Genç yapraklar düzensiz lekelerde görülen interveinal kloroz ve nekroz gösterir.
Kahverengi nekrotik dokuda beyazımsı lekeler gelişir.
Semptomlar yaşlı yapraklarda da başlayabilir.
Yaprak bıçakları küçük, dar ve yukarı doğru götürülmüştür. Sürgünler bodur olabilir.
Çinko noksanlığı ile yapraklar daha küçüktür ve büyüme bodurlaşır. Yapraklar deforme olur ve içeri doğru katlanır.
Grimsi kahverengi ila bronz renkli lekeler önce yaprakların ortasında, daha sonra tüm yapraklarda görülür.
çeşitler arasında çinko noksanlığına duyarlık bakımından önemli farklar vardır.
Büyüme çok zayıflar.
Yapraklar deforme olur ve grimsi kahve veya bronz renkli lekelerle kaplanır.
Bu görüntüler Genç yapraklarda daha hâkim vaziyettedir.
Yaprak ayaları çoğunlukla kalınlaşır.
Noksanlığın Şiddetli olması halinde yaprak dökümü olur ve sonunda bitki ölür.
Bitki | Hastalık | Patojen |
Buğday | Göçerten | Gaeumannomyces graminis |
Buğday | Kök çürüklüğü | Rhizoctonia solani |
Fasulye | Tütün mozaik virüsü | Tobacco mosaic virüs |
Mısır | Rastık | Ustilago maydis |
Patates | Adi uyuz | Streptomyces scabies |
Turunçgil | Turunçgil mat solgunluğu | Bilinmeyen neden* |
Tütün | Tütün mozaik virüsü | Tobacco mosaic virüs |
Yonca | Kök çürüklüğü | Rhizoctonia solani |
Sürgünler donuk, koyu yeşil yaprakları ile dik ve incedir.
Yaprakların kenarları yukarıya doğru kesilir.
Büyüme bodur olur.
Yanal kök gelişimi inhibe edilir.
Yumru verimi azalır.
yaprak sistemi sert ve dik bir görünümdedir.
Bitkide büyüme geriler ve cüce bir gövde oluşur.
Özellikle yaşlı yapraklar yukarı doğru kıvrılır ve daha sonra yaprak kenarlarında nekrotik lezyonlar oluşur.
Yapraklar normalden küçük olur.
Yaşlı yaprak kahverengine döner ve erken döküm olur.
Bazen yumrularda kahverengi lekeler olur.
Fosfor noksanlığında yapraklar genellikle normalden daha koyu yeşil renkli Birçok tek yıllık bitkilerin yaprak ve gövdesinde fosfor noksanlığında
kırmızı, kırmızımsı mor renk meydana gelir.
Kırmızı renk, fosfor noksanlığında antosiyanin oluşumunun artmasından kaynaklanmaktadır.
Yapraklarda ve bazı bitkilerde, örneğin mısır bitki gövdesinde görülen kırmızı ve kırmızımsı mor renk fosfor noksanlığının tipik belirtileri olup
tanınması kolaydır.
Meyve ağaçlarında fosfor noksanlığı yaşlı yaprakların kahve kırmızımsı kahverengine dönüşmesine ve erken döküme sebep olur.
Fosfor noksanlığı belirtileri önce yaşlı yapraklarda görülür. Genç yapraklar sağlıklı gibi görünmekte iseler de normalden daha küçük olurlar.
Noksanlığın uzun sürmesi halinde yaşlı yapraklarda kahve renkli nekrozlar oluşur.
Fasulye, patates ve pancar gibi bazı bitkilerde nekrotik lekeler siyah ve siyaha yakın renkte olmaktadır.
Nekrotik oluşumlar daha çok yaprak kenarlarına doğru gelişir.
Noksanlığın sürekli olması halinde yapraklar olur ve dökülür.
Fosfor bitkide çok önemli bir takim organik bileşiklerin yapısında bulunur.
Bitkide enerji transferi yapan ATP bu bileşiklerin en önemlilerindendir.
Fosfor, bitkide genetik özellikleri belirleyen DNA `nın oluşumu için de gereklidir.
Kısaca açıklanan bu nedenlerden ötürü fosfor, bitki besinleri arasında önemli bir yere sahiptir.
Bitki | Hastalık | Patojen |
Buğday | Sürme | Urocystis tritici |
Domates | Erken yanıklık | Alternaria solani |
Hıyar | Çökerten | Rhizoctonia solani |
Kereviz | Pas | Puccinia spp. |
Lahana | Mildiyö | Peronospora parasitica |
Mercimek | Solgunluk | Fusarium oxysporum f. sp. lentis |
Mısır | Sap çürüklüğü | Gibberella zeae |
Pamuk | Kök çürüklüğü | Phymatotrichum omnivorum |
Pancar | Çürüklük | Phoma spp. |
Patates | Mildiyö | Phytophthora infestans |
Pirinç | Kök çürüklüğü | Sclerotium oryzae |
Turunçgil, Tütün | Kök çürüklüğü | Thielaviopsis basicola |
Üzüm | Mildiyö | Plasmopara viticola |
Alt yaprakların kenarları ve uçları sararır ve daha sonra nekrotik hale gelir.
Sonunda, marjinal sararma, Noksanlık ilerledikçe damarlar arasında yayılır.
Kenar
boşluklarını kıvrılır.
Yapraklar genellikle erken solur ve çöker.
Bitki büyümesi
çömelir ve bodurlaşır.
Potasyum noksanlığı yumrular siyah lekeler gösterir.
Kesildiğinde, hızla kararırlar. Noktalar çoğunlukla yumruların stolon ucundaki
vasküler halkanın yakınında oluşur.
Alt yaprakların kenarları ve uçları sararır
ve daha sonra nekrotik hale gelir.
Sonunda, marjinal sararma, Noksanlık
ilerledikçe damarlar arasında yayılır.
Kenar boşlukları kıvrılır.
Yapraklar genellikle erken solur ve çöker.
Bitki büyümesi çömelir ve bodurlaşır.
yapraklar koyu yeşil üzerinde metalik bronz renklidir.
Bitki bodur ve çalımsı bir görüntü hal alır.
Yaşlı yaprakların kenarlarında renk alır.
Yaprak ayasında başlangıç da toplu iğne başı büyüklüğünde, kahve renkli lekeler görülür, bu lekeler daha sonra büyüyerek yaprak
yüzeyini kaplar.
Yapraklarda kıvrılmalar görülür.
Patates yumrularının üzerinde siyah noktalar oluşur.
Potasyum noksanlığı yumrunun iç kısmında da kahverengileşmeye
neden olabilmektedir, ancak bunu bor noksanlığından ileri gelen ve kahverengi öz denilen problemle karıştırmamaya dikkat edilmelidir.
Potasyum noksanlığı patates yumrusunda kuru madde ve nişasta miktarının azalmasına neden olduğu gibi, aynıca potas noksanlığı olan yumrularda kesildikten
sonra, bir saat gibi kısa bir sure içinde kararma başlamasına karşılık,
potasyum beslenmesi tam olan bitkilerin yumrularında iki gün sonra dahi böyle bir durum görülmez.
Bitki | Hastalık | Patojen |
Avokado | Kök çürüklüğü | Phytophthora cinnamomi |
Domates | Bakteriyel solgunluk | Pseudomonas solanacearum |
Domates | Mozaik | Tobacco mosaic virus |
Domates | solgunluk hastalığı | Corynebacterium michiganense |
Elma | Ateş yanıklığı | Erwinia amylovora |
Elma | Meyve çürüklüğü | Pezicula malicorticis |
Fasulye | Bakteriyel yanıklık | Pseudomonas syringae |
Fasulye | Cercospora yaprak lekesi | Mycosphaerella cruenta |
Fasulye | Kök çürüklüğü | Rhizoctonia solani |
Fasulye | Mozaik | Tobacco mosaic virus |
Hıyar | Bakteriyel solgunluk | Erwinia tracheiphila |
Hıyar | Köşeli yaprak leke hastalığı | Pseudomonas lachrymans |
Ispanak | Mozaik | Cucumber virus |
Kabak | Halkalı leke | Tobacco ringspot virus |
Kayısı | Meyve monilyası | Sclerotinia fructicola |
Kereviz | Fusarium sararması | Fusarium oxysporiumf.sp. apii |
Mısır | Bakteriyel solgunluk | Erwinia tracheiphila |
Muz | Fusarium solgunluğu | Fusarium oxysporum f. sp. cubense |
Pamuk | Kök çürüklüğü | Phymatotrichum omnivorum |
Pamuk | Köşeli yaprak leke hastalığı | Xanthomonas malvacearum |
Pancar | Çökerten | Pythium ultimum |
Patates | Adi uyuz hastalığı | Streptomyces scabies |
Patates | Mozaik | Potato mosaic virüs |
Patates | Yaprak kıvırcıklığı virüsü | Potato leafroll virus |
Pirinç | Bakteriyel yanıklık | Xanthomonas oryzae |
Şeftali | Bakteriyel leke | Xanthomonas pruni |
Turunçgil | Kahverengi meyve çürüklüğü | Phytophthora parasitica |
Tütün | Köşeli yaprak leke hastalığı | Pseudomanas angulata |
Tütün | Mozaik | Tobacco mosaic virus |
Bitkiler bodurlaşır ve yapraklar düzgün bir klorotik soluk yeşil / sarı renklenme gösterir.
Nedenleri
Azot noksanlığı Kükürt noksanlığı, kök parazitleri (örn. PCN), yumru köklerin derin delinmesi, gece donları, su sıkıntısı veya ağır metal toksisitesi
benzer semptomlara neden olabilir.
ilk belirtileri dipte çıkan yaşlı yapraklarda görülür.
Bitkinin alt yaprakları önce soluk yeşil renk ve daha sonra sarımsı yeşil renge dönerler,
bitkiler homojen soluk yeşil yapraklar ve bodur büyüme gösterir.
Yaşlı yapraklar genellikle önce etkilenir ve bunlar daha sonra sararır ve erken dökülür.
ileri safhalarda bu sararmalar alt yapraklardan üst yapraklara doğru ilerler.
Bazı durumlarda noksanlık görülen yapraklarda kıvrılmalar ve
yanıklık halinde lekeler görülür. Gövdeler incelir ve sert bir yapı meydana getirir.
Azot noksanlığı çeken bitkilerde normale oranla daha kısa
boylu bitkiler bodur bir görünüm ortaya çıkar.
Azot fazlalığında ise yapraklar daha iri ve kaba yapılıdır, yaprak rengi koyu yeşildir.
Azot fazlalığından dolayı bitkilerin soğuklara dayanıklılığı azalır.
Bitki | Hastalık | Patojen |
Mısır, fıstık | Aflatoksin | Aspergillus flavus |
Tütün | Siyah kök çürüklüğü | Thielaviopsis basicola |
Çilek | Siyah kök çürüklüğü | Rhizoctonia fragariae |
Pirinç | Çeltik yanıklık hastalığı | Magnaporthe grisea |
Domates | Kök ve kök boğazı çürüklüğü | Fusarium oxysporum |
Üzüm | Kurşuni küf | Botrytis cinerea |
Marul | Mantarımsı kök çürüklüğü | Rhizomonas suberifaciens |
Patates | Erken yanıklık hastalığı | Alternaria solani |
Buğday | Kök ve kök boğazı çürüklüğü | Pseudocercosporella herpotrichoides |
Pamuk | Yaprak leke hastalığı | Alternaria macrospora |
Demir noksanlığı esas olarak kalkerli topraklarda ve düşük Fe mevcudiyeti nedeniyle yüksek pH değerine sahip diğer topraklarda görülür.
Belirli kil
topraklarında Fe sabitlenir ve sonuç Noksanlıktir.
çok tipik bir özelliği, yapraklar ne kadar genç ise belirtilerin o kadar şiddetli ve belirgin olmasıdır.
Diğer besin noksanlıklarından farklı
olarak, demir noksanlığının bir tipik özelliği de, klorozlu yaprakların kolay kolay ölmeden canlı kalmalarıdır.
Bununla birlikte noksanlık çok
çok şiddetli ise yapraklarda ölme de görülebilir.
Demir noksanlığının karakteristik belirtileri, demirin etkilediği metabolik reaksiyonların
bozulmasından, büyüme ve klorofil sentezi için gerekli enerji transferinin kısıtlanmasından kaynaklanır.
Demir noksanlığı belirtilerinin çok
tipik olması ve bütün bitkilerde birbirine benzemesi, kolay tanınmasını sağlar.
Bununla birlikte, birçok durum da demir noksanlığı ile beraber
diğer bazı mikro besin elementlerinin (özellikle çinko ) noksanlığı aynı zamanda söz konusu olabilmekte, bu da tanınmayı
güçleştirebilmekte.
Yaprak analizleri, önemli ipuçları vermekle beraber,
demir noksanlığının teşhisinde kesin bir kriter olarak ele alınması güçtür.
Kireçli topraklarda yetiştirilen bitkilerde görülen demir noksanlığının sebepleri çeşitlidir.
Kireçli topraklarda pH yüksek olduğundan demir bileşikleri çözünmez ve dolasıyla da bitkilerce alınamaz.
Ancak kireçli topraklardaki demir noksanlığının tek açıklaması bu değildir.
Topraktaki kirecin çözülmesiyle ortaya çıkan bikarbonat iyonları, demir noksanlığının en önemli bir diğer sebebidir.
Kök bölgesinde bulunan fazla bikarbonat iyonları bitki bünyesinde demirin hareketliliğini azaltarak noksanlık görülmesine neden olmaktadır.
Topraktaki kirecin çözünmesinde ortamdaki karbondioksit miktarının çok fazla artırıcı etkisi vardır.
Bu nedenle, toprakta karbondioksit miktarını artıran havasızlık hallerinde bitkilerde demir klorozu ortaya çıkmaktadır.
Toprağın sıkışması, su basma uzun sureli yağışlar veya aşırı sulama gibi olayların demir noksanlığı yarattığı pratikte çok iyi bilinmektedir.
Toprakta karbondioksit birikmesine neden olan bir diğer etmen toprak strüktürünün bozuk olmasıdır.
Onun için demir klorozu 'ile mücadelede toprak strüktürünü geliştirecek önlemler de önemli bir yer tutar.
Belirtiler, yaprakların veya yaprak kenarının tabanındaki interkostal bölgelerde
sararma ile başlar.
Noksanlık devam ettikçe kloroz tüm yaprağa genişler. Marj
genellikle yeşil kalır.
Sonunda nekrotik yamalar interkostal yaprak kavrulması
olarak sona eren sarı alanlarda ortaya çıkar.
Semptomlar en çok yeşil damarlara
ve geniş marjinal ve interkostal nekroz alanlarına sahip en eski yapraklarda
şiddetlidir.
belirtileri ilk çıkan yaşlı yapraklarda görülür.
Yaprakların damar
aralarında yeşil renk azalır.
Önce sarımsı yeşil ve daha sonra potasyumda olduğu
gibi kahverengi lekeler halinde görülür.
Şiddetli magnezyum noksanlığı. Mangan noksanlığı benzerdir, ancak burada interkostal sararma genç yapraklarda başlar ve
nekroz genellikle damar çizgisi boyunca lekelerdedir.
Magnezyum noksanlığı yaprağın, yaprak sapından başlayarak yaprak ucuna doğru ilerler, aynı
zamanda orta damardan başlayıp yaprak kıyısına doğru renk değişimleri görülür.
Bu durum potasyum noksanlığının tam tersidir.
Magnezyum noksanlığı
özellikle çok kumsal topraklarda ve aşırı derecede iyi yanmamış hayvan gübresi kullanımında ortaya çıkar.
Magnezyum noksanlığında damarlar yeşil
kalır, potasyum noksanlığında ise damarlarda sararı ve kahverengine dönerek kurur.
Bu durum iki elementin noksanlık belirtilerinin ayırt etmek için karakteristik bir özelliktir.
Genellikle daha genç yapraklarda başlayan tüm yapraklarda interkostal sararma. Yaprak kenarında nekroz ciddi bir eksikliğe bağlı olabilir, ancak
genellikle damar çizgisi boyunca lekelerde görülür.
Manganez noksanlığı Nightfrost'lar benzer semptomlara neden olabilir.
Magnezyum noksanlığı benzerdir, ancak burada sararma genellikle yaşlı yapraklarda başlar.
Manganez noksanlığı normalde topraktaki manganezin bitkiler
için kullanılamadığı yüksek pH'lı topraklarla sınırlıdır.
Toprak hazırlığı yüksek oksijen içeriğine sahip gevşek bir toprak oluşturduysa, orta ila
düşük pH'lı topraklarda manganez noksanlığı oluşur.
en genç yapraklar açık renkli ve solgun görünümdedirler.
Genç yaprakların damar aralarında renk açılarak kloroz çıkar ve hemen arkasından çok
sayıda kahverengi noktalar şeklinde lekeler çıkar.
Lekeler daha çok ana damar çevresinde toplanırlar ve yaprak sapına doğru iyice sayıları artar.
Bitki bodur kalır.
Mangan fotosentez ve diğer fizyolojik süreçlerde yer alır, birçok ribozom ve kloroplastın yanı sıra enzimlerin bir parçasıdır.
Mangan noksanlığı ile klorofil oluşmaz, yapraklar küçük açık sarı lekeler nedeniyle renklenir, damarlar yeşil kalır.
Keskin bir açıkla, bodurluk görülür, bazen büyüme olmaz.
Bor noksanlığında bitkilerinin genç yaprakları kalınlaşır, kırışır ve interkostal bölgelere uzanan açık kahverengi doku ile sınırlandırılır.
Büyüme
noktaları ve sürgün uçları ölür. Şiddetli vakalarda, yaprak kenar boşlukları yukarıya doğru çekilir.
bitkide boy kısalır, yan dallanma artar, bitki çalımsı bir görüntü alır.
Yapraklar kalın ve gevrek olur ve bazı durumlarda kenarları içe doğru
kıvrıktır.
Yaprak sapı düzleşir.
Genç yapraklar ve büyüme noktaları başlangıçta koyu yeşil renkli olurlar, sonraları kloroz gelişerek ölürler.
Yaprakçıkların kenarlarında kahverengi noktacıklar şeklinde nekrozlar oluşur, daha sonra bunlar birleşerek büyürler.
Bor noksanlığı Büyüme noktalarını da etkileyen ve ölmelerine yol açan Ca noksanlığı ile karıştırılabilir.
Ca noksanlığı ayrıca bor noksanlığınde olduğu gibi
damarlar arasında değil de, yaprak kenarında görülen yaprak nekrozuna neden olur.
Patates nispeten düşük bir gereksinime sahiptir, bu nedenle Noksanlık
belirtileri esas olarak kötü bor içeriğine sahip topraklarda (yıpranmış kumlu topraklar) veya yüksek sabitleme kapasitesine
sahip topraklarda (son
zamanlarda kireçli, turba toprakları, pH> 7) ortaya çıkar.
Eğer bor noksanlığı bu
aşamada giderilirse, yeni sürgünler çıkar.
Noksanlığın sürekli olması halinde yaşlı yapraklar da sararır ve solar.
Yumru içindeki yuvarlak halka
şeklindeki damarlar kahverengiye döner.
Kabuk koyu renklidir ve kaba bir yapıya sahiptir.
Melanin oluşumu nedeniyle, kesilen yüzeyler kısa sürede kırmızımsı koyu kahve renge döner
Kalsiyum noksanlığı iç kızarıklığa ve içi boş yumrulara neden olur.
Kalsiyum noksanlığı Bor noksanlığı de iç kızarıklığı ve içi boş yumruları tetikleyebilir.
Semptomları ayırmak zordur.
Dahili kızarma. Ayrıca içi boş yumrular kalsiyum noksanlığınin bir belirtisidir.
Genç yapraklar düzgün gelişmediği için genç sürgün uçları deforme olur.
Kalan yaprak koçanları koyu kahverengi nekroz gösterir.
Çoğu toprak yaprak büyümesi için yeterli kalsiyum içerdiğinden, kalsiyum noksanlığı yapraklarda nadiren görülür.
bitkinin tepe (uç) yapraklarında noksanlık belirtileri görülür.
Yapraklarda küçülme ve içi doğru kıvrılma görülür.
Yaprak rengi açık yeşil ve daha sonra çok açık sarı - beyaz renk haline döner.
Tepe tomurcuğu körelerek ölür ve bitki boyu uzamaz.
Patates yumrularında çok fazla şekil bozukluğu görülür.
Kalsiyum bitkinin hücre duvarlarının bir parçasıdır.
Kalsiyum noksanlığı ile aktif olarak büyüyen büyüme konileri dokuları öncelikle etkilenir.
İlk olarak, hastalık sürgünlerin üstünde kendini gösterir.
Genç yapraklar genellikle deforme olur, üzerlerinde lekeler oluşur, sonra yapraklar
kahverengiye döner.
Köklerin normal büyümesi bozulur, uçları ölür ve gelişmiş dallanma başlar.
Kalsiyum noksanlığı genellikle asidik topraklarda görülür, toprağı kirleterek doldurulabilir.
Bitki | Hastalık | Patojen |
Armut | Köşe çürüklüğü | Phialophora malorum |
Avokado | Kök çürüklüğü | Phytophthora cinnamomi |
Biber | Kurşuni küf | Botrytis cinerea |
Brokoli | Kök uru | Plasmodiophora brassicae |
Buğday | Çizgi hastalığı | Cephalosporium gramineum |
Domates | Külleme | Erysiphe orontii |
Elma | Acı çürüklük | Colletotrichum gloeosporioides |
Elma | Alternaria çürüklüğü | Alternaria spp. |
Elma | Botrytis çürüklüğü | Botrytis cinerea |
Fıstık | Aflatoksin | Aspergillus flavus |
Fıstık | Kapsül çürüklüğü | Pythium myriotylum |
Gül | Kurşuni küf | Botrytis cinerea |
Havuç | Güney yanıklığı | Sclereotium rolfsi |
Havuç | Kavite lekesi | Pythium coloratum |
Havuç | Siyah kök çürüklüğü | Chalara elegans |
Hıyar | Kök çürüklüğü | Pythium splendens |
Hıyar | Kurşini küf | Botrytis cinerea |
Kahve | Yaprak lekesi | Mycena citricolor |
Kavun | Meyve çürüklüğü | Myrothecium roridum |
Karpuz | Meyve çürüklüğü | Myrothecium roridum |
Lahana | Kök uru | Plasmodiophora brassicae |
Nektarin | Rhizopus çürüklüğü | Rhizopus stolonifer |
Patates | Yumuşak çürüklük | Erwinia carotovora |
Patlıcan | Kurşini küf | Botrytis cinerea |
Pirinç | Kılıf çürüklüğü | Sarocladium oryzae |
Şeftali | Leucostoma kanseri | Leucostoma persoonii |
Şeftali | Meyve monilyası | Monilinia fructicola |
Turunçgil | Phytophthora kök çürüklüğü | Phytophthora nicotianae |
Üzüm | Penicillium çürüklüğü | Penicillium digitatum |
1 | PH DÜŞÜRÜCÜ- YAYICI YAPIŞTIRICI |
İlaçlama suyunun PH sını düşürür, ilacın bozulmasını önler. İlaçlar bitkiye uygulandıktan sonra ilacın yaprağa yayılmasını sağlar, yapraktan akmasını önler. |
2 | ORGANİK GÜBRE | Bitkinin düzgün ve dengeli beslenmesini sağlar. Meyvelerin albenili, parlak, renkli, iri, dayanıklı, sert, ağır, lezzetli ve hoş kokulu olmalarını sağlar. |
3 | İNSEKTİSİT |
BÖCEK İLACI Zararlı dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin. |
4 | FUNGUSİT |
MANTAR İLACI
(Ayrı bir kapta karıştırdıktan sonra) Hastalık dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin. |
5 | DİĞER | Teknik elemanlarımızca önerilen diğer iz elementler. |
KİREÇ ÇÖZÜCÜ |
Sezon başında kireçli topraklarda muhakkak kullanılmalı. Kılcal köklerin etrafını sarmış kireç kaymak tabakasını yok eder. |
DÖNÜME 1 KG
damla sulama ile |
KÖKLENDİRİCİ |
Hücre bölünmesini hızlandırır. Dolayısıyla, bitkinin büyümesi ve gelişmesi de hızlanır.
Kök oluşumunu ve gelişimini hızlandırır. Köklerİ kuvvetlendirir. Köklerin, özellikle uzunlamasına, büyümesi ve gelişmesi üzerine uyarıcı etkisi vardır. |
|
ORGANİK GÜBRE |
Çiçeklenmeden önce 1. uygulama, meyve tutumunda 2. uygulama, hasattan 45 gün önce 3. uygulama yapılır Gereksinim duyulan bütün dönemlerde 300 gr / 100 lt su ile olmak üzere 2 uygulama. |
200-300 |
DEMİRLİ GÜBRE |
En sık görülen bitki besin noksanlığıdır.
Toprak olumsuzlukları bitkilerin, toprakta olan demiri kullanmasını engeller Toprak analizlerini mutlaka yaptırın |
125-150 cc |
POTASYUMLU GÜBRE | Ürünün RENK ve AROMA sını AĞIRLIK ve KALİTE sini İRİLİK ve SERT liğini belirleyen potasyumu yüksek oranda içerir. Özellikle meyve ve sebze yapraklarında görülen yaprak kenarındaki kurumayı önler ve ürün artışını sağlar. | |
DAMLA SULAMA |
AZOT, FOSFOR, DENGELİ, POTASYUM Her dönem düzenli kullanılmalı. Bitkinin NPK sı karşılanmalı |
2-3 kg |
Arka arkaya dikildiği zaman hastalıklar çoğalır, verimi düşer.
Toprağa azot ve humus sağlayan baklagiller ve hububat, özellikle kışlık hububat ekim
nöbeti için uygundur.
Patates, ilkbaharda toprak ısısı 8-10 C yi bulduğu ve geç donların sona erdiği zaman dikilir.
Dikimde sıra arası 70-75 cm, sıra üzeri 20 –40 cm dir.
Dikim derinliği; yüzlek dikimde 2cm, derin dikimde 5 cm dir.
Yüzlek dikimlerin üzerine en az 15 cm, derin dikilenlerin üzerine ise 10 cm toprak konularak
sırt yapılmalıdır.
Sırt yapılma zamanı;
Dikimden hemen sonra düşük sıcaklık veya toprakta kaymak bağlama durumlarında, çıkış tamamlandığında sırt
yapılır.
Dikim sonrasında yüksek sıcaklık ve kuraklık bekleniyorsa, sırt dikimden hemen sonra yapılır.
Dikim el ile ya da makine ile yapılır.
Önerilebilecek en uygun dikim yöntemi;
Tohumluk yumruların karık pulluğu ile açılan karık diplerine yerleştirilmesi, Aynı karık pulluğunun sırtlarından
geçirilerek karıkların kapatılmasıdır.
Çıkış sonrası bitkiler uygun büyüklüğe ulaştığında aynı karık pulluğu ile boğaz doldurma ve yabancı ot kontrolü de yapılabilir.
Sulu şartlarda ortalama dekara 200-250 kg, kuru şartlarda 150 kg tohumluk yeterlidir.
Patates bitkilerinde su ihtiyacı alt yapraklardaki solma ve sararmayla kendini belli eder.
Topraktaki nem dikkate alınarak ilk sulama, yumrular
fındık büyüklüğüne geldiğinde yapılmalıdır.
Hafif topraklarda 15-18, ağır topraklarda 22-25 gün arayla yetiştirme süresince 2-4 sulama yapılır.
Hasat
ile son sulama arasında 1 haftalık bir zaman bırakılır.
En yaygın sulama yöntemi, karık ile sulamadır.
İki karık arası mesafe kumlu topraklarda 60-65cm,
ağır topraklarda 70-80 cmm dir.
Patatesin en fazla suya ihtiyaç duyduğu devre, çiçeklenmeden 20 gün önce başlayan ve yumru yapmaya başladığı zamana kadar
geçen devredir.
Sulama yeterli ve düzenli yapılmadığı taktirde, başta verim kaybı olmak üzere, memeli ve çatlak yumrular, yumru içinde kararmalar ve
boşluklar ortaya çıkar.
Patateste hasat zamanının geldiği yaprak ve sapların sararıp kuruduğu, yumruların normal büyüklüğünü alarak bitkiden kolayca ayrıldığı ve kabuğun
kalınlaşıp sertleştiğinden anlaşılır.
Kabuk tırnakla kolayca soyulmaz.
Yumrunun kesiti ıslak değil, koyu bir görünümdedir.
Patatesin hasadında çok dikkatli olmak gerekir.
Yumrular kesilip zedelenmemeli, toprakta yumru bırakılmamalıdır.
Söküm sırasında toprak yaş olmamalı, tavında bulunmalıdır.
Patates hasadı
değişik şekilde yapılır:
Bel, çatal bel ya da çapa ile patatesler sökülüp el ile toplanır..
Pullukla sökülüp el ile bitkiden ayrılarak toplanır.
Hasattan sonra yumrular ıslak ise gölgede kurutulur.
Hasta, çürük, berelenmiş ve kabuğu
soyulmuş olanları ayıklanır.
Sonra iri, orta ve küçük boy olmak üzere sınıflandırılarak file çuvallara doldurulur.
Patates fazla miktarda su ihtiva eden bir ürün olduğundan iyi bir şekilde depolanmazsa çok zarara uğrar.
Yumrular çürür, pörsür, filiz verir ve değerini
kaybeder.
Yumrular en iyi şekilde; olgun, zedelenmemiş ve temiz olarak 3-40 C sıcaklık, %85-90 nisbi nemde ve solunum sonucu meydana gelen
karbondioksit,
su ve ısıyı uzaklaştırıp oksijen sağlamak için havalandırma tertibatı iyi olan özel koruma depolarında saklanabilir.
Depolamada yığın yüksekliği,
yemeklik patateslerde 3-4 metre olabilir.
Tohumluk patateslerde ise en fazla 1 metre olmalıdır.