KEÇİBOYNUZU, HARNUP (CERATONİA SİLİQUA) YETİŞTİRİCİLİĞİ
Keçiboynuzu, (Cerotonia siliqua.L.) yeryüzünün en eski bitkilerinden biridir.
Türkiye’de Harnup, Harup, Boynuz ve Kutsal kitaplarda da Yaban Balı ismi ile
adlandırılmakta olan bu değerli tür, günümüz Avrupa’sında bugün Yahya
Peygamberin Ekmeği anlamına gelen İngilizce ve Almanca isimleri ile
kullanılmaktadır.
Dünyada; Kıbrıs, Yunanistan, İtalya, Libya, Cezayir, Suriye,
İsrail gibi Akdenizi kuşatan ülkelerden başka; Güneybatı Amerika,
Avustralya,Güney Afrika, Amerika Birleşik Devletlerinde yetişmektedir.
Keçiboynuzuna, Akdeniz sahil bandının tarihi yerleşim bölgelerinde, daha büyük
ve geniş guruplar halinde rastlanması, bu ağacın özellikle meyvesi için, tarihin
eski çağlarından beri yetiştirilip korunduğu varsayımını kuvvetlendirmektedir.
Yurdumuzdaki yayılışı, İzmir-Urla-Karaburun Yarım Adasından başlayıp; Ege ve
Akdeniz
kıyı bandını izleyerek Hatay’da Suriye hududuna kadar uzanır. Bu iki merkez
arasında denize paralel 1–2 km'lik bir şerit halinde ilerleyen yayılış
alanlarında bazı lokal bölgelerde deniz kıyısından içeri doğru
90 km dolaylarında bir genişliğe ulaşabilmektedir.
Keçiboynuzu, deniz seviyesinden başlayarak, Antalya Beşkonak ve Düzlerözü
,bölgelerinde
900 m., Anamurda
500 m., Mersin (Tömük bölgesi) de
550 metre yüksekliğe kadar çıkmaktadır. Keçiboynuzu,
baklagiller familyasına ait, herdemyeşil, düşük sıcaklıklara oldukça duyarlı bir
meyve ağacıdır. Genellikle kültüre alınmadan yetiştirilen bu ağaç ilk meyvesini
5-10 yaşlarında vermekte, ekonomik verime ise 10-15 yaşlarında ulaşmaktadır.
Daha sonra her geçen yıl meyve miktarını ve kalitesini arttırmakta, 50 yıl
içerisinde de
15 metre yüksekliğe erişebilmektedir.
Meyveler, Mayıs ayı
başında büyümeye başlamakta ve Haziran-Temmuz aylarında olgunlaşmaktadır. Meyve
rengi olgunlaştıktan sonra yeşilden kahverengiye dönüşür.
Olgunlaşan meyveler
Eylül ayında hasat edilmeye başlanır ve hasat mevsimi Kasım-Aralık aylarına
kadar devam eder.
Bir keçiboynuzu meyvesinde yaklaşık 10-15 çekirdek (tohum)
bulunmaktadır. Keçiboynuzunun çekirdek a¤ğrlıkları birbirine çok yakın olduğu
için eski çağlarda ağırlık ölçüsü olarak, hatta hassas ölçümü sayesinde mücevher
tartımında kullanılmıştır. Bugün mücevher ağırlık birimi olan karat, adını
keçiboynuzu’ndan almıştır.
"Keçiboynuzu çekirdeği doğada ağırlığı değişmeyen bir tohumdur. Bütün tohumlu
bitkilerden yalnız keçiboynuzu uzun süre suda bekletildikten sonra filiz
verebilir.
Bu hem çok kuruduğu ve meyvesinden çıktıktan sonra son ve sabit
ağırlığını aldığı için, hem de içine su alma olasılığı çok az ve çok uzun zamana
bağlı olduğu içindir.
Bu nedenle Araplar, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde
ağırlık ölçüsü olarak kullanılmıştır. Dört tanesi bir dirhem eder.
Dirhem,
değişmekle birlikte 3 gr. ağırlığı temsil etmektedir. Satıcı iki dirhemlik (8
çekirdek) bir şey satarken lütfedip 1 çekirdek fazla tartarsa bu, malı alanın
itibarını gösterir. Olağandan fazla giyinen, süslenen vb. kişilere iki dirhem
bir çekirdek denmesi bundan kaynaklanmaktadır."
Keçiboynuzu; kayalık, kıraç, kuru ve en verimsiz topraklarda, hatta kumullarda
bile yetişebilen kanaatkar bir bitki olup kalkerli topraklarda daha iyi gelişir.
Keçiboynuzunun Kullanım Yerleri:
Harnup unu şeklinde unlu mamullerde, keçiboynuzu zamkı, pasta ve çöreklerin
gevşekliğini ve bayatlamasını önlemede, kek ve bisküvilerde yumurtadan tasarruf
sağlamak için ve parçalanmadan kesilmesini kolaylaştırıcı olarak.
Dondurma üretiminde (kabartma etkisi nedeni ile), Kakaoya alternatif olarak,
kakaonun kullanıldığı hemen her yerde. Keçiboynuzu kahvesi, kafein ve teobram
türü maddeler içermediği için kalp, mide ve sinir hastalığı olanlara
önerilebilir.
Harnup pekmezi üretiminde (çekirdeği alınmış meyvenin % 52'si şekerdir. Bu
özelliği ile şeker kamışından daha çok şeker içerir),
Yem sanayinde, Kâğıt sanayinde, ilaç sanayinde, Kibrit sanayinde, Otomotiv
cilası üretiminde, Başta boya üretimi olmak üzere kimya sanayinde,
Fotoğraf filimlerinin emülsiyonunda ve fotoğraf kâğıdı üretiminde,
Dokuma Sanayinde, boya macununa katılarak, kumaşa parlaklık verilmesinde,
keçiboynuzu zamkı ve türevleri pamuklu dokumalarda eşit geçirgenlik, sabit nem
ve düz yüzey elde etmekte,
Kozmetik sanayinde; losyonlara koku verilmesinde, oje, tıraş sabunu, diş
macunu ve jöle üretiminde,
Petrol endüstrisinde, sondajlarda keçiboynuzu zamkı en etkili koruyucu katkı
maddesi olarak derin tuz tabakalarının sondajında ve tuzlu suda
çalışma durumunda su kaybını ve çamur yoğunluğunun azalmasını kontrol etmekte,
Dericilikte tabaklamada, Deterjan ve plastik sanayinde, Sigara endüstrisinde
tütüne lezzet vermek için, Patlayıcı madde yapımında, Seramik endüstrisinde
tutkal olarak, kullanılmaktadır.
Kullanım Alanları:
Keçiboynuzu kullanım alanı çok fazla olan bir bitkidir. Keçiboynuzunda meyveler
hasat edildikten sonra bir ay kadar kurumaya bırakılır. Kuruyan meyve çerez
olarak ve hayvan yemi olarak doğrudan tüketilir. Eğer bu şekilde
tüketilmeyecekse kuruduktan sonra çekirdek ve etli kısım birbirinden mekanik
yöntemlerle ayrılarak farklı endüstrilerde hammadde olarak kullanılmak üzere
ayrılır. Söz konusu endüstri alanları gıda (gıda yanında bu kapsamında yer alan
şifalı bitki olarak), tekstil, kağıt ve petrol endüstrileridir.
Gıda Endüstrisinde: Keçiboynuzu zamkı, sakızı ve türevleri stabilizör ve
kabartıcı etkilerinden dolayı dondurma üretiminde, özellikle domuz eti ürünleri
için ( salam vb.) katkı maddesi olarak; konserve et ve balık için yoğunluğu
arttırıcı katkı maddesi olarak; soslara, jölelere, şuruplara, meyve
konsantrelerinde stabilazör olarak, pasta ve çöreklerde kullanılan keçiboynuzu
zamkı ise ürünün gevşekliğini ve bayatlamasını önleyen, kek ve büskivilerde ise
yumurtadan tasarruf parçalanmadan kesilebilme ve kolayca taşınabilme özelliği
kazandırmaktadır.
Keçiboynuzu meyvesi şeker kamışından daha çok şeker içerir.
Çekirdeği alınmış keçiboynuzu ağırlığının %52’si şekerdir. Keçiboynuzu
pekmezinin sağlıklı yaşam prensiplerinde insan sağlığı için önemi ayrı bir
çalışma konusu olacak kadar detaylandırılabilir.
Ayrıca kakao ve kahvenin
kullanıldığı tüm alanlarda ikame edicidir. Keçiboynuzu kahvesi kafein ve
teobramin türü maddeler içermediği için kalp, mide ve sinir rahatsızlıkların
olanlara önerilir. Ayrıca keçiboynuzu unu (Har-Un) hem pasta sanayinde hem de
kakao yerine kullanılabilen doğal şeker içeriği, düşük kalorisi, kolestrol
bulundurmaması ve ucuz olması nedeniyle tercih edilmektedir.
Gıda kapsamında yer alarak şifalı bitki olarak: Sindirim sistemi bozukluklarında
(diare), gastrit, karaciğer ve özellikle de akciğer, diş ve diş etleri
rahatsızlıklarında, kolestrol düşürücü olarak, kas gelişiminde ve de yüksek
enerji potansiyeli nedeniyle doğal doping olarak kullanılmaktdır.
Tekstil Endüstrisinde: Keçiboynuzu zamkı ve türevleri pamuklu dokumalarda eşit
geçirgenlik, sabit nem ve düz satıh elde etmek yanında alkaliye dayanıklı ve
yoğunluğu arttırıcı olarak her çeşit boyacılıkta, baskıda kalınlaştırıcı etkisi
ile eşit renk dağılımı ve boyanın dokuma tarafından kolay emilmesinde kolaylık
sağlayıcı olarak kullanılmaktadır.r.
Kağıt Endüstrisinde: Keçiboynuzu zamkı kağıdın dökülmesinde zaman ve enerji
kaybının önlenmesini sağlamaktadır. Böylece kağıt hamurunun drenaj oranında
artış olmakta ve daha yüksek makine hızı sağlamaktadır.
Petrol Endüstrisinde: Sondaj operasyonlarında keçiboynuzu zamkı en etkili
koruyucu katkı maddesi olarak, derin tuz tabakalarının sondajında veya tuzlu
suda çalışma durumlarında su kaybını ve çamur yoğunluğunun azalmasını kontrol
etmektedir.
Keçiboynuzu tüm bu kullanım alanları dışında; matbacılıkta, kozmetik sanayinde,
kibrit yapımında, mobilyacılıkta, dericilikte (dabaklamada), fotoğraf
filmlerinin emülsiyonunda, deterjan ve plastik sanayinde, sigara endüstrisinde
tütüne lezzet vermek için, patlayıcı madde yapımında, seramik endüstrisinde
tutkal olarak, diş macunu yapımında yoğunlaştırıcı olarak kullanılmaktadır.
Dünyada Durum
Keçiboynuzu, istatistik verilere göre 11 ülkede yetiştirilen bir meyvedir. En
önemli üretici ülkeler İspanya, İtalya, Fas, Portekiz, Yunanistan, Türkiye ve
Kıbrıs’tır. En büyük üretici ülke İspanya’dır. İspanya dikili alan olarak dünya
içerisinde %57.5, üretim olarak % 47.6 oranında paya sahiptir. İspanya’yı sırası
ile İtalya, Fas ve Portekiz izlemektedir. Türkiye %5.9 üretim payı ile üretimde
son sıralarda yer almaktadır. Bu ülkeler içerisinde hektarda en düşük verimin
ise Yunanistan’da olduğu görülmektedir. Dünya’da keçiboynuzu üretiminin
özellikle İspanya, İtalya (Sicilya), Kıbrıs (Girne, Limasol, Karpas) ve
Yunanistan’da (Girit) kültüre alınarak ve bu ülkelerde kapama bahçeler kurularak
yapıldığı bildirilmektedir Dünyanın büyük üretici ülkeleri aynı zamanda tüketici
ülkeleridir özellikle de çerez ve gıda sanayinde kullanım söz konusu olduğunda.
Diğer yandan üretici ülkeler aynı zamanda ihracatçı hatta ithalatçı ülkeler
olmaktadır. Çünkü keçiboynuzunun özellikle gıda endüstrisi dışındaki
kullanımında üretici Avrupa Birliği Ülkeleri bir yandan ürünü ihraç etmekte bir
yandan da endüstrilerinde kullanılmak üzere ithal etmektedirler. Dünya’da
üretimde olduğu gibi ihracatta da İspanya ve İtalya ilk sıralarda yer almakta
onları özellikte ithalatta İngiltere, Fransa, İsviçre ve Hollanda izlemektedir.
Avrupa Ülkeleri keçiboynuzunu farklı endüstriler yanında un, çukulata, doğal
ilaç yapımı ve hayvan yemi olarak değerlendirmektedirler. Türkiye ihracatçı
ülkeler içerisinde %9.2 oranındaki payı ile üretiminde gösteremediği başarıyı 4.
sırada yer alarak göstermektedir. Bu başarısını belki de keçiboynuzunu iç
piyasada yeterince tüketemediği yada bilinen endüstri dallarında Türkiye
koşullarında değerlendirilemediği şeklinde yorumlamak mümkündür.
Türkiye’de Durum
Keçiboynuzu Türkiye’de ciddi anlamda henüz kültüre alınmamış, ancak doğal
ortamda yetiştirilebilmektedir.. Daha çok orman içi ve orman arazilerinde üçlü
beşli gruplar halinde bulunan bu ağaçların doğal floradaki miktarı tam tesbit
edilmiş değildir. Türkiye’de keçiboynuzu ağaçlarının yaklaşık %90’nını yabani
ağaçlar oluşturduğu için bu ağaçlardan kaliteli meyve eldesi mümkün
olamamaktadır. Doğal florada Hatay’dan Çanakkale’ye kadar Akdeniz ve Ege
kıyılarında yetişebilen keçiboynuzu daha çok Akdeniz Bölgesinde Mersin, Antalya
ve Muğla’nın merkez ve kıyı şeridi ilçelerinde üretilmektedir. Fakat bu üretimin
ekonomik bir üretim olduğunu ifade etmek mümkün değildir.
Türkiye’de keçiboynuzu genellikle çerez, un, pekmez ve hayvan yemi olarak
değerlendirilmektedir. Son yirmi yıla kadar genelde üretildiği bölgelerde
tüketilen keçiboynuzu özellikle pekmez ve un olarak işlenmeye başladıktan sonra
tüm ülkede tüketilir olmuştur. Özellikle pekmeze işleme, konserve imalatı
yapılabilen işletmelerde yan ürün olarak işlenmektedir. Gerek pekmez gerek un
formundaki bu keçiboynuzu ürünlerinin insan sağlığı açısından yararı oldukça
fazladır. Türkiye’deki diğer ve önemli bir kullanım alanı ise doğal ilaç
yapımıdır.
Türkiye’de meyve veren 304 bin keçiboynuzu ağacından ortalama 14 bin ton
keçiboynuzu üretilmektedir. Türkiye’nin keçiboynuzu ithalatı olarak önemsiz
miktarlarda olmaktadır. İthalat, keçiboynuzundan diğer şekilde yapışkan sıvılar,
keçiboynuzu tohumları-kabukları soyulmamış,ezilmemiş ve keçiboynuzundan
eterifiye/esterifiye edilmiş yapışkan formlarında Almanya, İsviçre,
Fransa;Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden yapılmaktadır. Diğer yandan keçiboynuzu
ihracatı her ne kadar Türkiye tarım ürünleri ihracatında önemsiz ise de dünya
keçiboynuzu ihracatı içerisinde önemlidir. Özellikle 1990’lı yıllardan bu yana
Türkiye’nin keçiboynuzu ihracatı arttırmıştır. İhracatta dikkat çeken bir
hususun da keçiboynuzunun tüm tane yanında keçiboynuzu tohumları (kabukları
soyulmamış ve ezilmemiş), sadece çekirdeği alınmış, toz halinde çekirdeği
alınmış ve tüm tane halinde İtalya, İspanya, Almanya, İngiltere, Yunanistan gibi
AB Ülkelerine, Suudi Arabistan, Fas ve Lübnan gibi Orta Doğu ve Afrika
Ülkelerine yapılmasıdır. Herne kadar DİE’nün kayıtlarında yer almasa da Antalya
yöresinden yurt dışına keçiboynuzu pekmezi ihraç edildiği de bilinmektedir
Harnup, yeryüzünde bilinen ve faydalanılan en eski bitki türlerinden biridir.
Eski kutsal metinlerde "Yaban Balı" olarak anılan keçiboynuzunun, Batı
dillerindeki ismi "Yahya Peygamber Ekmeği" anlamına gelmektedir. Uluslararası
Ticarette ve Sanayide "Saint John's Bread" ve "Carob" olarak adlandırılmaktadır.
Harnup meyvesi 17 sanayi dalında temel hammadde olarak kullanılmaktadır:
a) Harnup unu (Har-un) şeklinde unlu mamullerde,
b) Dondurma üretiminde,
c) Kakaoya alternatif olarak, kakaonun kullanıldığı her yerde,
d) Gıda üretiminde kıvam arttırıcı olarak,
e) Harnup pekmezi üretiminde,
f) Yem sanayinde,
g) Başta boya üretimi olmak üzere kimya sanayinde,
h) Kâğıt sanayinde,
i) Fotoğraf filmi üretiminde,
j) Fotoğraf kâğıdı üretiminde,
k) Dokuma Sanayinde, boya macununa katılarak, kumaşa parlaklık verilmesinde,
l) Kozmetik Sanayinde; losyonlara koku veril-mesinde, oje, tıraş sabunu, diş
macunu ve jöle üretiminde,
m) İlaç sanayinde,
n) Kibrit sanayinde,
o) Otomotiv cilası üretiminde,
p) Petrol Aramada, matkapla delme sırasında kullanılan delme çamuru yapımında
hammadde olarak,
q) Harnup şerbeti, doğal ve katkısız bir ürün olmasından dolayı "Doğal Enerji
İçeceği" olarak,
r) Çerez olarak kullanılmaktadır.
s) E 410 "Locust bean gum" gıda katkı maddesi tamamen harnuptan elde
edilmektedir.
Dünyada harnup üretim miktarı yıllık 300.000 ton civarındadır. Dünya üretiminin
% 47,6'lik kısmı İspanya tarafından gerçekleştirilmektedir. Dünya üretiminin %
25'lik kısmı ise İtalya ve Portekiz tarafından gerçekleştirilmektedir. Türkiye %
5,9'luk üretim payı ile üretici ülkeler arasında son sırada yer almaktadır.
İhracatta İspanya ve İtalya ilk sıralarda yer alırken, Türkiye % 9,2'lik oran
ile dünyada 4. sırada yer almaktadır. Bu başarının sebebi, harnubun iç piyasada
yete-rince tüketilmemesi ve endüstri dallarında yeterince kullanılamamasından
kaynaklanmaktadır.
Dünyada harnup üretimi, özellikle İspanya, İtalya, Kıbrıs ve Girit'te kültüre
alınarak ve bahçeler kurularak yapılmaktadır. İspanya, dikili alan olarak dünya
içerisinde % 57,5'lik bir orana sahiptir. Ülkemizde diki-li harnup alanları
oldukça azdır.
Harnup, Leguminosea familyasının bir üyesidir. Tipik bir Akdeniz bitkisidir.
Sıcak iklimi sever, don olayının olduğu yerlerden kaçar. Çoğunlukla 0 -
600 m. rakımlar arasında yayılış gösterir. Işık isteği
oldukça fazladır. Kuraklığa dayanıklıdır. Hafif bünyeli toprakları sever.
Yetiştirilmesinde her hangi bir kimyasal maddeye ihtiyaç duymaz. 50 yıl
içerisinde
15 m. civarında boya ulaşabilir. 5-10 yaşlarında meyve
vermeye başlamaktadır. 15 yaşından sonra meyve verimi ve kalitesi hızla
artmaktadır.
Harnubun Genel Özellikleri
Habitusu (Görünüşü): 5-
15 metre boylarında ve geniş
(yayvan) tepeli bir ağaçtır.
Kök Sistemi: Kazık Kök yapısına sahiptir. Kök gelişimini ve yapısını mutlak ve
fizyolojik toprak derinliği etkiler.
Gövde Yapısı: Gri ve/veya esmer renktedir. Kabukları genç yaşlarda düz, ileri
yaşlarda çatlaklıdır.
Sürgün Yapısı: İnce yapılı ve kırmızımtırak kah-verengidir.
Yaprak Yapısı: Herdem yeşil ve hafif serttir. Yapraklar 5-11 yaprakçıktan
oluşmuştur. Yaprakçıkların kenarları düzdür. Üst yüzeyleri parlak koyu yeşil,
alt yüzü donuk (mat) yeşil renklidir.
Çiçek Yapısı: Salkım ya da kedicik tipindeki çiçek kurulları, yaşlı dallar
üzerinde yan durumlu olarak yer alır. Çiçeğin taç yaprakları yoktur. Çanak
küçük, beş parçalı, etamin uzun filamentli ve beş adettir. Taç yaprakları
yoktur. Çiçekleri poligamdır. Yeşilimsi renkli ve küçüktür. Çiçekler
Temmuz-Ağustos aylarında açar. Meyveler ertesi yıl olgunlaşır.
Meyve Yapısı: Boyları 10-
20 cm. olan meyveleri yeşil renkte ve
yumuşaktır. Olgunlaştığında kahverengi renk alır, sertleşir ve hafif eğridir.
Tohum Yapısı: Her bir meyve içinde, birbirinden ayrı ve çok sayıda parlak
kahverengi renkte, oval şekilli ve sert yapılı tohum bulunur.
Tohum Üretimi: Tohumlar yaz sonu ve sonbahar başında olgunlaşır. Toplanan
meyveler, mekanik olarak parçalanır ve tane tohum elde edilir.
Fidan Üretim Tekniği: Fidan üretimi tohumla yapılmaktadır. Çok önemli bir
çimlenme engeli bulunmamaktadır. Tohumlar 2 saat Sülfürik (H2SO4) çözeltisi ile
muamele edilir. Bu işlemden sonra tohumlar 2 gün soğuk suda bekletilir. Ekimi
müteakip 24-48 saat içinde çimlenme elde edilmeye başlanır.
Bakım Tedbirleri: Tesisi müteakip çok fazla bakım gerektirmez. 2-5 yaşlarında
veya daha sonraki yıllarda aşı yapılabilir. Budama uygulanabilir.
Dikimde Aralık ve Mesafeler:
Dikimde 10 x
10 metre aralık ve mesafe uygulanması önerilir. Harnup
plantasyonları AGRO-FORESTRY uygulamaları için oldukça uygundur. Harnup
plantasyonlarında, alt tabakada biberiye, kekik, püren, defne, kapari, vb. tali
ürün veren diğer bitki türleri yetiştirilebilir.
Kozan'daki harnup yayılışının tamamına yakını taşlık, kayalık ve bozuk vasıflı
orman alanlarından oluşmaktadır. Harnubun tahribinde ve harnup ormanlarının
doğal olarak yenilenememesinde en önemli etken keçi otlatmasıdır.
1- Harnup ağaçlarının yakacak odun olarak kullanılması,
2- Yaprakların keçilere yedirilmek üzere, dalların budanması,
3- Doğal harnup gençliklerinin ilkbaharda keçi otlatması ile tahrip edilmesi,
4- Meyvelerin olgunlaşması ile bir sonraki yılın meyvesini oluşturacak
çiçeklerin oluşumunun aynı zaman dilimine (Temmuz-Ağustos) rastlaması,
meyvelerin değnekle çırpılmak sureti ile toplanması sebebiyle, çiçek
kurullarının yok edilmesi, harnup ormanlarının vasfının bozulma sebepleridir.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, Kozan'da yıllık harnup üretim miktarı
yaklaşık1250 tondur. Elle ve itinalı bir harnup meyvesi toplama işlemi ile bu
miktarı asgari iki katına çıkarmak mümkündür. 2004 yılı itibariyle, harnup
satışlarından 625 Milyar TL'si orman köylüsüne olmak üzere, yaklaşık 1 Trilyon
TL gelir sağlanmıştır.
Son yıllarda harnuba dayalı gelirin artış göstermesi ve Kozan Orman İşletme
Müdürlüğünce yürütülen bilgilendirme kampanyası ile birlikte, gerek gerçek
kişi-lerce ve gerekse köy tüzel kişiliklerince, çok yoğun bir özel ağaçlandırma
talebi ile karşılaşılmaktadır. Bu durum, Bakanlığımızın "Devlet Ormancılığından
Millet Ormancılığına Geçiş" politikası açısından sevindirici bir gelişmedir.
Her ağaçtan ortalama
250 kg. ürün elde edilmesi mümkündür. Bu da, bir hektar
alandan yılda ortalama 25 ton ürün alınması demektir. Bir Hektar alandan elde
edilecek gayrisafi gelir (2004 Yılı Ortalama Satış Rakamları ile Asgari) =
12.500-YTL = 12,5 Milyar TL.'dir. Kozan Orman İşletme Müdürlüğü bünyesindeki
9265,0 hektar potansiyel bozuk harnup alanının
rehabilitasyonu ile yılda ortalama 231.625 ton harnup meyvesi elde edilmesi
mümkündür. Bu miktardaki ürünün gayrisafi parasal değeri (2004 Yılı Ortalama
Satış Rakamları ile Asgari) yaklaşık olarak = 115.800.000-YTL. yani115 Trilyon
800 Milyar TL.'dir.
Yanı başımızdaki bu ekolojik ve ekonomik nitelikli atıl potansiyelin
değerlendirilmesi; gerek bozuk ormanlarımızın yeniden kazanılması ve verimli
hale getirilmesi, gerekse çok yönlü faydalanma ile "Devlet Ormancılığından
Millet Ormancılığına Geçilmesi" yönünde önemli ve ciddi bir adım olacaktır.