TRABZON HURMASI YETİŞTİRİCİLİĞİ
Trabzonhurmasının anavatanı Çin'dir. Bu meyve türü çok eski tarihlerde
Japonya'ya getirilmiş ve burada büyük ölçüde üretimi yapılmıştır.
Japon Elması olarak adlandırılmakta ve halk tarafından yaz kış sevilerek yenmektedir.
Türkiye'ye hangi tarihte getirildiği bilinmemekle birlikte çok eskiden beri
trabzonhurması yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bir subtropik iklim meyvesi olan
trabzonhurması ülkemizde en çok Akdeniz Bölgesi'nde yetiştirilmektedir. Bu meyve
türü kışın yapraklarını döktüğü için, daha serin bölgelerde de, özellikle
Karadeniz, Ege ve Marmara Bölgeleri'nde yetiştiriciliğine rastlanmaktadır.
Trabzonhurması, Ebenales takımının Ebenaceae familyasına aittir.
Trabzonhurmaları Diospyros cinsine girer. Diospyros'un kelime anlamı; Dios
(Baştanrı, Jupiter) ve Pyros (dane) kelimelerinin birleşmesi ile meydana gelmiş
olan tanrıların yiyeceği dir. Meyvelerinin görünümlerinin güzelliği ve
tatlarının mükemmelliğinden dolayı bu ismi almıştır.
TRABZON HURMASININ BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ
Trabzonhurması ağacının kök sistemi kullanılan anaç türüne göre değişik
yapıdadır.
Meyveleri yenen kültür çeşitlerinin anacı (D.kaki), kazık köklüdür,
az miktarda saçak kökleri bulunur.
Trabzonhurması ağacının gövdesi gri renklidir. Kullanılan anacın
çeşidin kuvvetine ve yaşına göre gövde 12-35
cm çapında olmakta, boyu ise ortalama 5-6 m olmakla beraber12 m'ye kadar ulaşabilmektedir.
Trabzonhurması ağaçları dik, yarı dik veya yayvan olarak gelişir,
çeşitlere göre dallar orta kuvvette veya kuvvetli gelişmektedir. Dikimin ikinci
ve üçüncü yıllarında fazla miktarda obur dallar görülür.
Obur dallar kuvvetli ve
dik olarak büyür, dallanmaz. Üçüncü yıldan itibaren obur dallar azalır, çok
sayıda kısa meyve dalcıkları oluşur. Dinlenme devresinde tomurcuklar belirgin ve
koyu kahverengidir.
Bazı çeşitler (Fuyu) sık dallanmakta, bazı çeşitler
(Hachiya) ise seyrek dallanmaktadır.
Yaprakların üst yüzü düz, alt yüzü tüylüdür. İlkbaharda yeni
çıktıklarında parlak açık yeşil renktedir, daha sonra parlak koyu yeşil renk
alır.
Sonbaharda ise soluk yeşil-sarı-turuncu-kırmızı renklere dönüşerek
dekoratif bir görünüm alır. Bu özelliklerinden dolayı güzel bir süs ağacı olarak
peyzaj mimarisinde kullanılır.
Trabzonhurması ağaçlarında üç tip çiçek vardır:
a) Erdişi çiçek: Bu tip çiçekte hem erkek organlar, hem dişi organ
bulunur.
b) Dişi çiçek: Erkek organlar bulunmaz, dişi organları vardır.
c) Erkek çiçek: Erkek organları vardır, dişi organı yoktur.
Erdişi çiçek önemsenmeyecek kadar azdır. Bu çiçeklerin meyve
verimine etkisi önemli değildir.
Dişi çiçekler, bir yıl önce oluşan dallardaki gözlerden süren yan
dallarda oluşur. İlk açtıkları zaman taç yaprakları sarımsı krem renktedir, daha
sonra kahverengiye dönüşür. Taç yaprakları dört parçalıdır. Çiçekler iri,
gösterişli çanak yaprakları sert ve yeşil renklidir.
Erkek çiçekler, yaprak koltuklarında bir önceki yılda belirir.
Dişi çiçeklerden daha küçüktür, yeni sürgünlerin yaprak koltuklarında tek, iki
veya üç salkım şeklinde bulunur. Taç ve çanak yaprakları dört parçalıdır.
Taç
yaprakları açık sarı renkte 1 cm boyunda ve tüp şeklindedir.
Trabzon hurması meyveleri, meyve tadının burukluğuna ve buruk
olmamasına göre ikiye ayrılır. Burukluk ve burukluğun olmaması meyvelerin hasat
olumundaki durumunu göstermektedir.
Buruk olmayan çeşitler hasattan hemen sonra
sertken yenebilir, buruk olanlar ise iyice yumuşadıktan sonra (buruklukları
kaybolunca) yenebilir duruma gelirler.
Çeşitlerin çoğu, tozlandıkları zaman meyveleri çekirdekli olmakta
ve meyvede oluşan çekirdek miktarı ne kadar çok ise meyve et rengi o kadar fazla
koyu renk olmaktadır. Bazı çeşitler ise tozlandıkları zaman meyve et renginde
bir değişiklik olmamaktadır.
Bu çeşitlerin meyve eti herzaman açık (turuncu)
renklidir.
Bu durumda tozlanmanın et rengine etkisi dikkate alınarak yeni bir
sınıflama yapılmıştır. Bu sınıflama bugün de halen kullanılmaktadır.
Bu
sınıflamada çeşitler 2 grup halinde toplanmıştır:
1. Meyve et rengi değişken olmayan çeşitler
2. Meyve et rengi değişken olan çeşitler
Birinci gruba giren çeşitlerin çiçekleri tozlandıkları zaman
meyveler çekirdekli olmakta, meyve et rengi ise turuncu olarak kalmaktadır.
Meyve çekirdekli veya çekirdeksiz olsun, et rengi hiçbir zaman değişikliğe
uğramamaktadır. Bu grup içinde, hasat olumunda meyve tadı, buruk veya buruk
olmayan çeşitler bulunabilmektedir.
İkinci gruba giren çeşitlerde meyve eti; tozlanmadığı yani çekirdeksiz olduğu
zaman turuncu renkli ve buruktur. Tozlanma olduğu zaman, tozlanma derecesine
göre meyve eti az veya çok kahverengiye dönüşür ve bu renk değişimine bağlı
olarak burukluğu değişir. Renk değişimi çok olmuşsa daha az buruktur, tozlanma
az olmuşsa burukluk fazladır. Tozlanma tam olduğu zaman bütün çekirdekler
teşekkül etmiş olur ve meyve eti tamamen kahverengiye dönüşü ve meyvenin
burukluğu kalmaz, sertken yenebilir hale gelir.
Trabzonhurması çeşitlerinin çoğunda tozlanma gereklidir. Bu
çeşitlerden yeterli ürün alabilmek için mutlaka tozlayıcı çeşit kullanılmalıdır.
Bu çeşitler tozlanmadıkları zaman ya meyve tutmazlar ya da küçük meyveden
başlayarak olumdan önceye kadar olan değişik safhalarda meyvelerini dökerler.
Tozlayıcı olarak, düzenli erkek çiçek veren çeşitler kullanılmalıdır. Tozlanma
böceklerle sağlanmaktadır.
Tozlayıcı çeşitlerin çoğunun meyve kaliteleri iyi değildir ve
pazar değerleri yoktur. Tozlanmanın tam olarak sağlanabilmesi için; asıl
çeşitle, tozlayıcı çeşidin çiçeklenme periyotları aynı zamana gelmelidir. 8-10
ağaca 1 tozlayıcı çeşit dikilmelidir.
Tabzonhurmalarında meyve etinde kahverengililik genel olarak
istenmeyen bir özelliktir. Bu sebepten, dış ülkelerde, çeşitlerden tozlanma
olmadan yeterli ürün alınıyorsa tozlayıcı çeşit kullanılmamaktadır. Böylece
istenen çekirdeksiz ve meyve eti turuncu olan meyveler elde edilebilmektedir.
Fuyu çeşidinden iyi ürün alabilmek için tozlayıcıya ihtiyaç
vardır. Bu çeşit tozlansa da meyve et rengi değişmez, turuncu olarak kalır.
Tenenashi ve diğer bazı çeşitler de tozlanma olmadan düzenli olarak ürün
verirler. Gösterişli renk ve irilikte meyvelere sahip Hachiya çeşidi de tozlanma
olmadan ürün vermektedir. Bu yüzden ABD'de yetiştiriciler çekirdeksiz meyve
alabilmek için tek çeşitle ticari kapama bahçeler kurmayı tercih etmektedirler.
Trabzonhurması çeşitlerinde meyveler irilik ve şekil yönünden
oldukça değişiklikler gösterir. Meyve şekli; kutuplardan çok basık, basık,
yuvarlak, kısa konik, konik ve uzun olabilmektedir.
Meyve kabuğu genellikle düzdür ve mumsu bir tabaka ile kaplıdır.
Hasat zamanında meyve kabuğu rengi; yeşilimsi sarı, turuncu-sarı,
turuncu, turuncu-kırmızı olarak çeşitlere göre değişiklik gösterir. Fizyolojik
olgunluk zamanında ise çeşitlerin kabuk renkleri; turuncu, koyu turuncu,
kırmızı-turuncu, kırmızı olabilmektedir. Meyvenin enine kesiti yuvarlaktan
köşeliye kadar değişiklik gösterir.
ÖNEMLİ NOT
Bahçenizi her ilaçlamanızda eğer sulama veya ilaçlama suyunuzun pH sı 8 - 8.5 ise muhakkak wet yayıcı yapıştırıcı kullanınız.
(Ülkemizin birçok yöresinde toprak ve su pH sı 8- 8.5 hatta 9 a kadar çıkmaktadır.)
Üretilen bütün ilaçlar 6 - 7 pH aralığına göre üretilmektedir.
En Kaliteli ilaçlar dahi 6 ila 15 dakika arasında, % 30 varan oranlarda etkisini kaybetmektedir. (Kesilmiş yoğurt örneği gibi)
BİTKİNİZE AÇ KARNINA İLAÇ VERMEYİN
BİTKİ BESLEME Bitki besini ile birlikte ilaç verin
Buda ilacınızın etkisinin azalmasına neden olacaktır.
Bu nedenle bizim tavsiyemiz holderinize, tankınıza veya sırt pompanıza,
TANK SIRALAMASI Sırasıyla (SIRALAMAYA BOZMAYIN)
1 |
PH DÜŞÜRÜCÜ- YAYICI YAPIŞTIRICI |
İlaçlama suyunun PH sını düşürür, ilacın bozulmasını önler.
İlaçlar bitkiye uygulandıktan sonra ilacın yaprağa yayılmasını sağlar, yapraktan akmasını önler.
|
2 |
ORGANİK GÜBRE |
Bitkinin düzgün ve dengeli beslenmesini sağlar. Meyvelerin albenili, parlak, renkli, iri, dayanıklı, sert, ağır, lezzetli ve hoş kokulu olmalarını sağlar.
|
3 |
İNSEKTİSİT |
BÖCEK İLACI
Zararlı dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin. |
4 |
FUNGUSİT
|
MANTAR İLACI
(Ayrı bir kapta karıştırdıktan sonra) Hastalık dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç
kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin. |
5 |
DİĞER |
Teknik elemanlarımızca önerilen diğer iz elementler. |
Mümkün olduğunca hepsini bir arada kullanmaya çalışın, maliyetleri düşürün.
AŞAĞIDAKİ ÜRÜNLERİ HER SENE DÜZENLİ KULLANIN
KİREÇ ÇÖZÜCÜ |
Sezon başında kireçli topraklarda muhakkak kullanılmalı. Kılcal köklerin etrafını sarmış kireç kaymak tabakasını yok eder.
|
DÖNÜME 1 KG
damla sulama ile |
KÖKLENDİRİCİ |
Hücre bölünmesini hızlandırır. Dolayısıyla, bitkinin büyümesi ve gelişmesi de hızlanır.
Kök oluşumunu ve gelişimini hızlandırır.
Köklerİ kuvvetlendirir. Köklerin, özellikle uzunlamasına, büyümesi ve gelişmesi üzerine uyarıcı etkisi vardır.
|
|
ORGANİK GÜBRE
|
Çiçeklenmeden önce 1. uygulama,
meyve tutumunda 2. uygulama,
hasattan 45 gün önce 3. uygulama yapılır
Gereksinim duyulan bütün dönemlerde 300 gr / 100 lt su ile olmak üzere 2 uygulama.
|
200-300 |
DEMİRLİ GÜBRE
|
En sık görülen bitki besin noksanlığıdır.
Toprak olumsuzlukları bitkilerin, toprakta olan demiri kullanmasını engeller
Toprak analizlerini mutlaka yaptırın |
125-150 cc |
POTASYUMLU GÜBRE |
Ürünün RENK ve AROMA sını AĞIRLIK ve KALİTE sini İRİLİK ve SERT liğini belirleyen potasyumu yüksek oranda içerir.
Özellikle meyve ve sebze yapraklarında görülen yaprak kenarındaki kurumayı önler ve ürün artışını sağlar.
|
|
DAMLA SULAMA |
AZOT, FOSFOR, DENGELİ, POTASYUM
Her dönem düzenli kullanılmalı. Bitkinin NPK sı karşılanmalı
|
2-3 kg |
ÖN KARIŞIMLA KONTROL EDİNİZ
Her ilaçlamada gübre muhakkak kullanılmalıdır.
Gübreler bitkilerin strese girmesini önler. Bitkilerin mikro element ihtiyaçlarını karşılar.
Meyve tutumunu ve meyvelerin kalitesini arttırır.
Gübrelemede esas, toprak ve yaprak analizlerinin yapılmasıdır. Buna göre de eksikler giderilmelidir.
Gübrelemede esas, toprak ve yaprak analizlerinin yapılmasıdır. Buna göre
de eksikler giderilmelidir.
TRABZONHURMASI YETİŞTİRİCİLİĞİ İÇİN İKLİM VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ
Trabzonhurması bir subtropik iklim meyvesidir. Bununla birlikte sıcak ılıman
iklim şartlarına da adapte olmuştur. Ağacı kışın yapraklarını döktüğü için düşük
kış sıcaklıklarına diğer subtropik meyve türlerine göre daha dayanıklıdır. Genel
olarak -12 dereceye kadar dayanabilmekte, ayrıca -18 dereceye kadar dayanan
çeşitler de bulunmaktadır.
Trabzonhurması çeşitlerinin çoğunun kış dinlenme ihtiyaçları 7,2
derecenin altında 200-400 saat kadardır. Akdeniz Bölgesi kıyı şeridinde odun
gözü sürmesi, mart ayının ilk yarısında, çiçeklenme ise nisan sonlarında
olmaktadır. Trabzonhurmaları geç çiçeklendikleri için erken ilkbahar donlarından
etkilenmezler. Çeşitlerin meyvelerini olgunlaştırabilmeleri için 140-160 gün
gibi uzun bir zaman aralığına ihtiyaçları vardır. Sertken yenebilen (tadı buruk
olmayan) çeşitler, meyvelerini olgunlaştırabilmeleri için diğerlerine göre daha
fazla sıcaklık toplamına ihtiyaç duyarlar.
Trabzonhurmaları yüksek hava nemi isterler ve en kaliteli meyveler
nemli bölgelerden elde edilir. Hava neminin az olduğu bölgelerde sulama
yapılarak iyi ürün alınabilir. Ancak bu bölgelerde meyvelerde güneş yanıklığı
görülebilir, tedbir alınmalıdır.
Trabzonhurması ağaçları genel olarak rüzgarlardan zarar görmez.
Ancak fazla rüzgar alan yerlerde, sonbaharda meyve olgunluk zamanında meyveler
yaprak ve dallardan zarar görür ve kalitenin düşmesine neden olur.
Trabzonhurması ağacının dalları çok gevrektir, bu yüzden şiddetli rüzgar, meyve
yüklü dalların kırılmasına sebep olabilir. Bu durumu önlemek için dallar mutlaka
hereklerle desteklenmelidir.
Trabzonhurmaları için en uygun toprak tipi; orta ağır, organik
maddece zengin ve iyi drene edilmiş derin topraklardır. PH'sı 6,5-7,0 olan
topraklarda yetiştiricilik iyi sonuç verir. Bununla birlikte çok hafif
topraklardan, çok ağır topraklara kadar değişik toprak tiplerine de uyum sağlar.
Kireç muhtevası %20'ye kadar olan topraklarda yetişebilir.
TRABZON HURMASI BAHÇESİ TESİSİ
Bahçe yeri hazırlığına yaz aylarında başlanmalıdır. Beslenme ile ilgili
sorunların olmaması için toprak analizi yaptırılmalı ve analiz sonuçlarına göre
gerekli gübreler verilmelidir. Fazla yağış alan taban suyunun sorun olduğu
yerlerde toprağın drenajı yapılmalıdır. Toprak organik maddece zengin değilse,
dekara 3-4 ton çiftlik gübresi verilmeli veya yeşil gübre ile gübrelenmelidir.
Sonbaharda derin bir sürüm yapılmalı ve eğer, bahçe yeri engebeli ise tesviye
edilmelidir. Bahçe yeri çok meyilli ise teraslama yapılması gerekir.
Trabzonhurması meyveleri rüzgarların sebep olduğu yaprak ve küçük
dalların meydana getirebileceği berelenmelere çok hassastır. Bu sebepten fazla
rüzgar alan yerlerde bahçe tesisinden önce, bahçe kenarı bir veya iki sıralı
olarak rüzgarkıranlarla çevrilmelidir. Selvi veya okaliptüs ağaçları rüzgarkıran
olarak dikilebilir.
Dikim çukurları 60-70 cm derinlik ve genişlikte
açılmalıdır. Dikim, fidanlar yapraklarını döktükten sonra başlamak üzere,
ilkbahara kadar olan devrede yapılabilir. Kışları soğuk geçen yerlerde ilkbahar
dikimi tercih edilmelidir.
Dikim sırasında, fidana kök budaması yapılmalıdır. Birbirine
girmiş ve söküm sırasında berelenmiş olan kökler, yara yeri üzerinden kesilir.
Fidanların kazık kökü fazla kısaltılmamalıdır, çünkü saçak kökleri fazla
değildir. Fidanlar, fidanlıktan söküldükleri derinlikte dikilmelidir. Dikimden
hemen sonra can suyu verilmelidir. Yeni dikilmiş fidanların yağış ve rüzgarların
etkisi ile eğilmemesi için fidanlar hereklerle bağlanmalıdır. Dikimden sonra
fidanların tepeleri 60-70 cm'den
iyi gelişmiş bir göz üzerinden kesilir.
Dikilecek çeşidin seçimi yapılırken, pazar değeri yüksek olan
çeşitlere önem verilmelidir. İç pazar yanında dış pazar istekleri de dikkate
alınmalıdır.
TRABZON HURMASI BAHÇESİNİN BAKIM İŞLERİ
Toprak İşleme
Trabzonhurması bahçesinde toprak işleme, örtüsüz veya örtülü
yapılabilir. Örtüsüz işlemede, toprak sürülerek toprak üzeri otsuz tutulur. Bu
tip toprak işleme ile yabani otların yok edilmesi yanında, yağmurlarla veya
sulama ile meydana gelen kaymak tabakasının kırılması, böylece suyun toprağa
kolay işleyebilmesi ve toprağın havalanması sağlanmış olur. Ağaçların
diplerindeki otlar çapalanarak temizlenir. Sonbaharda pullukla derin bir sürüm
yapılır. Sürüm işleri toprak tavında iken yapılmalıdır.
İlkbahar ve yaz sürümleri diskli pulluk ile yapılır. Bahçedeki ağaçlar büyükse,
dalların kırılmamasına özen gösterilmeli ve bahçe tipi küçük traktörler
kullanılmalıdır.
Sulama suyunun kısıtlı olduğu yerlerde örtüsüz toprak işleme
yapılmalıdır. Hava neminin az olduğu yerlede ise örtülü toprak işleme tercih
edilmelidir. Çok ağır topraklarda örtü bitkisi, toprağın fazla suyunu kullanması
yönünden yararlıdır. Meyilli arazilerde örtü bitkisi erozyonun önlenmesi ve
suyun tutulması için faydalıdır.
Örtülü toprak işlemede ağaçların taç izdüşümünde ot kontrolü
yapılır. Ağaçlar arasında otlar zaman zaman biçilerek yerinde bırakılır.
Sulama
Trabzonhurması ağaçlarının iyi gelişebilmeleri ve yeterli ürün
verebilmeleri için topraktan yeterli miktarda suyu alabilmeleri gerekir. Sürgün
gelişmesinin ve meyve büyümesinin olduğu ilkbahar ve yaz aylarında yeterli ve
düzenli sulamanın yapılmasına dikkat edilmelidir. Eğer bu devrelerde sulama
yetersiz olursa meyve dökümleri olabilmektedir. Ayrıca meyve gelişimi
durmaktadır. Düzensiz sulama ile de meyvelerde çatlamalar olmaktadır. Ayrıca
meyve olumuna yakın sulamalar, meyvelerin çatlamasına neden olmaktadır. Bu
sebeple meyvelerde kabuk rengi yeşilden sarıya dönüştüğü devreden sonra sulama
yapılmamalıdır.
Sonbahar ve kış aylarının kurak geçtiği dönemlerde de sulama
yapılmalı ancak sulama aralıkları daha uzun tutulmalıdır.
Sulama suyu miktarı ve sıklığı, iklim, toprak ve sulama
sistemlerine göre değişiklik gösterir. Karık usulü sulama yapılabilir. Bu sulama
sisteminde, genç bahçelerde, ağaçların iki yanından geçirilen karıklar, gelişmiş
ağaçların bulunduğu bahçelerde ise ağaçların iki yanından geçirilen ikişer karık
sistemi ile sulama yapılmalıdır. Alttan yağmurlama sistemi sulama da uygun bir
sistemdir.
Sulama zamanını ve miktarını ayarlamak için tansiyometre
kullanılmalıdır.
Gübreleme
Trabzonhurmalarına verilecek gübre miktarları yaprak ve toprak analiz
sonuçlarına göre tespit edilmelidir.
İyi yanmış çiftlik gübresi, 3 yılda bir dekara 3-4 ton hesabı ile sonbaharda
verilmeli ve sürümle toprağa karıştırılmalıdır.
Trabzonhurmalarının azota ihtiyacı fazladır. Analiz sonuçlarına
göre verilmesi gereken azot miktarının üçte biri erken ilkbaharda, kalan kısmı
nisan-mayıs ve haziran aylarında olmak üzere verilebilir. Aşıır miktarda verilen
azotlu gübre çiçek ve meyve dökümlerine sebep olur.
Azotlu gübre, ağacın taç izdüşümüne, toprağa verildikten sonra
toprak çapalanarak gübrenin toprağa gömülmesi sağlanmalı ve hemen sulama
yapılmalıdır.
Fosforlu gübreler kasım-aralık aylarında verilebilir. Bu gübrenin
çiçeklenme, meyve tutumu ve kök gelişimi üzerine etkisi vardır.
Potasyumlu gübrelerin meyve kalitesine etkisi vardır. Aşırı
potasyum noksanlığı görülen ağaçların yaprak uçları ve kenarları sararıp kurur.
Aşırı meyve dökümleri görülür.
Potaslı ve fosforlu gübreler, birlikte kasım-aralık aylarında
uygulanır. Bu gübreler ağacın taç izdüşümüne açılan çukurlara verilerek üzerleri
toprakla kapatılır veya taç izdüşümünde açılan 5-6 çukura verilip üzeri
kapatılarak uygulama yapılır.
Magnezyum noksanlığı, organik maddece fakir olan topraklarda sık
görülür. Fazla miktarda potasyum olan topraklarda da magnezyum alımı azalır ve
noksanlık ortaya çıkar. Magnezyum noksanlığının belirtileri, ağaç meyveyle fazla
yüklü olduğu yaz aylarında görülür.
Noksanlık belirtileri, meyveli dallardaki alt yaprakların damar
aralarının sararması şeklinde olur, ileri safhada sararan kısımlar kararır ve
yapraklar vaktinden önce dökülürler.
Mangan noksanlığı, toprağın mangan muhtevası az ise veya toprak
fazla kireçli ise ortaya çıkar. Noksanlık belirtileri, mayıs ayı başında yeni
sürgünlerin alt yapraklarında siyah noktalar şeklinde görülür. İleri durumda
sürgünün üst yapraklarında da görülür. Mangan noksanlığı yaprak ve meyve
dökümlerine sebep olur. Noksanlığında, meyve tutumundan hemen sonra yaprak
gübresi tavsiye edilir.
Demir noksanlığının belirtileri, genç yaprakların damar aralarının
sararması şeklinde olur. Yaprak damarları yeşil olarak kalır. Çok kireçli
topraklarda demir noksanlığı görülür. PH'sı çok yüksek olan topraklarda dekara
40-50 kg toz kükürt uygulanarak toprağın
PH'sı bir ölçüde düşürülebilir. Ayrıca demir sülfat veya diğer demirli
preparatlar kullanılabilir.
Yaprak gübreleri sabah erken saatlerde veya akşam üzeri
uygulanmalıdır.
Budama
Dikimden sonraki ilk üç yılda şekil budaması yapılır. Fidanın
taçlandırılmasında değişik doruk dallı (modifiye lider) sistemi uygulanabilir.
İstenirse palmet şekli(?) de verilebilir. Değişik doruk dallı sisteminde esas
olan, gövde üzerinde düzgün aralarla dağılmış 3-5 ana dalın gelişmesini
sağlamaktır.
Kışın dikim budaması yapılmış olan fidanların, mayıs-haziran
ayında ana dalları seçilir. Çatal olan filizlerden istenmeyenler kırılır.
Seçilen dallar arasındaki mesafe en az 10 cm olmalıdır. Gövde ile dalların yaptığı açı da 45-60
derece olmalıdır. Seçilen dalların, ağacın dengesi yönünden ağacın değişik
yönlerine dağılmış olması önemlidir. Zayıflamasını istediğimiz dallarda eğme
işlemi yapılmalıdır.
Kış aylarında daha önce bağlanan dallar çözülür, açılar kontrol
edilir. Çatal ve obur dallar temizlenir. Çok zayıf sürgünler kesilip atılır. Ana
dallar kuvvetlerine göre 40-45
cm'den dışa bakan bir göz üzerinden kesilir.
İkinci yıl yaz aylarında yeşil budama uygulanır. Her ana dal üzerinde, yardımcı
dallar seçilir. Ana ve yardımcı dalların kuvvetli gelişmesi için diğer dallar
eğilir. İstenmeyen filizlerden kırma yapılır. Üçüncü yıl aynı işlemler devam
eder. Taç teşekkülünden sonra fazla bir işleme gerek yoktur. Çok kuvvetli
büyüyen dallarda tepe alma yapılmalıdır. Çok zayıf ince dallar, birbirine
geçmiş, hasta ve yaralı dallar kışın kesilip atılır. Alt dalların meyve yükü ile
eğilip kırılmalarını önlemek için tepe alma yapılmalı veya bu dallar hereklerle
desteklenmelidir.
Meyve Tutumu ve Seyreltilmesi
Bazı çeşitlerde periyodisite görülebilir. Bu durumda, aşırı verim
olan yılda çiçeklerde seyreltme yapılabilir. İhracat için kaliteli meyve
istenirse her meyve dalında bir meyve bırakılıp, meyvenin etrafındaki yapraklar,
meyveye zarar vermemesi için koparılmaktadır.
Bazı çeşitlerde aşırı meyve dökümü görülmektedir. Meyve dökümünün
sebepleri şunlardır:
- Aşırı meyve tutumu
- Tozlanma veya döllenmenin olmaması
- Aşırı sulama veya susuz kalma
- Aşırı azotlu gübreleme ve bunun sonucu dengesiz vegetatif gelişme
- Aşırı potasyum ve mangan noksanlığı
- Unlu bit zararlısının etkisi
Hastalık ve Zararlılarla Savaş
Özel bir araştırma yapılmamakla beraber, bazı genel hastalık ve zararlıların
trabzonhurmalarında da etkili olduğu bilinmektedir.
Bunlardan kök kanseri, antraknoz ve açı çürüklük en yaygın
olanlarıdır. Ayrıca yaprak leke hastalığı ve yaprak saplarında, genç dallarda
yanıklık yapan hastalık trabzonhurmalarında görülebilmektedir.
Akdeniz Bölgesinde trabzonhurmalarında görülen en yaygın
zararlılar Akdeniz Meyve Sineği ve Turunçgil Unlu Bitidir. Ayrıca bazo koşniller
ve tripsler trabzonhurmalarına zarar vermektedir.
Bakım işlerini titiz bir şekilde eksiksiz yerine getirmek,
sağlıklı bitki yetiştirmek ve gerekli kültürel tedbirleri almak hastalık ve
zararlıların bulaşmasını ve etkinliğini önemli ölçüde azaltacaktır. Bu yüzden,
güç ve pahallı işlemler olan zirai mücadele son çare olarak görülmelidir.
TRABZON HURMASI MEYVELERİNİN DERİMİ, PAKETLENMESİ, MUHAFAZASI VE
DEĞERLENDİRİLMESİ
Trabzonhurması meyvelerinin uygun zamanda derimi önemlidir. Meyveler, tam
iriliklerini aldıkları ve meyve kabuğunun yeşil renginin kaybolup çeşide has
turuncu veya koyu turuncu rengi aldığı zaman, sertken toplanmalıdır. Tadı buruk
olan çeşitlerde meyveler, yumuşayıncaya, yani yeme olumuna gelinceye kadar uzun
süre ağaçta kalabilmektedir. Ancak bu durumda böcek ve kuş zararlanmalarına
karşı önlem alınmalıdır.
Derim en az iki defada yapılmalı, rengini iyi almamış meyveler
toplanmamalıdır. Derim sırasında meyveler çekilerek dalından koparılmaz. Dallar
çok gevrek olduğu için kırılabilir veya meyvenin çanak yaprağı ağaçta kalarak,
meyvenin olgunlaşmadan önce çürümesine neden olur. İstenmeyen bu durumların
olmaması için meyveli dal sol elle tutulup öbür elle itinalı bir şekilde meyve
daldan koparılır. Eğer meyve sapı uzunsa sap çanak yaprakları üzerinden
kesilerek derilmelidir. Derimi yapılan meyveler yavaşça toplama kaplarına
konarak, zedelenmemelerine özen gösterilmelidir. Meyveler paketlenecek yere
dikkatli bir şekilde taşınmalıdır.
Meyveler derimden sonra sınıflandırılır. Birörnek irilik, şekil ve
renkte, güneş yanığı, böcek zararı olmayan, lekesiz meyveler 1. sınıfa
girmektedir. İrilik yönünden birörnek olmayan ve böcek zararı görülmeyen lekesiz
meyveler de 2. sınıfa girmektedir.
Paketleme için, sert çekirdekli meyveler için kullanılan tek
katlı, plastik ve meyve yerleşme yerleri olan kasalar kullanılmalıdır. Kasa
boyutlar: 450*290*100 mm'dir. Kasa derinliği daha az olabilir. İhracat için daha
küçük kasalar kullanılmalıdır.
Trabzonhurması çeşitlerinin çoğu, soğuk depoda -1 ve 1 derecede ve
%80-90 nisbi nemde 2-4 ay kadar muhafaza edilebilir.
Akdeniz Bölgesinin kıyı şeridinde trabzonhurması çeşitlerinin uzun
bir pazar periyodu vardır. Eylül ayının üçüncü haftasında erkenci çeşitlerle
başlayan pazarlama periyodu, geççi çeşitlerle, kasım ayının ikinci haftasına
kadar devam eder. Geççi çeşitlerin meyveleri toplanmadığı takdirde, yaprakların
dökümünden sonra da ağaç üzerinde kalabilmektedir.
Tadı buruk olan çeşitlerin meyveleri uzak pazarlara
gönderilecekse, gönderilmeden önce meyvelere herhangi bir işlem yapılmadan, yani
sert olarak ince kağıtlara sarılıp, kasalara tek sıralı olarak dizilmelidir.
Meyveler pazarlanacak yere geldiklerinde sert durumda olmalı ve
böylece satışa sunulmalıdır.
Tadı buruk olan çeşitlerin, fizyolojik olgunluğa gelerek
yenebilmesi için aşağıdaki işlemler uygulanabilir.
- Etilen odalarında olgunlaştırma: Muz meyvesinde olduğu gibi trabzonhurmaları
etilen odalarına konularak olgunlaştırılabilir. Ancak etilen odalarına konacak
meyvelerin aynı derim olumunda olmaları önemlidir. Çünkü farklı olumdaki
meyveler, farklı zamanlarda olgunlaşacağı için, bazı güçlükler yaratır.
-Meyvelerin ethrel solusyonuna batırılarak olgunluğun sağlanması: Bu yöntemde
meyveler, derimden sonra 500 ppm'lik ethrel solusyonunda 2 dakika tutulup, 2-3
gün bekletildikten sonra yeme olumuna gelebilmektedir.
- Karbondioksit uygulaması ile burukluğun giderilmesi: Bu yöntem Japonya ve
İsrail'de çok kullanılmaktadır. Meyveler üniform olarak sarımsı-yeşil safhada
iken CO2 ile muamele edilerek burukluğu giderilmektedir.
- Kireçli suda bekletilerek burukluğun giderilmesi: Bu yöntemde meyveler
sarımsı-turuncu renkte iken kireçli su ile muammele edilir. Meyveler %2'lik
kireçli suda tutulduğunda beşinci günde buruklukları tamamen kaybolmaktadır.
- Normal zamanda derimi yapılan meyveler 21 derecede 2-3 hafta bekletilirse
kendiliğinden yumuşayarak yeme olumuna gelirler. Ayrıca elma, armut gibi
meyvelerle birlikte plastik torbalarda bekletildiği zaman, bu meyvelerin
çıkardığı etilen gazı ile trabzonhurması meyvelerinin olgunlaşması
çabuklaştırılır ve burukluğun kaybolması sağlanır.
Son yıllarda dış ülkelerde daha çok buruk olmayan çeşitlere önem
verilmekte ve bu çeşitlerin üretimi yapılmaktadır. Buruk olmayan çeşitlerin iyi
bir şekilde pazarlanabilmeleri için ambalaj sandıklarına, bu çeşitlerin sertken
yendiğini belirten etiketlerin konarak halka tanıtılması gereklidir.
Trabzonhurması meyveleri özellikle A vitamini ve karbonhidratlarca
çok zengindir.
Trabzonhurmalarında buruk çeşitler, yumuşadıkları zaman ve
istenirse kremalı olarak yenilebilir. Ayrıca bu çeşitler marul yaprakları
üzerinde kremalı veya mayonezli olarak salatalarda
kullanılabilir. Buruk olmayan çeşitler ise küçük küçük doğranarak
meyve salatalarında kullanılabilir.
Trabzonhurması meyveleri, taze tüketim yanında kurutularak da
tüketilebilmektedir. Uzak Doğu Ülkelerinde, kuru maddesi yüksek olan ve taze
tüketim için uygun olmayan çok buruk çeşitler kurutulmaktadır. Meyveler sertken,
küçük olanlar ikiye, büyük olanlar dörde bölünerek ipe dizilmekte ve güneşte
kurutulmaktadır. Ayrıca kurutma dolaplarında da kurutma işlemi yapılmaktadır.
Uzak doğu ülkelerinde meyveler dondurularak, kış ayları boyunca
dondurulmuş olarak da pazarlanmaktadır. Ayrıca, marmelat yapımında, keklerde,
püre ve soslarda, dondurmalarda, muhallebilerde kullanılmaktadır.
TRABZON HURMASI YETİŞTİRİCİLİĞİNİN EKONOMİK ÖNEMİ
Trabzonhurması çeşitlerinin verime başlama yılları farklılıklar gösterir. Fuyu
çeşidi dikimin ikinci yılından itibaren ürün vermeye başlar. Hachiya çeşidi ise
dördüncü yıldan itibaren verime yatmaktadır. Ağaçların verim miktarları da
çeşitlere ve bakım şartlarına göre çok değişmekte, ortalama 40-60
kg olduğu kaydedilmektedir.
Türkiye'de en fazla üretim Akdeniz Bölgesinde görülmektedir.
Özellikle Doğu Akdeniz yöresinde kapama trabzonhurması bahçeleri yıldan yıla
artış göstermektedir. En çok üretim Hatay ilinde yapılmaktadır. Sonra sıra ile
Adana ve Mersin illeri gelmektedir. Hatay ilinden Arap ülkelerine trabzonhurması
ihracatı da yapılmaktadır. Üretimde, Karadeniz Bölgesi, Akdeniz Bölgesinden
sonra ikinci sırayı almaktadır. Bu bölgede en fazla üretim Ordu, Artvin, Samsun,
Kastamonu illerinde görülmektedir. Marmara Bölgesinde ise Kocaeli en çok üretim
yapan ildir.
Ülkemizde buruk çeşitler yetiştirilmekte ve bu meyveler bazı
bölgelerde pek tanınmamakta, yumuşayınca yenmesi gerektiği yeterince
bilinmemektedir. Buruk olduğu görülünce istenmemektedir. Bu yüzden
trabzonhurması yetiştiriciliği, diğer meyve türlerine göre pek
yaygınlaşmamıştır. Bu meyve tüketicilerce tanındıkça sevilmekte ve aranmaktadır.
Özellikle sert yenen, buruk olmayan çeşitlere fazla miktarda talep
görülmektedir.