimi hallerde gelişmeyi tamamen durdurarak bitkinin ölmesine neden olur.
Bitki gelişmesinin gerilemesi, verim kaybı veya az ürün anlamına gelir.
☑ Bu nedenle bitkilerde beslenme bozukluğu olmaması için önceden önlem alınması, eğer herhangi bir nedenle bir beslenme bozukluğu ortaya çıkmış ise bunun en hızlı
bir şekilde giderilmesi, pratik tarımda verim açısından hayati önem taşır.
☑ Beslenme bozuklukları sadece verimi düşürmekle kalmaz, aynı zamanda elde edilen ürünün kalitesinin bozulmasına, bitkinin hastalıklara, soğuk ve susuzluğa
dayanıklılığın azalmasına neden olur.
☑ Yeterli ve dengeli bir, şekilde beslenmeyen bir kültür bitkisi, viral, bakteriyel ve fungal hastalıklara karşı çok daha hassastır.
Hem hastalıklara daha kolay yakalanır, hem de hastalıktan daha çok zarar görür.
Bu itibarla, özellikle intensif bitki yetiştiriciliği yapanlar nemli ve sıcak ortamlarda, hastalık olasılığı çok yüksek olduğu için, bitkilerin hastalıklara
dayanıklılığı artıracak olan doğru ve tam beslenme fevkalade büyük önem taşır.
☑ Verim kaybı bakımından hiç akıldan çıkarılmaması gereken bir husus vardır ki pratik tarımda oldukça önemlidir.
Bir kültür bitkisinde görülen herhangi bir besin elementinin noksanlığı veya aşırı fazlalığından ileri gelen bir beslenme bozukluğu verimde kesinkes bir düşmeye
sebep olur.
BİTKİ BESİN NOKSANLIĞI OLMASINI BEKLEMEYİN
Besin elementi eksikliği görülen bitkiler daha az dirençlidir ve çeşitli hastalıklara karşı daha duyarlıdır.
Bitki besin noksanlığı görülmeden, düzenli bitki besleme yapınız. Her sene toprak analizlerinizi yaptırın.
Aşağıdaki noksanlıklar görüldüğünde, “ARAMAKTAN ÇEKİNMEYİN”
Bahçenize en uygun gübreyi seçmenize yardımcı olalım.
Noksanlıkların önüne geçmek için, ilk yapraklar serçe gagası kadar olduğundan itibaren düzenli gübre kullanınız.
Noksanlıklar yaprakta görüldüğü anda müdahale edilirse noksanlık düzelebilir, noksanlık meyveye geçtiğinde geriye dönüş yoktur.
☑ Diyelim ki bir besin elementinin noksanlığı görülmüş olsun hemen gübreleme yapılarak o besin elementinin noksanlığın giderilmesi elbette ki pratiktir, ancak
noksanlık giderildi diye verim kaybına uğramadığımızı düşünmek yanlıştır.
Bitkiden tam verim alabilmemiz için, besin noksanlığın hiç görülmemesi gerekirdi.
Noksanlık bir kere ortaya çıktıktan sonra, az veya çok verim kaybı olacaktır.
Ancak noksanlık ne kadar şiddetli olursa ve ne kadar uzun sürerse verim kaybı da o kadar büyük olacaktır.
☑ Dolaysıyla iyi bir bitki yetiştiriciliği için beslenme açısından ilk tedbir bitkinin besin ihtiyacı baştan iyi hesaplanarak gübrelemenin tam yapılmasıdır.
Bu şekilde bitki de bir beslenme stresi ortaya çıkmasının önüne geçilebilir ve bitkinin verim potansiyeli ne uygun bir ürün elde edilir.
Ama eğer elde olmayan nedenlerle bir beslenme bozukluğu tespit edilmiş ise, o zaman da yapılacak iş derhal o bozukluğu giderecek önlemleri almaktır.
☑ Bunu yapmakla da ürün kaybının büyümesinin önüne geçmiş oluruz.
Eğer beslenme bozukluğu giderilmezse verimde ve ürünün kalitesinde çok büyük kayıplar ortaya çıkar, ürünün tümüyle kaybedilmesi de söz konusu olabilir.
☑ Bir bitkide herhangi bir besin elementinin noksanlığı çok çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilir.
İlk akla gelen sebep toprakta o besin maddesinin yeterli miktarda bulunmamasıdır.
Sebeplerden birisi bu olmakla birlikte daha pek çok nedenle de bitkide besin noksanlığı görülebilmektedir.
☑ Örneğin toprakta yeterli su ve hava bulunmaması, yüksek veya düşük toprak reaksiyonu (pH) , organik maddenin düşük veya çok yüksek olması, fazla miktarda kireç
bulunması, drenaj yetersizliği, bozuk strüktür gibi toprak koşulları bu nedenlerden bazılarıdır.
Aynı Şekilde düşük veya yüksek hava sıcaklığı, aşırı bulutluluk ve benzeri nedenlerle ışık yetersizliği, transpirasyonu azaltan hava koşulları gibi iklimsel
etkenler de bitkilerin besin alımını azalttığı için besin noksanlığı görülmesine yol açabilmektedir.
☑ Bütün bunlardan başka insanlar da yanlış kültürel uygulamalar nedeniyle bitkide besin maddeleri noksanlığına sebep olabilmektedirler.
Örneğin yanlış budamalar, yanlış toprak işlemesi, dengesiz ve aynı gübrelemeler, aşırı sulama gibi uygulamalar bitkilerde beslenme bozukluklarına sebep olabilir.
Bu bozukluklar bir veya birden çok elementin noksanlığı olabileceği gibi, fazlalığı da olabilir.
☑ Bitkilerde bir beslenme bozukluğu olduğu zaman, çoğu defa bunu belli ederler.
Gelişmede yavaşlama, yapraklarda küçülme veya bazı şekil bozuklukları, sürgün sayısında azalma ve sürgün boyunun kısalması, yapraklarda bazı renk değişiklikleri en
belirgin beslenme bozukluğu semptomlamdır.
Özellikle yapraklarda görülen renk değişiklikleri, besin elementlerinin cinsine göre tipik olduğundan, noksanlık veya fazlalığın sebebinin anlaşılmasında oldukça
yardımcı olur.
☑ Beslenme bozukluklarının, özellikle beslenme noksanlıklarının hızlı bir şekilde teşhis edilmesi önemlidir.
Çünkü noksanlık sebebinin teşhis edilmesi o noksanlığın giderilerek ürün kaybının önüne geçilmesi için şarttır.
Yukarıdaki paragraflarda açıklanmış olduğu gibi, noksanlık stresi ne kadar uzun sürerse, ürün kaybı da o kadar fazla olacaktır.
☑ Noksanlığın teşhiside, o besin elementinin noksanlığında ortaya çıkan semptomların bilinerek tanınması oldukça önem taşır.
Teşhiste bize kolaylık sağlayan bir husus, belli bir besin elementine ait noksanlık semptomlarının, değişik bitkilerde birbirine oldukça benzemesidir.
Bununla birlikte, bitkilerde görülen bir beslenme bozukluğunu, sadece semptomlara bakarak kesin bir şekilde teşhis etmek her zaman mümkün olmayabilir.
Her şeyden önce böyle bir iş önemli derecede tecrübe kazanmış olmayı gerektirir.
☑ Çünkü beslenme bozukluğunda bitkilerde ortaya çıkan arazlara benzeyen görüntüler yukarda kısaca değinilen birçok sebepten ileri gelebileceği gibi, ayrıca biyotik
faktör denilen birçok böcek, virüs mantar ve bakteri zararları da benzer görüntüler yaratabilir.
☑ Bunun dışında kullanılan zirai mücadele ilaçları ve hormonlar da yüksek dozlarda kullanıldığında bitkilerde beslenme bozukluklarına benzer arazlar yaratabilmektedir.
Beslenme bozukluklarına ait semptomların gözle tanınmalarını güçleştiren bir diğer önemli sebep de, pratikte birçok durumda birden fazla besin maddesi noksanlığının
aynı anda ortaya çıkmasıdır.
Böyle durumlarda birden fazla besin maddesi noksanlığına ait semptomlar birbirine karıştığı için teşhis oldukça güçleşir.
Üretilen yeni genotiplerde besin noksanlıklarına ait simptomlar bugüne kadar bilinenlerden farklı olabilmektedir.
☑ Buna iyi bir örnek yüksek verimli ve hızlı büyüyen pamuk varyetelerinde görülen potasyum noksanlığıdır.
Potasyum noksanlığı semptomların yaşlı yapraklarda görülmesine karşın, hızlı büyüyen yüksek verimli bazı pamuk çeşitlerinde önce genç yapraklarda ortaya çıkmakta
ve yukarıdan aşağıya doğru yayılmaktadır.
Bu nedenle de bu tür potasyum noksanlığı anormal potasyum noksanlığı olarak adlandırılmıştır.
☑ Bütün bu sayılan güçlükler, beslenme bozukluğunun teşhisinin zor olduğunu söyleyerek, bu konuda çalışanları korkutmak için değildir elbet.
Amacımız bitkilerdeki beslenme bozuklukların teşhisini çok basit bir iş olarak algılayarak yanılgıya düşülmesini, yanlış teşhis konulmasını önlemektir.
Çünkü yanlış teşhise dayanarak yapılacak gübre uygulamaları sadece gübreleme masraflarının boşa gitmesine neden olmayacak, fakat aynı zamanda bitkiyi beslenme
bozukluğundan kurtarmayacağı için ürün kaybının da büyümesine, belki ürünün yok olmasına yol açabilecektir.
Oysa konu hakkında yeterli bilgi ve deneyime sahip olan kişilerin, beslenme bozukluklarının semptomları tanıyarak gözle teşhis edilmesinin çok avantajları vardır.
Gözle teşhis, her şeyden önce zaman almayan, çok hızlı ve hiç masrafı olmayan bir teşhis yöntemidir.
Oysa toprak ve bitki analizlerine dayanarak bir simptomun teşhisi hem ciddi bir bedel ödemeyi hem de uzun sayılacak bir zamanı gerektirir.
Masrafın yanında zaman kaybı da çok önemlidir.
☑ Besin eksiklikleri kıvrılarak akan nehirlere benzerler.
Bir besin elementi noksanlığının yarattığı bir stres varsa bunu gidermek için yapılması gereken gübreleme ne kadar geç yapılırsa üründe verim ve kalite kaybı o
kadar büyük olur.
☑ Bununla birlikte beslenme bozukluklarının teşhisinde, gözle yapılan tetkiklere ilaveten toprak ve bitki analizlerinden de yararlanılması doğru teşhis için önemlidir.
Özellikle gözle teşhiste kuşkuya düşülüyorsa mutlaka toprak ve yaprak analizlerine de başvurulmalı ve toplanan bilgiler birlikte değerlendirilmelidir.
Bu şekilde hem gözle konulan teşhisin doğruluğu belirlenmiş olur ve varsa bir yanlışlık düzeltilir, hem de eğer noksanlık başka sebeplere dayalı olarak ortaya
çıkmış ise bu tespit edilir.
☑ Toprakta bir besinin mutlak noksanlığının dışında beslenme bozukluğuna neden olan bazı faktörlerin elimine edilmesi, noksanlığın tekrarını da önleyeceği için
gübrelemeye göre daha ucuza gelebilir ve daha da kesin etkili olabilir.
Bitki analizleri ile besinlerin bitkideki miktarları belirlendikten sonra bunların normal olup olmadıklarının tespiti için de uygulayıcıların bu konuda bilgi sahibi
olmaları zorunludur.
☑ Çeşitli bitkiler için ideal sayılan besin miktarları çizelgeler halinde ileriki bölümlerde verilmiştir.
Böylece yetiştiricilerle bire bir temas da olup, onların sorunlarına çare aramak, öneride bulunmak durumunda olan insanlara önemli bir kolaylık sağlanmıştır.
☑ Her bir besin elementinin noksanlığında bitkilerde görülen arazların o elemente has ve tecrübeli bir göz tarafından tanınabilmesi, bütün
dünyada bitki besleme ile için bilim adamlarını, pratik tarımcılara yardımcı olacak yayınlar yapmaya yöneltmiştir.