Ülkemizde ve Dünyada insan yaşamının her döneminde bu kadar önemli bir temel besin maddesi olan şekeri ve şeker pancarını daha bol, kaliteli ve
ekonomik üretmek, ve üretici gelirlerini arttırmak için; Anız bozma ve sonbahar sürümünden, ilk baharda toprak hazırlığı, gübreleme, ekim, bakım,
mücadele, sulama, hasat ve silolamaya kadar tüm işlemlerin nasıl ve ne zaman yapılması gerektiğinin üretici tarafından çok iyi bilinmesi gerekir.
Pancar tohumu küçük ve çıkan filiz hassas olduğundan çimlenme ve ilk gelişme döneminde korunmalıdır. Toprağın sıkıştırması ( kaymak tabakası ),
don haşereler yabancı ot ilaçları, filiz mantar’ i hastalıkları dikkatle takip edilmelidir.
Toprak işlemesi derin olmalı, kök derinliğine su tabakası birikmemelidir. İlk gelişmede yeterli sıcaklığın mevcut olması gereklidir. Olgunlaşma
döneminde pancar yüksek ısıdan olumsuz etkilenir ( özellikle gece sıcaklıkları) Pancar tohumu küçük ve çıkan filiz hassas olduğundan çimlenme ve
ilk gelişme döneminde korunmalıdır. Toprağın sıkıştırması ( kaymak tabakası ), don haşereler yabancı ot ilaçları, filiz mantar’ i hastalıkları
dikkatle takip edilmelidir. Toprak işlemesi derin olmalı, kök derinliğine su tabakası birikmemelidir. İlk gelişmede yeterli sıcaklığın mevcut
olması gereklidir.
Olgunlaşma döneminde pancar yüksek ısıdan olumsuz etkilenir ( özellikle gece sıcaklıkları )
NOKSANLIK OLMASINI BEKLEMEYİN
Bitki besin noksanlığı görülmeden, düzenli bitki besleme yapınız. Her sene toprak analizlerinizi yaptırın, Teknik ekiplerimiz geldiğinde gösteriniz veya WhatsApp üzerinden gönderin.
Aşağıdaki noksanlıklar görüldüğünde, “ARAMAKTAN ÇEKİNMEYİN”
bahçenize en uygun gübreyi seçmenize yardımcı olalım.
Noksanlıkların önüne geçmek için, ilk yapraklar serçe gagası kadar olduğundan itibaren düzenli gübre kullanınız.
Noksanlıklar yaprakta görüldüğü anda müdahale edilirse noksanlık düzelebilir, noksanlık meyveye geçtiğinde geriye dönüş yoktur.
ŞEKER PANCARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE DEMİR NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde demir noksanlığında, kloroz, belirtileri meyve ağaçlarının genç yapraklarında hafif sarılıkla başlar.
Damarların yeşil kalarak damar aralarının sarıdan sarımsı-beyaza kadar değişen renk açılmaları demir noksanlığının tipik belirtisidir.
Toprak ve hava koşullarına bağlı olarak genç yapraklarda başlayan interveinal klorotik belirtiler, yaşlı yapraklarda hızla yayılır.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde demir noksanlığında, en ince damarlar dahi yeşil kalarak bu damarlar arasındaki kısımlarda renk tamamıyla sarıya döner.
Geniş yapraklı bitkilerde yapraklar adeta sarı zemin üzerinde yeşil bir ağ manzarası gösterirler.
Noksanlığın çok şiddetli olduğu durumlarda, damarlar da sararır.
pH analizini mutlaka yaptırın,
pH yı düzenlemeden gübreleme yapmayın, teknik ekibimizi ARAMAKTAN ÇEKİNMEYİN.
Demir noksanlığının çok tipik bir özelliği, yapraklar ne kadar genç ise belirtilerin o kadar şiddetli ve belirgin olmasıdır.
Diğer besin noksanlıklarından farklı olarak, demir noksanlığının bir tipik özelliği de, klorozlu yaprakların kolay kolay ölmeden canlı kalmalarıdır.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde demir noksanlığında, bununla birlikte noksanlık çok çok şiddetli ise yapraklarda ölme de görülebilir.
ŞEKER PANCARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BOR NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde bor noksanlığı sebep olduğu hastalıklar içerisinde, pancarlarda görülen öz çürüklüğü en çok bilinenidir.
Pancarlardaki bor noksanlığı özellikle kurak yıllarda ve
uzun süren kurak periyotlardan sonra görülür.
Bu bakımdan bor noksanlıkların sorun olduğu yere sulama aralıklarının ayarlanmasına özel dikkat
gösterilmelidir.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde bor noksanlığında, noksanlık halinde önce büyüme geriler, genç yapraklar birbirine yakın bir şekilde oluşurlar ve alt kısıma doğru daralırlar.
Damarlar
arasında sarımsı yeşil ve sarı renkli lekeler oluşur.
Yapraklar kıvrılır.
Genç ve orta yaprakların saplan üzerinde yara kabuğuna benzer, gri - koyu
kahve kabarcıklar oluşur.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde bor noksanlığında, yumru içinde kahverengi halkalar şeklinde başlayan öz çürüklüğü, ilerledikçe dokuları tamamen öldürür ve pancarın içinde
siyah çürük bir kısım oluşur.
Öz çürüklüğü depolama sırasında artar.
Öz çürüklüğü çok ciddi ürün kaybına neden olur.
Bor noksanlığı, bitkilerde en çok görülen mikro besin noksanlığıdır. Dünya çapında en yaygın mikro besin noksanlığıdır ve
mahsul üretiminde ve mahsul kalitesinde büyük kayıplara neden olur.
Bor noksanlığı bitkilerin vejetatif ve üreme gelişimini etkiler, hücre genişlemesinin engellenmesine,
meristemin ölümüne ve doğurganlığın azalmasına neden olur.
Bitkiler hem suda çözünür hem de çözünmez biçimde bor içerir.
Sağlam bitkilerde suda çözünebilen bor miktarı, sağlanan bor miktarı
ile dalgalanma gösterirken çözünmeyen bor ise değişmez. Bor noksanlığının görünümü, suda çözünmeyen borun azalması ile çakışmaktadır.
Çözünmeyen borun fonksiyonel form olduğu, çözünür borun ise fazlalığı temsil ettiği görülmektedir.
Bor, yüksek bitkilerin büyümesi için gereklidir. Elementin birincil işlevi bitkilerde hücre duvarına yapısal bütünlük sağlamaktır.
Diğer işlevler muhtemelen ve diğer Metabolizma yolların bakımını içerir.
Bor, oksidasyon ve fotosentez süreçlerini aktive eder.
ŞEKER PANCARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FOSFOR NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Şeker
pancarı yetiştiriciliğinde fosfor noksanlığında, gelişme geriler ve bitkiler normale göre kısa kalırlar.
Buna karşılık yapraklar sert ve dik haldedirler.
Bazı durumlarda yaprak sapları yatık, yere paralel dururlar.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde fosfor noksanlığında, yapraklar normalden küçük olurlar ve mor veya siyahımsı kahve lekelerle kaplıdır.
Yaprak kenarlarında nekrozlar oluşur.
Yaşlı yapraklar sarımsı yeşile döner ve erken ölürler.
Bitkinin gelişmesinde azottan sonra en önemli besin elementi fosfordur.
Topraktaki ve bitkideki fosfor miktarı azot ve potasyuma göre daha düşük düzeydedir.
Ancak fosfor, azotun aksine topraktan yıkanıp kaybolmaz.
Zira, bitki genç döneminde (60--65 cm boya ulaşıncaya kadar) normal büyüme sağlayabilmek için dokularında yüksek oranda fosfora ihtiyaç duymaktadır.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde fosfor noksanlığında, yapraklar genellikle normalden daha koyu yeşil renkli Birçok tek yıllık bitkilerin yaprak ve gövdesinde fosfor noksanlığında
kırmızı, kırmızımsı mor renk meydana gelir.
Kırmızı renk, fosfor noksanlığında antosiyanin oluşumunun artmasından kaynaklanmaktadır.
Yapraklarda ve bazı bitkilerde, örneğin mısır bitki gövdesinde görülen kırmızı ve kırmızımsı mor renk fosfor noksanlığının tipik belirtileri
olup tanınması kolaydır.
Meyve ağaçlarında fosfor noksanlığı yaşlı yaprakların kahve kırmızımsı kahverengine dönüşmesine ve erken döküme sebep olur.
Fosfor noksanlığı belirtileri önce yaşlı yapraklarda görülür.
Genç yapraklar sağlıklı gibi görünmekte iseler de normalden daha küçük olurlar.
Noksanlığın uzun sürmesi halinde yaşlı yapraklarda kahve renkli nekrozlar oluşur.
Normal koşullarda fosfor fazlalığının bitkiler üzerindeki olumsuz etkileri daha çok dolaylı etkilerdir.
Çünkü fosfat iyonlari toprakta silo bu şekilde tutulma özelliğine sahipler ve bu nedenle bitki bünyesine aynı yüksek miktarlarda fosfat iyonu girişi
kolay rastlanan bir durum değildir.
Bununla birlikte aynı miktarda verilen fosforlu gübreler, çinko demir gibi mikro element noksanlıklarına neden olurlar.
Fosfor fazlalığı kalsiyum, bor ve mangan noksanlıkları da yaratabilmektedir.
ŞEKER PANCARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÇİNKO NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Şeker
pancarı yetiştiriciliğinde çinko noksanlığının tipik belirtisi, daralmış, küçülmüş yapraklar ve yaprakların rozetlenmesidir.
Yaprak yüzeyin de damar kenarları yeşil kalmak üzere, damar aralarında sari mozaik şeklinde lekeler oluşur.
Şeker pancarıde çinko noksanlığında ağaçlarda cüce yaprak ve bozuk yapraklar oluşur
Noksanlık çok şiddetli değilse sadece yaprakları etkiler, sürgün gelişimi normal devam eder.
Ancak noksanlık şiddetli ise sürgün gelişimi tamamen durur.
Yapraklarda kloroz, nekrotik lekeler görülür ve yapraklar bronzlaşır
Sürgünlerde meyve tomurcuğu sayısı azalır veya tamamen yok olur.
Bitkiler bodurlaşır küçülür
Şeker pancarı ağaçlarında noksanlığı en çok görülen bitki besin maddesi çinkodur.
Özellikle fosfor fazlalığı nedeniyle ortaya çıkan çinko noksanlığı, Şeker pancarılerde çok yaygındır.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde çinko noksanlığında, yeni çıkan yapraklar sarımsı yeşil renkli olurlar.
Noksanlığın Demir olması halinde, yaprak ayası beyazımsı bir renk alırken, damarlar ve yaprak
sapları bir süre yeşil renklerini korurlar.
Bu görüntü pancarda beyaz leke hastalığı olarak adlandırılır.
Sıcak, güneşli havalar bu simptomu artırır.
Çinko yetersizliği, aşırı alkali topraklarda ( p H 9. 0 ve üzeri ) görülür.
Şeker pancarı bu elemente karşı, mısır ve baklagillerden daha az hassastır.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde çinko noksanlığında, yaprakların gelişimi yavaşlar ve ortadaki genç yapraklarda bir sararma görülür.
Yaprağın üst yüzeyinde damarlar arasında sarı veya beyazımsı
lekeler oluşur.
Daha sonra yaprağın damar araları kurur fakat damarlar yeşil ve kabarık kalır.
Türkiye'de çinko noksanlığı özellikle
Güney Anadolu'da Şeker pancarı alanlarında ve Orta Anadolu pancar ekim alanlarında görülmektedir.
ŞEKER PANCARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE POTASYUM NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde potasyum noksanlığında, yaprak kenarlarında sarımsı kahve renkli nekrozlar oluşur, geriye doğru kıvrılma ve olgunlaşmadan dökülme görülür.
Meyveler normalden küçük, ince kabuklu ve asidik olurlar.
Şeker pancarıde potasyum noksanlığı çeken ağaçlarda turgor basıncı düşer ve su stresi olunca bitkiler gevşek dokulu bir hal alırlar.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde potasyum noksanlığında, kuraklığa ve dona karşı dayanıklılık zayıflar.
Aynı şekilde hastalık etmenlerine ve tuzlu toprak koşullarına karşı bitkiler çok daha duyarlı olurlar.
Bitki dokularında ve hücre organellerinde anormal gelişmeler görülür.
Bitkide ksilem ve floem dokuların oluşumu geriler. Dokularda ligninleşme azalır. Bunun sonucu olarak potasyum noksanlığında gövde
zayıflar.
yapraklar mavimsi yeşil renkli ve aşağı doğru kıvrık olurlar.
Damar aralarında sarıdan kırmızımsı kahveye kadar değişen tonlarda renk açılmaları olur.
Renk değişiklikleri yaşlı yapraklardan ve yaprak kenarlarından başlayarak ilerler sonunda yapraklar solar ve ölürler.
Potasyum noksanlığı olan şeker
pancarının genellikle mat yeşil renkte olup hafif kıvrımlıdır ve kenarlarında sararmalar meydana gelir.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde potasyum noksanlığında, noksanlık durumu arttığında sararmış alanlar
genişleyerek kırmızımsı kahverengiye dönüşürler.
Potasyum, bitki bünyesinde kolayca yer değiştirir.
Bu yüzden belirtiler ilk olarak yaşlı yapraklarda
sonra daha genç yapraklarda ortaya çıkar.
Yeni yapraklar yeşil kalsalar bile küçük ve gelişmemiş durumdadırlar.
Sodyum noksanlığı belirtileri de
benzerdir.
Potasyum ve sodyum noksanlığında ortaya çıkan belirtileri magnezyum noksanlığınde görülen belirtilerden ayırt etmek oldukça zordur.
Yaprak
veya toprak analizleri yapılarak karar verilmelidir.
Bu iki besin elementinin yetersizliği, genellikle aşırı fosfor veya azot kullanımında ortaya çıkar.
Gerçek bir Noksanlık özellikle hafif kumsal veya organik maddece zengin topraklarda yada yeni işlenmiş zayıf çayır topraklarında ortaya çıkabilir.
Toprak
analizleri sonucunda yapılacak gübreleme bu noksanlığı giderir.
Yurdumuzun topraklarında genellikle yeterli düzeyde bitkilere yarayışlı potasyum bulunmaktadır.
Ürününü, meyve toplanmadan komisyonculara satan çiftçilerimiz: meyveyi büyütmek için SON POTASYUM uygulamasını komisyoncu yapsın
istiyorsunuz. Fakat komisyoncu maliyetten kaçmak için potasyum uygulamasını yapmıyor. Toprak ve ağaçlar sizin, potasyum
uygulanmadığı için gelecek sezonlardaki ağaç ve meyve sağlığını riske atıyorsunuz.
ŞEKER PANCARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE AZOT NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Bu tür bir Noksanlık nitrat ilavesi ile kolay ve hızlı bir
şekilde giderilebilir. Azot bitki gelişimi için gereklidir.
Yaprak alanını artırarak, toprak yüzeyinin iyi bir şekilde kaplanmasını sağlar ve böylece
topraktan rutubet kaybı önlenir.
Aşırı azot gelişimini artırır.
Kökte az miktarda ağırlık artışı sağlanmasına karşın şeker oranını düşürür.
En uygun
gübre miktarı toprak tipine ve kaldırılan ön bitkiye göre değişir.
Gübreleme ile verilen azot, topraktaki azot kaynağına bir takviyedir.
Azot
noksanlığınin belirtileri, toprak sertliğinden dolayı kökün etkin olamaması veya sel nedeniyle kökün havasız kalması durumundada
ortaya çıkabilir.
Türkiye toprakları, toprakta azot kaynağı olan organik madde bakımından genellikle zayıftır.
ŞEKER PANCARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE MAGNEZYUM NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde
magnezyum noksanlığında, renk değişimi yaprakların uç ve kenar kısımlarından başlayıp içeriye doğru yayılır.
Kahve renkli nekrozlar
meydana gelir.
Yapraklar sarkar.
Bu görüntü pancar sarı virüsünün yarattığı simptoma benzer, sadece virüs simptomu, kenarlardan içeri doğru daha
muntazam bir yayılma gösterir.
Pancar da magnezyum noksanlığınde yapraklarda üst kenara yakın kısımlarda damarlar arasında sararmalar ve içe doğru
kıvrılmalar görülür.
Fazla etkilenmiş bitkilerde belirtiler yaprakların ortalarına doğru genişleyerek ilerler ve yaprak kenarları siyahlaşır.
Hafif
magnezyum noksanlığınden kaynaklanan belirtiler, virüs etkisi nedeniyle meydana gelen sararmalarda benzer ve virüs etkisi erken başlarsa bu belirtiler
birbiri ile karıştırılabilir.
Ancak bu ikisinin farkı şu şekilde ayırt edilebilir:
Virüsten kaynaklanan sararma parlaktır ve açık turuncudur.
Yaprak kalınlaşır ve kolay kırılır.
Magnezyum yetersizliğinde bu belirtiler görülmez.
Şeker pancarı yetiştiriciliğinde magnezyum noksanlığında, etkisini çimlenme aşamasından itibaren gösterir, düzensiz bir çimlenme görülür.
Gelişme geriler ve bitkiler normale göre kısa kalırlar.
Buna karşılık
yapraklar sert ve dik haldedirler.
Bazı durumlarda yaprak sapları yatık, yere paralel dururlar.
Yapraklar normalden küçük olurlar ve mor veya siyahımsı
kahve lekelerle kaplıdır.
Yaprak kenarlarında nekrozlar oluşur.
Yaşlı yapraklar sarımsı yeşile döner ve erken ölürler.
Magnezyum noksanlığının Sebepleri ve Ekonomik Önemi Magnezyum noksanlığı özellikle kireçli ve hafif topraklarda yaygındır, fakat diğer tip topraklarda da
görülebilir.
Noksanlık iki nedenden kaynaklanabilir.
Toprak bitki gelişimi için yeterli olacak miktarda magnezyuma sahip değilse bu gerçek Noksanlıktir.
Alınabilir magnezyum miktarı toprakta 50 ppm den fazla ise bu toprak magnezyum bakımından yeterli demektir.
Bu miktar 25 ppm daha az ise, bitki için
magnezyum yetersizliği var demektir.
Potasyum, sodyum kalsiyum gibi elementler topraktan magnezyum alımını zorlaştırırlar.
İkinci yetersizlik ise,
çeşitli nedenlerle, örneğin bazı nematodlar nedeniyle kök gelişmesi engellenen bitkilerin toprakta yeterli miktarda bulunan magnezyumu alamaması şeklinde
oluşandır.
Pancar ekiminden önce alınan toprak numunesinin analizi sonucunda magnezyum noksanlığı görülürse magnezyum uygulanmalıdır.
Toprak analizi
yapılamaması durumunda, ön bitkide magnezyum noksanlığı belirtileri görülüp görülmemesine göre karar verilebilir.
Magnezyumlu gübreler son baharda uygulanmalıdır.
ŞEKER PANCARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE MANGAN NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Yaşlı yapraklarda ağ şeklinde veya noktalar halinde klorotik lezyonlar oluşur.
Özellikle yaşlı
yapraklarda damarlar koyu yeşil renklerini korurlar.
Yapraklar kenarlardan içe doğru kıvrıktırlar.
Genellikle ilkbaharda görülmeye başlar ve yapraklar
üzerinde küçük sarı noktalar belirir.
Sararma, açık yeşil renkte kalan damarlar dışında tüm yaprak yüzeyini etkileyebilir.
Bu noktalar önceleri dağınık
haldedir fakat sonra birleşerek daha büyük lekeler oluştururlar.
Çok ciddi durumlarda bitki yavaş gelişir ve yapraklar içeri doğru kıvrılır.
Çoğu
topraklarda kökler daha derinlere
inerek topraktaki mangandan yararlanabilirler ve bu durumda mangan eksiği belirtileri kendiliğinden kaybolur.
Mangan bir iz elementtir.
Şeker pancarı tarafından alınan mangan miktarı çok azdır ve pek çok toprakta yeterli miktarda alınabilir mangan bulunur.
Bu
nedenle, mangan noksanlığı sık oluşmaz.
Fakat mangan noksanlığı görülebilir.
Örneğin, toprak pH'ının yüksek olmasından dolayı bitki çözünmemiş durumdaki
manganı, kuraklık görülüyorsa veya toprak organik maddece zenginse ( fazla miktarda organik gübrelemeden sonra veya çayır alanlar yeni sürülmüşse )
mangan noksanlığı görülebilir. Mangan noksanlığı ileri durumda ise şeker verimi % 30'a kadar düşebilir.
Bu, yalnızca mangan noksanlığınden dolayı oluşacak
verim düşümünü önlemekle, kalmaz aynı zamanda diğer yetersizliklerin ve çıkış sonrası kullanılan herbisitlerin olumsuz etkilerini
de önler.
Yetersizlik,
ağır topraklarda veya pH 6,0'nın altındaki hafif asidik topraklarda görülmez, fakat toprak fazla asidik ise ( pH 5,0'in altında ) mangan zehirlenmesi
görülebilir.
Yaprakların açık yeşil olması ve gelişmesinin yavaşlaması, azot noksanlığı belirtilerine benzer.
ŞEKER PANCARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KALSİYUM NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
dış yapraklar normal görünür, fakat daha içerdeki yaprakların gelişmesi yavaşlar ve çoğu zaman kurumuş küçük yapraklar ve yaprak sapları kalır.
Deforme
alan ve kıvrılan yaprakların uçlarında siyahlaşma belirir ve bu siyahlaşmaya genellikle 'uç yakınlığı' ismi verilir.
Daha ileri durumlarda genç yapraklar
siyahlaşır, pancarın büyüme noktası ölür ve yanlardan sürmeye başlar.
Bu durumda kökteki iletim dokuları kahverengileşir.
Daha hafif durumlarda
yapraklar, dar kahverengi veya siyahımsı bir hatla çevrelenir ve bu kısımda gelişme yavaşlarken lamina kısmında normal gelişme devam eder ve bu yüzden
topraklar kaşık şeklini alır.
Toprakta kalsiyum yetersizliği genellikle, besin elementi toksitesine ve kök yanıklığına ortam hazırlayan toprak asitliği
ile beraber görülür.
Yurdumuz topraklarında kalsiyum yeteri kadar vardır.
Çünkü topraklarımızın büyük bölümü kireçli topraklardır.
ŞEKER PANCARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÖRÜLEN HASTALIK VE ZARARLILAR
Alternaria yaprak Lekesi
Bakteriyel Yaprak Lekesi
Cercospora Yaprak Lekesi
Beyaz Çürüklük
Yaprak Kıvırcıklığı
Rhizomania
Pancar
Uru
Islak
Çürüklük
Kök
Yanıklığı
Mildiyo
Kıvırcık baş (Curly Top )
Mozaik virusu
Külleme
Kemer Çürüklük
Pancar Beni
Yaş Çürüklük
Rhizoctonia Kök Çürüklüğü
Fusarium Solgunluğu
Verticillum Solgunluğu
Silo Çürüklükleri
Phoma Yaprak Lekesi
Ramularia Yaprak Lekesi
Mor Çürüklük
Beyaz Kök Kanseri
seker Kulleme
Dana Burnu
Kalkan Böceği
Nematodlar
Pancar Pireleri
Pancar Sineği
Hortumlu Böcekler
Kırkayaklar
Mayis Bocegi
Pancar Güvesi
Pancar Leş Böceği
Atomarya
Bibio Sinekleri
Çadır Tırtılı
Salyangozlar
Sikad
Symphidler
Tel Kurtları
Tipula Sinekleri
Toprak Kurtları
Yaprak Bitleri
Yaprak Kurtları
Yay kuyruklular
ÖNEMLİ NOT
Bahçenizi her ilaçlamanızda eğer sulama veya ilaçlama suyunuzun pH sı 8 - 8.5 ise muhakkak wet yayıcı yapıştırıcı kullanınız.
(Ülkemizin birçok yöresinde toprak ve su pH sı 8- 8.5 hatta 9 a kadar çıkmaktadır.)
Üretilen bütün ilaçlar 6 - 7 pH aralığına göre üretilmektedir.
En Kaliteli ilaçlar dahi 6 ila 15 dakika arasında, % 30 varan oranlarda etkisini kaybetmektedir. (Kesilmiş yoğurt örneği gibi)
BİTKİNİZE AÇ KARNINA İLAÇ VERMEYİN
BİTKİ BESLEME Bitki besini ile birlikte ilaç verin
Buda ilacınızın etkisinin azalmasına neden olacaktır.
Bu nedenle bizim tavsiyemiz holderinize, tankınıza veya sırt pompanıza,
TANK SIRALAMASI Sırasıyla (SIRALAMAYA BOZMAYIN)
1 |
PH DÜŞÜRÜCÜ- YAYICI YAPIŞTIRICI |
İlaçlama suyunun PH sını düşürür, ilacın bozulmasını önler.
İlaçlar bitkiye uygulandıktan sonra ilacın yaprağa yayılmasını sağlar, yapraktan akmasını önler.
|
2 |
ORGANİK GÜBRE |
Bitkinin düzgün ve dengeli beslenmesini sağlar. Meyvelerin albenili, parlak, renkli, iri, dayanıklı, sert, ağır, lezzetli ve hoş kokulu olmalarını sağlar.
|
3 |
İNSEKTİSİT |
BÖCEK İLACI
Zararlı dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin. |
4 |
FUNGUSİT
|
MANTAR İLACI
(Ayrı bir kapta karıştırdıktan sonra) Hastalık dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç
kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin. |
5 |
DİĞER |
Teknik elemanlarımızca önerilen diğer iz elementler. |
Mümkün olduğunca hepsini bir arada kullanmaya çalışın, maliyetleri düşürün.
AŞAĞIDAKİ ÜRÜNLERİ HER SENE DÜZENLİ KULLANIN
KİREÇ ÇÖZÜCÜ |
Sezon başında kireçli topraklarda muhakkak kullanılmalı. Kılcal köklerin etrafını sarmış kireç kaymak tabakasını yok eder.
|
DÖNÜME 1 KG
damla sulama ile |
KÖKLENDİRİCİ |
Hücre bölünmesini hızlandırır. Dolayısıyla, bitkinin büyümesi ve gelişmesi de hızlanır.
Kök oluşumunu ve gelişimini hızlandırır.
Köklerİ kuvvetlendirir. Köklerin, özellikle uzunlamasına, büyümesi ve gelişmesi üzerine uyarıcı etkisi vardır.
|
|
ORGANİK GÜBRE
|
Çiçeklenmeden önce 1. uygulama,
meyve tutumunda 2. uygulama,
hasattan 45 gün önce 3. uygulama yapılır
Gereksinim duyulan bütün dönemlerde 300 gr / 100 lt su ile olmak üzere 2 uygulama.
|
200-300 |
DEMİRLİ GÜBRE
|
En sık görülen bitki besin noksanlığıdır.
Toprak olumsuzlukları bitkilerin, toprakta olan demiri kullanmasını engeller
Toprak analizlerini mutlaka yaptırın |
125-150 cc |
POTASYUMLU GÜBRE |
Ürünün RENK ve AROMA sını AĞIRLIK ve KALİTE sini İRİLİK ve SERT liğini belirleyen potasyumu yüksek oranda içerir.
Özellikle meyve ve sebze yapraklarında görülen yaprak kenarındaki kurumayı önler ve ürün artışını sağlar.
|
|
DAMLA SULAMA |
AZOT, FOSFOR, DENGELİ, POTASYUM
Her dönem düzenli kullanılmalı. Bitkinin NPK sı karşılanmalı
|
2-3 kg |
ÖN KARIŞIMLA KONTROL EDİNİZ
Her ilaçlamada gübre muhakkak kullanılmalıdır.
Gübreler bitkilerin strese girmesini önler. Bitkilerin mikro element ihtiyaçlarını karşılar.
Meyve tutumunu ve meyvelerin kalitesini arttırır.
Gübrelemede esas, toprak ve yaprak analizlerinin yapılmasıdır. Buna göre de eksikler giderilmelidir.
İklim ve Hava Faktörleri
Kök verimi ve pancardaki şeker varlığı bakımından iklim faktörleri çok önemlidir.
Ülkemizde değişik iklim bölgelerinde yapılan üretimler değişik
özellikler gösterir.
Denize yakın bölgelerde pancar verimi yüksek, buna karşın şeker varlığı düşüktür.
Doğu Anadolu da sert kara iklimi hüküm süren
bölgelerde kök verimi düşük şeker varlığı yüksektir.
Geçit Bölgelerinde kök verimi ve şeker varlığı normaldir.
İç Anadolu gibi iklimin çok sert olmadığı
bölgelerde hem kök verimi hem de şeker varlığının yüksek olduğu en iyi pancar bölgeleridir.
Işık ve Sıcaklık :
Pancar bir uzun gün bitkisidir.
Kök ve şeker meydana gelmesinde güneş ışığı çok önemlidir.
İlk çıkışta ısı ışıktan daha önemli gözükse de ısı arttıkça
ışık ihtiyacı da artmaktadır.
Gelişme ve şeker yapımı için ideal hava sıcaklığı 23 – 25 ° C dir. Hasattan birkaç hafta önce şeker teşekkülü için sıcaklık
çok önemlidir.
Su :
Tohum yatağının yeterli rutubete sahip olması gerekir.
Nisan – Mayıs aylarında hafif kuraklık köklerin daha derinlere inmesine ve böylece bitkinin su ve
besin maddesi yönünden daha iyi beslenmesini sağlar.
Yaprakların gelişimi ile pancarın su ihtiyacı artar.
Gelişme dönemlerinde su ihtiyacı fazladır ve yağmuru az olan bölgelerde mutlaka sulama yapılmalıdır.
Toprak
Pancar tarımı yapılacak toprakların su ve besin maddelerini tutma kapasitelerinin çok iyi olması, kaymak bağlamaması, iyi
bir toprak derinliğine sahip
olmaları gereklidir.
Pancar tarımı için en ideal toprak, organik maddece zengin, derin, kolay ısınan tınlı ve tınlı kireçli topraklardır.
Tarla Hazırlığı :
Şeker pancarı tarımında ülkemiz için tavsiye edilen ön bitki hububattır.
Toprak hazırlığında ilk işlem ön bitki hasadı sonrası bitki artıklarının toprağa
gömülerek organik maddece zenginleşmesini sağlayan (anız bozma) işidir.
Anız bozma ve ilk sürümün mutlaka sonbaharda yapılması gerekir.
İlk sürümün
sağlıklı yapılabilmesi için hububat hasadından hemen sonra gölge tavı “ toprak rutubeti “ kalkmadan toprağın sürülmesi ve
anızın karıştırılması gerekir.
Bu konuda en pratik ölçü pulluğun devirdiği toprağın kalıp şeklinde değil, devrildiği anda dağıla bilen yapıda olmasıdır.
Anızın asla yakılmaması gerekir.
Anızın kolay parçalanması için toprağa sürümle birlikte bir miktarda üre gübresi karıştırılır ve gerekirse toprak ıslatılır.
Böylece anızın çürümesi hızlanacaktır.
Tarlanın kesik ve engebeli durumda kalmaması için derin sürümden önce mutlaka çizel kullanılmalı, derin sürümden sonra ise
tırmık veya sürgü çekilmelidir.
Pulluk tabanı varsa buna karşı 2 ila 3 yılda bir ilk sürümden önce bir dip kazan pulluğu çekilmelidir.
Anız bozma işleminden sonra güz sürümüne geçmeden önce tarla kendi haline terk edilir.
Kıştan önce yapılacak güz sürümüne kadar ( son sürüm ) tarlanın otlanması halinde yüzlek olarak tırmık çekilmelidir.
Böylece toprağın su tutması sağlanmış ve yabancı otlarda öldürülmüş olacaktır.
Kıştan önce yapılacak bu son sürümle birlikte toprak analiz sonuçlarına göre tavsiye edilen son bahar gübrelemesi de aynı
zamanda yapılır.
İlk Baharda Toprak Hazırlığı :
İlk baharda toprak hazırlığı, şeker pancarı tarımının en hassas işidir.
Ekim öncesi yapılan toprak hazırlığının zamanı, bu işte kullanılan ekipmanın
kullanılış biçimi, tohum yatağının derinliği, tohumun üstünde kalacak toprağın kalınlığı ve yapısı vb. üretilecek şeker
pancarının verimini ve
kalitesini, dolayısıyla üretim ekonomisini önemli ölçüde etkiler.
İlk baharda tarla tava gelir gelmez vakit kaybetmeden tohum yatağı hazırlığına
başlanmalıdır.
Normal bir ( İntaş ) çıkışın sağlana bilmesi için; Tohum yatağının taş, kesek ve bitki artıklarından
mutlaka temizlenmiş olması gerekir.
Ağır tavda kesinlikle tohum yatağı hazırlığı, gübre ve ( herbisit ) yabancı otlara karşı zirai mücadele ilacı uygulaması yapılmamalıdır.
İlkbaharda
tohum yatağı hazırlığı esnasında azotlu gübrenin 2/3 ‘ü atılmalı ayrıca yağışlarla birlikte çıkması muhtemel yabancı otlar için
eğer kullanılacaksa
seçilen yabancı ot ilacı atıldıkta sonra tırmık veya kombi kürümler çekilerek tarla ekime hazır hale getirilmelidir.
İhtiyaç duyulan yerlerde merdane
çekilmesi de faydalı olmaktadır.
İlkbahar tarla hazırlığında toprağın fazla çiğnenmesini önlemek için ekim öncesi işlem sayısı mümkün olduğu kadar
azaltılmalıdır.
İdeal tohum yatağı hazırlığı, toprak ve iklim şartlarına göre değişmekle birlikte bunlardan en önemlisi, ilk baharda 2,5 – 3 cm
kalınlığında, homojen, ince, havalanması kolay, fırda yapıda gevşek bir tabaka ile bunun altında, ilkbaharda işlenmiş,
bitkinin almasına elverişli
yaklaşık % 10 su taşıyan nemli bir tabakanın varlığıdır.
Bu işlenmiş tabakanın üst yüzeyi arzulanan tohum yatağıdır.
Tüm bu hazırlıklar yapıldıktan sonra toprak ekime hazırlanmış olur.
Çeşit Secimi
Şeker pancarı üretiminde verim ve kaliteyi etkileyen en önemli faktörlerden biride çeşit secimidir.
Çeşit seçilirken aşağıdaki özeliklere dikkat etmek
gerekir.
Seçilen çeşit ; Ekilen yörenin iklim ve toprak yapısına uygun olmalıdır, Hastalıklara ve tohuma kalkmaya dayanıklı olmalıdır, Kök ve yaprak
verimi yüksek olmalıdır, Çimlenme gücü ve tarla çıkışı iyi olmalıdır, Standartlara göre hazırlanmış ve gerekli ilaçlarla ilaçlanmış olmalıdır, Sağlıklı,
güvenilir ve ucuz olmalıdır,
Ekim
Şeker pancarının verim ve kalitesi ile çiftçi gelirini etkileyen önemli bir faktörde ekim tekniğidir.
Don tehlikesinin büyük çapta atlatıldıgı bir
dönemde yapılan erken ekim, pancarın gelişme süresini uzattığı ve verimi arttırdığı için her zaman tercih edilmelidir.
Ekimin kusursuz olması açısından
ekimde kullanılacak mibzerlerin secimi ve gerekli ayar ve bakımlarının yapılması gerekir.
Ekimde sıra araları ile sıralar üzerindeki pancarlar arasındaki
mesafe, kök ve şeker verimini önemli ölçüde etkilemektedir.
Ülkemizde şeker pancarı 45 cm sıra arası mesafeye ekilmekte ve genel olarak 20 – 25 cm
mesafede teklenmektedir. 1 dekarda 8000 – 9000 adet bitki denemelerde en iyi sonucu vermektedir.
Ekim hızı ekim kalitesini etkileyen önemli
faktörlerdendir. Hassas mibzerlerle yapılan ekimde mibzeri çeken traktörün hızı 4 km/saati geçmemelidir.
Aşırı hız tohumların gayri muntazam
dökülmesine, derinlik ayarlarının bozulmasına, tohumların toprak yüzeyinde kalmasına neden olmaktadır.
Ekim derinliği de verim ve kalite açısından
önemli bir husustur.
Pancar tohumu 2 ila 5 cm derinliğe ekilmeli ekim esnasında sürekli kontrol edilmeli, toprağın tavı iyileştikçe daha yüzlek, tav
aşağı indikçe daha derin yapılmalıdır.
Ülkemizde genel olarak hassas mibzerle 58 ve 15 cm sıra üzeri aralıklara ekim yapılmaktadır.
Pancar ekiminin
düzgün olarak yapılması çapa ve hasat makinelerinin kullanımında büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
Normal ekimden sonra doğal faktörler, tohum çeşidi,
haşere ve hastalıklardan doğan tahribatlardan dolayı pancar sayısında % 40 dan
fazla azalma olduğu takdirde tarla ikinci defa ekilmelidir.