Ürünler Yetiştiricilik Süs bitkileri Yet Hastalıklar Zararlılar İletişim
Bitkilerin, Tüm Besin İhtiyaçlarını Karşılayan En Kaliteli Gübrelerin Toptan Satışı
Nar Beyaz Sinegi Tanımı, zarar verdiği bitkiler, kontrolü, mücadelesi
(Siphoninus phillyreae (Haliday)(Hemiptera:Aleyrodidae))
NAR BEYAZ SİNEGİ TANIMI VE YAŞAYIŞI
Ergin dişi 1.2 mm, erkek ise 1.0 mm boyundadır.
Erginlerde baş, thoraks ve kanatlar açık sarı, abdomen ise soluk yeşil sarımsı renktedir.
Fakat ergin bireyler abdomenlerinin ventral kısımlarında, dişilerde 4, erkeklerde 8 adet olan mum plakalarından salgıladıkları beyaz mumsu maddeyi bacakları yardımıyla tüm vücutlarına bulaştırdıkları için beyaz görünürler.
Yaprakların alt yüzeyinde diğer beyazsineklerin aksine tek tek bulunurlar .
Yumurtalar, soluk yeşil renkte, silindirik-oval şekilde olup 0.3 mm boyundadır.
Küçük bir sapçık ile yaprağa tutturulurlar, ilk bırakıldıklarında yaprak üzerinde dik dururlar,
Embriyo olgunlaştıkça kahverengine dönüşür ve yaprak üzerine yatarlar.
Yumurtalarını nar ağacının yere yakın olan etek dallarındaki yaprakların alt tarafına çoğunlukla yarım daire şeklinde bırakırlar.
Yumurtadan yeni çıkan aktif larvalar bir süre yaprak üzerinde gezindikten sonra yaprakların alt yüzeyinde uygunbuldukları bir yere kendilerini tespit ederek stiletlerini yaprağın floemine batırıp bitki özsuyu ile beslenmeye başlar.
Ergin döneme kadar bir daha yer değiştirmezler.
Renk başlangıçta açık şeffaf olup dönemler ilerledikçe koyulaşır. Larva, prepupa ve pupa dönemlerinde dorsal orta kısımları boyunca pamuğumsu bir madde salgılayan, sayısı 40 ila 50 arasında değişen uzun tüpler bulunur.
Toplam 3 larva prepupa ve pupa dönemlerinden sonra ergin olurlar.
Pupaların boyu 0,7 mm, eni 0.6 mm'dir.
Pupa döneminde abdomen sonu koyu kahverengi, yanları ise açık bej renktedir.
Görünüşü larva dönemlerine benzer, ancak vücut renginin daha açık olması ve vücudunun daha oval, şişkince, iri ve üzerinde bol miktarda pamuğumsu maddenin bulunması ile larva dönemlerinden rahatlıkla ayırt edilirler.
Gerek larvalar ve gerekse erginler mumsu madde salgılayabilirler.
Larvalar tarafından salgılanan mumsu madde jel kıvamında ve berrak görünümdedir.
Erginler ise 1 mikrometre uzunluğunda ipliksi maddeler salgılarlar.
Nar bahçelerinde nisan sonu görülmeye başlayan Siphoninus phillyreae kasım aralık aylarında yapraklar dökülünceye kadar yoğunluğunu arttırarak, varlığını devam ettirir.
Biyolojik dönemlerinin tamamını özellikle etek dallardaki yaprakların alt yüzünde görmek mümkündür.
Yılda 5-6 döl verir.
NAR BEYAZ SİNEGİ ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI
Nar beyazsineği, daha çok sık dikim yapılmış, düzenli budaması yapılmayan, rutubet oranı yüksek ve gelişi güzel ilaç kullanımı olan bahçelerde sorun olmaktadır.
Zararı larvalar yapar. Nar ağacının genellikle etek dallarında yaprakların alt tarafında bitki öz suyunu emerek bitkinin zayıf düşmesine, yapraklarda renk açılmasına, yoğun bulaşık durumlarda ise yaprakların dökülmesine sebep olurlar.
Ayrıca salgıladıkları tatlımsı madde ve bu tatlımsı madde üzerinde gelişen saprofit mantarlar nedeniyle oluşan fumajin fotosentezi engellediği gibi sürgün ve meyveler üzerine bulaşarak pazar değerini düşürür.
Bu zararlı Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde saptanmıştır.
NAR BEYAZ SİNEGİ KONUKÇULARI
Polifag bir zararlı olup

alıç, yenidünya, manolya, leylak, karaçalı, akçakesme, dişbudak vb. birçok bitkide zarar yapabilmektedir.
NAR BEYAZ SİNEGİ MÜCADELESİ
Kültürel Önlemler
S. phillyreae havadar olmayan ve nem oranı yüksek bahçelerde daha fazla sorun oluşturmaktadır.
Bu sebeple aşağıdaki kültürel önlemler alınmalıdır.
Bahçe tesis ederken sık dikimden kaçınılmalıdır.
Dip sürgünleri zamanında temizlenmeli ve yere değen etek dallar, budama ile yükseltilerek ağacın ve dolayısı ile bahçenin iyi bir şekilde havalanması sağlanmalıdır..
Salma veya karık usulü sulama yerine damlama sulama yöntemi tercih edilmelidir.
Yabancı ot mücadelesine özen gösterilmelidir.
Bahçe içerisinde toz oluşumu engellenerek doğal düşmanların faaliyetleri arttırılmalıdır.
Biyolojik Mücadele
S. phillyreae ile biyolojik mücadelede üzerinde çalışılan en önemli doğal düşmanlar; predatörlerden C. arcuatus, parazitoitlerden ise E. inaron ve E. partenopea’dır.
Özellikle Chrysopidae, Coccinellidae ve Aphelinidae familyalarına ait farklı türler oldukça etkili olup, ülkemiz nar bahçelerinde yoğun olarak bulunmaktadır.
Diğer zararlılara karşı kullanılan ilaçları ve ilaçlama zamanlarını doğru tespit ederek, mevcut doğal düşmanları koruma ve etkinliklerini artırma şeklinde bir uygulama ile biyolojik mücadele desteklenmelidir.
Söz konusu doğal düşmanların bahçelerde bulunmaması durumunda bulunduğu bahçelerden toplanarak bulaştırma yapılabilir.
Kimyasal Mücadele
İlaçlama Zamanı
İlaçlama zamanını tespit amacıyla ilkbaharda mayıs ayı başı itibari ile etek dallardaki yaprakların alt yüzeyleri kontrol edilerek sayımlar yapılır.
Yumurta, larva ve pupa sayılarının toplamı yaprak başına 10 ve üzeri ise ilaçlamaya karar verilir. S. phillyreae’ye nar bahçelerinde ilaçlama için gerekli olan yoğunluğa Akdeniz Bölgesi’nde genel olarak mayıs ayının ikinci yarısında ulaşmaktadır.
Fakat bu dönemde nar bitkisi tam çiçeklenme döneminde olduğu için ilaçlamalar haziran ayı ilk yarısı gibi yapılmalıdır.
Bu dönemde yapılacak tek ilaçlama zararlı ile mücadelede yeterlidir.
ÖNEMLİ NOT
Bahçenizi her ilaçlamanızda eğer sulama veya ilaçlama suyunuzun pH sı 8 - 8.5 ise muhakkak wet yayıcı yapıştırıcı kullanınız.
(Ülkemizin birçok yöresinde toprak ve su pH sı 8- 8.5 hatta 9 a kadar çıkmaktadır.)
Üretilen bütün ilaçlar 6 - 7 pH aralığına göre üretilmektedir.
En Kaliteli ilaçlar dahi 6 ila 15 dakika arasında, % 30 varan oranlarda etkisini kaybetmektedir. (Kesilmiş yoğurt örneği gibi)
BİTKİNİZE AÇ KARNINA İLAÇ VERMEYİN
BİTKİ BESLEME Bitki besini ile birlikte ilaç verin
Buda ilacınızın etkisinin azalmasına neden olacaktır.
Bu nedenle bizim tavsiyemiz holderinize, tankınıza veya sırt pompanıza,
TANK SIRALAMASI Sırasıyla (SIRALAMAYA BOZMAYIN)
1 PH DÜŞÜRÜCÜ- YAYICI YAPIŞTIRICI İlaçlama suyunun PH sını düşürür, ilacın bozulmasını önler.
İlaçlar bitkiye uygulandıktan sonra ilacın yaprağa yayılmasını sağlar, yapraktan akmasını önler.
2 ORGANİK GÜBRE Bitkinin düzgün ve dengeli beslenmesini sağlar. Meyvelerin albenili, parlak, renkli, iri, dayanıklı, sert, ağır, lezzetli ve hoş kokulu olmalarını sağlar.
3 İNSEKTİSİT BÖCEK İLACI
Zararlı dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin.
4 FUNGUSİT MANTAR İLACI (Ayrı bir kapta karıştırdıktan sonra)
Hastalık dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin.
5 DİĞER Teknik elemanlarımızca önerilen diğer iz elementler.

Mümkün olduğunca hepsini bir arada kullanmaya çalışın, maliyetleri düşürün.
AŞAĞIDAKİ ÜRÜNLERİ HER SENE DÜZENLİ KULLANIN

KİREÇ ÇÖZÜCÜ
Sezon başında kireçli topraklarda muhakkak kullanılmalı. Kılcal köklerin etrafını sarmış kireç kaymak tabakasını yok eder. DÖNÜME 1 KG
damla sulama ile
KÖKLENDİRİCİ Hücre bölünmesini hızlandırır. Dolayısıyla, bitkinin büyümesi ve gelişmesi de hızlanır. Kök oluşumunu ve gelişimini hızlandırır.
Köklerİ kuvvetlendirir. Köklerin, özellikle uzunlamasına, büyümesi ve gelişmesi üzerine uyarıcı etkisi vardır.
ORGANİK GÜBRE Çiçeklenmeden önce 1. uygulama,
meyve tutumunda 2. uygulama,
hasattan 45 gün önce 3. uygulama yapılır
Gereksinim duyulan bütün dönemlerde 300 gr / 100 lt su ile olmak üzere 2 uygulama.
200-300
DEMİRLİ GÜBRE En sık görülen bitki besin noksanlığıdır. Toprak olumsuzlukları bitkilerin, toprakta olan demiri kullanmasını engeller
Toprak analizlerini mutlaka yaptırın
125-150 cc
POTASYUMLU GÜBRE Ürünün RENK ve AROMA sını AĞIRLIK ve KALİTE sini İRİLİK ve SERT liğini belirleyen potasyumu yüksek oranda içerir. Özellikle meyve ve sebze yapraklarında görülen yaprak kenarındaki kurumayı önler ve ürün artışını sağlar.
DAMLA SULAMA AZOT, FOSFOR, DENGELİ, POTASYUM
Her dönem düzenli kullanılmalı. Bitkinin NPK sı karşılanmalı
2-3 kg
ÖN KARIŞIMLA KONTROL EDİNİZ
Her ilaçlamada gübre muhakkak kullanılmalıdır.
Gübreler bitkilerin strese girmesini önler. Bitkilerin mikro element ihtiyaçlarını karşılar.
Meyve tutumunu ve meyvelerin kalitesini arttırır.
Gübrelemede esas, toprak ve yaprak analizlerinin yapılmasıdır. Buna göre de eksikler giderilmelidir.