Zeytin & Yetiştiriciliği
Yetiştiricilik Bilgileri & Besin Noksanlıkları & Noksanlığın Giderilmesi & Hastalıkları & Zararlıları
Zeytin, -7 C ile 40 C arasındaki sıcaklıklarla dayanabilse de iyi bir büyüme ve meyve oluşumu için sıcaklığın 15-25 C’ lerde olması istenir.
Zeytin’in soğuklama ihtiyacı 600 ila 1000 saat arasında değişmektedir.
Ayrıca zeytinin iyi bir gelişme gösterip, normal göz gelişimi için yeterli bir
sıcaklık toplamına ihtiyacı vardır.
Zeytin ağacının dayanabildiği minimum sıcaklık -7 C dir.
Bu sıcaklığın altına indiğinde genç zeytin ağaçları ve
yaşlı zeytin ağaçlarının dalları soğuktan zarar görmektedir.
Ağaçları soğuk zararından korumak için sonbaharda kısıtlı sulama yapılmalı, ağaçlara aşırı
azotlu gübre verilmemelidir.
Hasattan önce sıcaklıkların 0 C’nin altına düştüğü yerlerde ya da Mart-Nisan aylarında don tehlikesi olan yerlerde zeytinlik
tesis etmekten kaçınılmalıdır.
Zeytin ağacı ürününü oluşturmak için kışın +70C’nin altında soğuklamaya ihtiyaç duymaktadır.
Ağaçların çiçeklenme ve tozlanma döneminde sıcak ve kurutucu rüzgârlar ve aşırı yağmur meyve tutumunu olumsuz etkilemektedir.
Zeytin ağacının sulama
koşulu ile dayanabildiği maksimum sıcaklık ise 40 C dir.
Zeytinin yıllık yağış isteği 650-800 mm’ dir.
Yaz aylarından, mevsim yağışlarına kadar yapılan
sulamalar zeytin irileşmesini ve yağ oluşumunun artmasını sağlamaktadır.
Ayrıca bu oluşmalar ertesi yıl meyve verecek sürgünlerin gelişimini ve meyve
gözlerinin oluşumunu hızlandırmaktadır.
Nemli havalarda, ağaç yapraklarından gerçekleşen terleme azalır.
Bu sayede sıcağın, bitkiye etkisi de azalmış
olur.
Ancak aşırı nem bazı hastalıklara uygun ortamı hazırlamaktadır.
Çiçek zamanı yüksek nem ise döllenmeyi kısıtlamaktadır.
Mayıs ayı ve haziran
başında esen rüzgarlar döllenmeye yardımcı olurken,
kış sonlarında esen rüzgarlar toprak neminin azalmasına yol açar.
Zeytin, Ülkemiz ekonomisinde en önemli ilk on tarımsal ürün içerisinde yer almaktadır.
Zeytinyağına ve salamuraya işlenebilmesi nedeniyle tarıma
dayalı sanayi sektörünün ve ihracat sektörünün de önemli ürünlerindendir.
Ülkemizde son yıllarda sertifikalı zeytin fidanı dikimini teşvik etmek
amacıyla devlet tarafından destekleme yapılması ile zeytin ağacı varlığımızda ciddi bir artış sağlanmıştır.
Ülkemizde zeytinyağı tüketiminin
artırılması gerekmektedir.
Son yıllarda zeytin ve zeytinyağının insan sağlığı ve beslenmesine olan yararlı etkileri daha iyi anlaşılmaktadır.
Birçok araştırmada kalp sağlığı açısından en yararlı besinlerin başında zeytinyağı gelmektedir.
BİTKİ BESİN NOKSANLIĞI OLMASINI BEKLEMEYİN
Besin elementi eksikliği görülen bitkiler daha az dirençlidir ve çeşitli hastalıklara karşı daha duyarlıdır.
Bitki besin noksanlığı görülmeden, düzenli bitki besleme yapınız. Her sene toprak analizlerinizi yaptırın.
Aşağıdaki noksanlıklar görüldüğünde, “ARAMAKTAN ÇEKİNMEYİN”
Bahçenize en uygun gübreyi seçmenize yardımcı olalım.
Noksanlıkların önüne geçmek için, ilk yapraklar serçe gagası kadar olduğundan itibaren düzenli gübre kullanınız.
Noksanlıklar yaprakta görüldüğü anda müdahale edilirse noksanlık düzelebilir, noksanlık meyveye geçtiğinde geriye dönüş yoktur.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE DEMİR NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Bu topraklarda yetişen bahçelerde, özellikle ıslak koşullarda demir noksanlığı belirtileri görülme olasılığı yüksektir.
Toprakların pH'ını yükseltmek için uygulanan aşırı kireç de demir noksanlığına neden olabilir.
“Kireç kaynaklı demir klorozu” terimi, yüksek toprak pH koşullarında yetişen ağaçlarda semptomlar için sıklıkla kullanılır.
Zeytinde demir noksanlığını yönetmenin en iyi yolu sulama ve toprak pH'ını yönetmektir.
Zeytinde demir noksanlığında, genç yapraklarda kloroz (sararma), yaprak damarları yeşil,
damar arası renk açılması, İleri safhada sürgün kuruması meydana gelir.
Demir, solunum ve nitratın azaltılmasında rol oynayan enzimlerin bir parçasıdır.
Demir noksanlığı, esas olarak çok yıllık bitkilerde - elma, armut, vb.,
Fotosentez, yavaş büyüme ve gelişme şeklinde yaprak klorozu şeklinde kendini gösterir.
Demir noksanlığı semptomları bitkilerin genç yapraklarında ve özellikle son çıkan yapraklarda, damarlar arasında sararma şeklinde ortaya çıkar.
Demir noksanlığına maruz kalan yaprakların görünümleri oldukça tipiktir.
En ince damarlar dahi yeşil kalarak bu damarlar arasındaki kısımlarda renk tamamıyla sarıya döner.
Geniş yapraklı bitkilerde yapraklar adeta sarı zemin üzerinde yeşil bir ağ manzarası gösterirler.
Noksanlığın çok şiddetli olduğu durumlarda, damarlar da sararır.
Bazı bitkilerde yapraklarda kahverengi nekrozlar oluşabilir.
Noksanlığın çok şiddetli olması halinde yeni çıkan yapraklarda hiç klorofil bulunmadığı için yaprak beyaz bir renk alır.
Kimi zaman demir noksanlığı semptomlar magnezyum noksanlığı semptomları ile karıştırılmaktadır.
Dikkat edilecek husus magnezyum noksanlığının yaşlı yapraklarda görülmesi, buna karşılık demir noksanlığının ise genç yapraklarda, bitkinin tepe kısımlarında,
sürgün uçlarında görülmesidir.
Noksanlığın hafif olması durumunda, en son çıkan genç yapraklar başlangıçta sarımsı yeşil olur.
Noksanlık ilerledikçe damarlar arasında renk tamamen sarıya döner.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BOR NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Zeytinde Bor noksanlığında genç yapraklarda, yaprak ucundan başlayan V şeklinde kloroz ve nekrozlar görülür.
Yapraklarda küçülme, dökülme, rozetleşme,
sürgün ucunda kurumalar, ve yanlara doğru büyüme meydana gelir.
Gövde ve sürgünlerde bodurlaşma, kuru ve yaprağını döken, çalılaşmış dallar görülür.
Meyvelerde şekil bozukluğu (Maymun suratlı meyve) meydana gelir.
Bor noksanlığına, topraktaki bor yetersizliği, düşük pH, aşırı kireç uygulamaları,
aşırı kuraklık, aşırı yağış neden olabilir.
Kolay yıkanan organik maddece fakir topraklarda sıkça görülür.
Çözüm için, toprak ve yaprak analizleri
yaptırılmalı, analiz sonuçlarına göre topraktan veya yapraktan bor içeren gübre uygulamaları yapılmalıdır.
Yeterli nem yoksa, her ağaca 40-50 lt su
verilmelidir.
Toprakta kirecin belli oranlardan yüksek olması, pH’nın uygun olmaması, aşırı yağış ve aşırı kuraklık, acil düzeltilmesi
gereken akut
noksanlık hallerinde, yapraktan uygulamalar yapılmalıdır.
Yapılan araştırmalarla, yaprak uygulamalarının toprak uygulamalarından daha etkili olduğu ortaya konmuştur.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FOSFOR NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Zeytin yetiştiriciliğinde fosfor noksanlığı ağacın büyümesini yavaşlatır.
Zeytinde Fosfor noksanlığında gelişme yavaşlar, yapraklar küçülür.
Dalların boğum araları kısalır, kökler zayıflar.
Çiçeklenme azalır, çiçek açması
gecikir.
Dolayısıyla meyve bağlama olayı da olumsuz etkilenir.
Meyve çekirdeği küçülür, meyveler geç olgunlaşır.
Karbonhidrat miktarı azalacağından,
gelişme zayıflar.
Sonuçta ürün miktarı azalır.
Filizlerin pişkin ve sağlam olması engellenir.
Soğuklara ve kuraklığa olan duyarlılık artar.
Meyvelerde
kalite azalır, yağ oranı da normalin altına düşer.
Bu noksanlığa, topraktaki organik madde yetersizliği, soğuk ve nemli koşullar, asit yapılı topraklar neden olabilir.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÇİNKO NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka "Bitki Besleme Uzmanlarından" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Zeytinde çinko noksanlığının tipik belirtisi, daralmış, küçülmüş yapraklar ve Yaprakların rozetlenmesidir.
Yaprak yüzeyin de damar kenarları yeşil kalmak üzere, damar aralarında sari mozaik şeklinde lekeler oluşur.
Zeytinde çinko noksanlığında ağaçlarda cüce yaprak ve bozuk yapraklar oluşur
Noksanlık çok şiddetli değilse sadece yaprakları etkiler, sürgün gelişimi normal devam eder.
Ancak noksanlık şiddetli ise sürgün gelişimi tamamen durur.
Yapraklarda kloroz, nekrotik lekeler görülür ve yapraklar bronzlaşır
Sürgünlerde meyve tomurcuğu sayısı azalır veya tamamen yok olur.
Bitkiler bodurlaşır küçülür
Zeytin ağaçlarında noksanlığı en çok görülen bitki besin maddesi çinkodur.
Özellikle fosfor fazlalığı nedeniyle ortaya çıkan çinko noksanlığı, Zeytinlerde çok yaygındır.
Zeytinde Çinko noksanlığında, yapraklarda damar arasında sararma, rozetleşme, küçülme ve şekil bozuklukları görülür.
Bu noksanlığa, topraktaki
çinko yetersizliği, aşırı fosfor neden olabilir.
pH’sı yüksek ve kolay yıkanan hafif topraklarda sık rastlanır.
Çözüm için, toprak ve yaprak analizleri
yaptırılmalı,
analiz sonuçlarına göre topraktan veya yapraktan, çinko içeren gübre uygulamaları yapılmalıdır.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE POTASYUM NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Kırk veya daha fazla enzim için kofaktör olarak potasyum (K) gereklidir.
Şeker ve nişasta oluşumu, proteinlerin sentezi, normal hücre bölünmesi ve büyümesi, organik asitlerin nötralizasyonu,
stoma açıklığını kontrol ederek ve şeker kullanımının etkinliğini artırarak karbon dioksit arzını düzenleyen, çevresel stresin üstesinden gelen
birçok fizyolojik fonksiyon için gereklidir.
Don gibi olaylarda Hücre özsuyu ozmotik potansiyelini azaltır.
Zeytinde potasyum noksanlığında, yaprak kenarlarında sarımsı kahve renkli nekrozlar oluşur, geriye doğru kıvrılma ve olgunlaşmadan dökülme görülür.
Meyveler normalden küçük, ince kabuklu ve asidik olurlar.
Zeytinde potasyum noksanlığı çeken ağaçlarda turgor basıncı düşer ve su stresi olunca bitkiler gevşek dokulu bir hal alırlar.
Kuraklığa ve dona karşı dayanıklılık zayıflar.
Zeytinde Potasyum noksanlığında, yaşlı yapraklarda uç klorozları ve nekrozlar, ucu kahverengi dibi sarı yapraklar görülür.
Yapraklarda ve meyvelerde küçülme, meyve et oranı ve yağ miktarında azalma olur.
Su ve soğuk stresine karşı direnç azalır.
Ağaçlar, hastalık ve zararlılardan daha çok etkilenirler.
Bu noksanlığa, topraktaki potasyum yetersizliği, topraktaki katyon değişim kapasitesinin düşük olması neden olabilir.
Ürününü, meyve toplanmadan komisyonculara satan çiftçilerimiz: meyveyi büyütmek için SON POTASYUM uygulamasını komisyoncu yapsın
istiyorsunuz. Fakat komisyoncu maliyetten kaçmak için potasyum uygulamasını yapmıyor. Toprak ve ağaçlar sizin, potasyum
uygulanmadığı için gelecek sezonlardaki ağaç ve meyve sağlığını riske atıyorsunuz.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE AZOT NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Ağaçların alt ve orta kısımlarında yaprak dökümü olur.
Sürgünlerde zayıflık, sürgün oluşumunda ve yapısında azalma görülür.
Somak ve çiçek oluşumu azalır.
Çiçek ve meyve dökümü olur, meyveler küçülür,
meyvenin et oranında ve yağ miktarında azalma olur.
Bu noksanlığa; toprakta azot ve organik madde yetersizliği,
düşük toprak sıcaklığı, düşük fosfor miktarı ve aşırı kuraklık neden olabilir.
Noksanlığın daha ciddi boyutlarda olması halinde, yapraklarda kloroz görülür.
Azot noksanlığında yapraklarda görülen kloroz, bütün yaprağın homojen olarak
sararması şeklinde ortaya çıkar.
Sararma ilk önce yaşlı yapraklarda görülür.
Bu nedenle akandan aşağı doğru renk açılır ve sararır.
Noksanlığın ileri devresinde ve çok şiddetli olması durumunda yapraklarda nekrozlarda görülebilir.
Azot noksanlığı bitkinin özellikle vegetatif gelişmesini olumsuz etkiler.
Yaprak, gövde sistemi oldukça zayıf olur.
Vegetatif gelişme periyodu kısalır, bitkiler erken olgulaşır.
Erken çiçek açar.
Erken yaşlanma, azotun sitokinin sentezi ve taşınması üzerine olan etkisinden kaynaklanmaktadır.
Sitokinin bitkinin kuvvetli büyümesini ve genç dönemi daha uzun sure kalmasını sağlayan bir hormondur.
Azot noksanlığında bu hormonun azalması bitkinin erken yaşlanmasına, diğer bir deyişle vegetatif gelişme periyodunun kısa olmasına neden olur.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE MAGNEZYUM NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
Zeytinde Magnezyum noksanlığında, yaprak uçundan veya kenarlarından başlayan sararmalar, orta damar boyunca ve yaprak dibinde ise yeşil kısımlar görülür.
Mevsim ilerledikçe sararma, tüm yaprağı kaplar, yaşlı yaprak görüntüsü oluşur.
Genç filizlerde, önemli yaprak dökümü gözlenir ve filizlerde gelişme
duraklar.
Bu noksanlığa, topraktaki magnezyum yetersizliği, aşırı potasyum ve kalsiyum, aşırı yağış neden olabilir.
Çözüm için, toprak ve yaprak
analizleri yaptırılmalı,
analiz sonuçlarına göre topraktan veya yapraktan magnezyum içeren gübre uygulamaları yapılmalıdır.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KALSİYUM NOKSANLIĞI
Noksanlıkları gördüğünüzde, herhangi bir gübre alarak uygulama yapmayın. Mutlaka ""Bitki Besleme Uzmanlarından"" yardım alın,
onların önerdiği birbirini takip eden gübreleri kullanın.
kalsiyum noksanlığı esas olarak, özellikle kış aylarında, yaprak kenarları boyunca ve ana damarlar arasında
klorofilin solması ile karakterizedir.
filizlerde kolay kırılmalar ve kurumalar, yapraklarda dökülmeler, koparılan yapraklarda sertleşmeden kuruma ve genç yapraklarda üşümeye karşı
duyarlılık görülür.
Bu noksanlığa, topraktaki kalsiyum yetersizliği, magnezyum fazlalığı neden olabilir.
Kalsiyum bitkinin hücre duvarlarının bir parçasıdır.
Kalsiyum noksanlığı ile aktif olarak büyüyen büyüme konileri dokuları öncelikle etkilenir.
İlk olarak, hastalık sürgünlerin üstünde kendini gösterir.
Genç yapraklar genellikle deforme olur, üzerlerinde lekeler oluşur, sonra yapraklar kahverengiye döner.
Köklerin normal büyümesi bozulur, uçları ölür ve gelişmiş dallanma başlar.
Kalsiyum noksanlığı genellikle asidik topraklarda görülür, toprağı kirleterek doldurulabilir.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÖRÜLEN HASTALIK VE ZARARLILAR
Olive diseases and pests
Zeytinlerde Halkalı Leke Hastalığı
Zeytin
Dal
Kanseri
zeytin Antraknozu
.
Zeytin Ağaçlarında Vertisilyum S
Armillaria
.
.
Bakteriyal
Benek
Hastaligi
Zeytin
Çiçek
Sap Sokanı
Zeytin
Fidan
tırtılı
Zeytinde
Filiz
Kıran
Zeytin
Güvesi
.
Zeytin
Kabuklu
Biti
Zeytin
Kara
koşnili
Zeytin
Kırlangıç
Böceği
Zeytin
Kızıl
kurdu
Zeytin
Kurdu
.
Zeytinde
Pamuklu
bit
Zeytin
Sineği
.
Zeytin
Yara
Koşnili
Zeytin
Pamuklu
Koşnili
ÖNEMLİ NOT
Bahçenizi her ilaçlamanızda eğer sulama veya ilaçlama suyunuzun pH sı 8 - 8.5 ise muhakkak wet yayıcı yapıştırıcı kullanınız.
(Ülkemizin birçok yöresinde toprak ve su pH sı 8- 8.5 hatta 9 a kadar çıkmaktadır.)
Üretilen bütün ilaçlar 6 - 7 pH aralığına göre üretilmektedir.
En Kaliteli ilaçlar dahi 6 ila 15 dakika arasında, % 30 varan oranlarda etkisini kaybetmektedir. (Kesilmiş yoğurt örneği gibi)
BİTKİNİZE AÇ KARNINA İLAÇ VERMEYİN
BİTKİ BESLEME Bitki besini ile birlikte ilaç verin
Buda ilacınızın etkisinin azalmasına neden olacaktır.
Bu nedenle bizim tavsiyemiz holderinize, tankınıza veya sırt pompanıza,
TANK SIRALAMASI Sırasıyla (SIRALAMAYA BOZMAYIN)
1 |
PH DÜŞÜRÜCÜ- YAYICI YAPIŞTIRICI |
İlaçlama suyunun PH sını düşürür, ilacın bozulmasını önler.
İlaçlar bitkiye uygulandıktan sonra ilacın yaprağa yayılmasını sağlar, yapraktan akmasını önler.
|
2 |
ORGANİK GÜBRE |
Bitkinin düzgün ve dengeli beslenmesini sağlar. Meyvelerin albenili, parlak, renkli, iri, dayanıklı, sert, ağır, lezzetli ve hoş kokulu olmalarını sağlar.
|
3 |
İNSEKTİSİT |
BÖCEK İLACI
Zararlı dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin. |
4 |
FUNGUSİT
|
MANTAR İLACI
(Ayrı bir kapta karıştırdıktan sonra) Hastalık dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç
kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin. |
5 |
DİĞER |
Teknik elemanlarımızca önerilen diğer iz elementler. |
Mümkün olduğunca hepsini bir arada kullanmaya çalışın, maliyetleri düşürün.
AŞAĞIDAKİ ÜRÜNLERİ HER SENE DÜZENLİ KULLANIN
KİREÇ ÇÖZÜCÜ |
Sezon başında kireçli topraklarda muhakkak kullanılmalı. Kılcal köklerin etrafını sarmış kireç kaymak tabakasını yok eder.
|
DÖNÜME 1 KG
damla sulama ile |
KÖKLENDİRİCİ |
Hücre bölünmesini hızlandırır. Dolayısıyla, bitkinin büyümesi ve gelişmesi de hızlanır.
Kök oluşumunu ve gelişimini hızlandırır.
Köklerİ kuvvetlendirir. Köklerin, özellikle uzunlamasına, büyümesi ve gelişmesi üzerine uyarıcı etkisi vardır.
|
|
ORGANİK GÜBRE
|
Çiçeklenmeden önce 1. uygulama,
meyve tutumunda 2. uygulama,
hasattan 45 gün önce 3. uygulama yapılır
Gereksinim duyulan bütün dönemlerde 300 gr / 100 lt su ile olmak üzere 2 uygulama.
|
200-300 |
DEMİRLİ GÜBRE
|
En sık görülen bitki besin noksanlığıdır.
Toprak olumsuzlukları bitkilerin, toprakta olan demiri kullanmasını engeller
Toprak analizlerini mutlaka yaptırın |
125-150 cc |
POTASYUMLU GÜBRE |
Ürünün RENK ve AROMA sını AĞIRLIK ve KALİTE sini İRİLİK ve SERT liğini belirleyen potasyumu yüksek oranda içerir.
Özellikle meyve ve sebze yapraklarında görülen yaprak kenarındaki kurumayı önler ve ürün artışını sağlar.
|
|
DAMLA SULAMA |
AZOT, FOSFOR, DENGELİ, POTASYUM
Her dönem düzenli kullanılmalı. Bitkinin NPK sı karşılanmalı
|
2-3 kg |
ÖN KARIŞIMLA KONTROL EDİNİZ
Her ilaçlamada gübre muhakkak kullanılmalıdır.
Gübreler bitkilerin strese girmesini önler. Bitkilerin mikro element ihtiyaçlarını karşılar.
Meyve tutumunu ve meyvelerin kalitesini arttırır.
Gübrelemede esas, toprak ve yaprak analizlerinin yapılmasıdır. Buna göre de eksikler giderilmelidir.
Zeytin ağacı ışığı çok sevdiğinden özellikle geçit bölgelerde güney yönleri tercih edilmelidir.
Sisli dağ etekleri ve vadiler zeytin için uygun değildir. 800 m’ den yüksek
yerlerde zeytin yetiştirilmemektedir.
Zeytin ağacı dünyanın en eski meyve ağacı olarak bilinmektedir..
Anavatanı Anadolu’dur. Türkiye de yaklaşık 90 milyon zeytin ağacı bulunmaktadır.
Zeytin varlığımızın %75 i çorak ve engebeli kır arazilerdedir.
Ticari anlamda yetiştiricilik Ege, Marmara ve Akdeniz bölgesinde yapılmaktadır.
Ağaç başına verim 9 kg civarındadır.
Ürettiğimiz zeytinlerin %90 ı siyah zeytin olmakla birlikte, yeşil zeytin üretimi son yıllarda artmaktadır.
Zeytin üretimimizin %75 i yağlık, %25 i sofralıktır.
Zeytin, çok seçici olmamakla birlikte kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin,
PH’sı 6-8 seviyesinde olan topraklardan hoşlanmaktadır.
Taban suyu 1m.’den yakın olmamalıdır.
Bu seviyeye yakın topraklarla mutlaka
drenaj uygulanmalıdır.
Zeytin ağacı tınlı, killi-tınlı, hafif kireçli, çakıllı ve besin maddelerince zengin toprak koşullarında yetişebilmektedir.
Ağır killi topraklarda yetiştiricilikten kaçınılmalıdır.
Genel olarak toprak pH sının 6-8 civarında olması istenmektedir.
Toprak derinliği zeytin ağacının kök yapısının gelişmesine olanak sağlayacak şekilde en az 1,2 mm olmalıdır.
Taban suyu seviyesinin 1 m Yağış ve Sulama Zeytin ağacı vejetasyon döneminde yaklaşık 750-800 mm lik yağışa ihtiyaç duymaktadır.
Bu yağışın %24’ü vejetasyon başlangıcı ve gelişme dönemi olan Mart-Nisan aylarında, %6’sı çiçeklenme dönemi olan Mayıs ayında, %50’si meyve
büyüme dönemi olan Haziran-Temmuz periyodunda, %20’si ise meyvenin olgunlaşma dönemi olan Ağustos-Eylül aylarında ağaç tarafından
kullanılmaktadır.
Zeytin ağaçlarında yüksek kaliteli üretim ve iyi dengelenmiş büyüme için gerekli suyu bu dönemlerde yeterli miktarda
toprakta bulmalıdır.
Yağışlarla karşılanamayan suyun sulama suyu şeklinde ağaçlara verilmesi gerekmektedir.
Son yıllarda küresel ısınma nedeniyle azalan su kaynaklarından dolayı sulamada damla sulama sistemlerinin kullanılması gerekmektedir.
Bu
sistemler ile sulama suyunun bitkinin ihtiyacı olan dönemlerde verilmesi mümkün olmaktadır.
Yağışa bağlı olan bahçelerde ise yağmur
suyundan ağaçların faydalanması için gereken önlemler alınmalıdır.
Toprak yüzeyinden suyun akıp gitmesini önleyecek uygun düzenlemeler
yapılmalıdır.
Yağış periyodunun sonuna kadar toprakta doğal vejetasyonun korunması,
ağaçlarda toprağa yağmurun işlemesi için uygun budama sisteminin sağlanması gereklidir.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE TOPRAK İŞLEME
Toprak işleme zamanında ve uygun şekilde yapılırsa toprağın havalanması, yağış sularının muhafazası ve biyolojik faaliyetlerin
artması sağlanmış olur.
Zeytinliklerde yılda 2-3 kez toprak işlemesi yeterli olmaktadır.
İlk toprak işlemesi hasattan sonra toprak tavında iken pullukla 15 cm derinliğinde;
ikincisi ilkbaharda 10-12 cm yi geçmeyecek şekilde pulluk veya tırmıkla, üçüncü işleme ise dökülen zeytinlerin kaybını
önlemek amacı ile toprağın
düzeltilmesi ve otların temizliği için yapılmaktadır.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SULAMA
Zeytine yıllık su ihtiyacı 650-700 mm dir.
Daha az yağış alan yerlerde sulamaya ihtiyaç vardır.
Ağacın en çok suya ihtiyaç duyduğu yaz ayları ve
Eylül ayında yapılacak 4-5 sulamanın ürün miktarını arttırdığı bilinmektedir.
Zeytinyağının içerisinde bulunan E vitamini vücudu
kansere karşı koruyucu etkide bulunmaktadır.
Ayrıca A, D, E, K vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, potasyum, kükürt, magnezyum, az miktarda demir,
bakır, manganez gibi mineraller kemik gelişimini sağlamaktadır.
Ayrıca insan beslenmesinde vazgeçilmez bir besindir. Zeytinliklerimizden daha fazla
ve kaliteli ürün elde etmek ve zeytin ağaçlarında görülen var ve yok yılları (Periyodisite) arasındaki ürün kaybını azaltabilmek için zeytinlik
tesis aşamasından itibaren kültürel önlemlerin tekniğine uygun olarak yapılması gerekmektedir.
Bir bölgede zeytin yetiştiriciliği yapılacak ise
öncelikle iklim ve toprak koşullarının uygun olması gerekmektedir.
İklim:
Zeytin ağacının dayanabildiği minimum sıcaklık -7 C dir.
Bu sıcaklığın altına indiğinde genç zeytin ağaçları ve yaşlı zeytin ağaçlarının dalları
soğuktan zarar görmektedir. Ağaçları soğuk zararından korumak için sonbaharda kısıtlı sulama yapılmalı, ağaçlara aşırı azotlu gübre verilmemelidir.
Hasattan önce sıcaklıkların 0 C’nin altına düştüğü yerlerde ya da Mart-Nisan aylarında don tehlikesi olan yerlerde zeytinlik tesis etmekten
kaçınılmalıdır. Zeytin ağacı ürününü oluşturmak için kışın +7 C’nin altında soğuklamaya ihtiyaç duymaktadır.
Ağaçların çiçeklenme ve tozlanma döneminde
sıcak ve kurutucu rüzgârlar ve aşırı yağmur meyve tutumunu olumsuz etkilemektedir. Zeytin ağacının sulama koşulu ile dayanabildiği maksimum sıcaklık
ise 40 C dir.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BUDAMA
Budama zamanını çok iyi belirlemek gerekmektedir. Yağış az olan bölgelerde mümkün olduğunca geç budama yapmada fayda vardır. Dal kanseri bulunan
bölgelerde yazın budama yapılmalıdır.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ŞEKİL BUDAMASI:
Zeytinlerde genellikle en uygun şekil ‘serbest goble’ sistemidir. Fidan dikiminden itibaren ilk iki yıl zeytinde budama işlemi yapılamaz. Ancak
dikimden sonra boyu 1 m.’yi aşan fidanların tepesi 90 cm’ den vurulur. İki yılsonunda 40-90cm. yükseklikten, tek gövde üzerinde değişik noktalardan
çıkan 3 ana dal bırakılır. Öteki dalların ya uçları alınır ya da gelişmelerini yavaşlatmak için aşağıya doğru eğilerek bağlanır. Ayrıca dip sürgünleri
ve obur dallar çıkartılır. Fidana şekil verilmek için acele edilmemeli, şekil 3-4 budamada elde edilmelidir.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÜRÜN BUDAMASI:
Verime yatmış ağaçlarda ağacın şeklini korumak, periyodisiteyi azaltmak, gereksiz ve zararlanmış dalları uzaklaştırmak amacı ile hafif bir ürün budaması
yapılmalıdır. Kural olarak ürün yılının başlarında (Mart – Nisan) yapılmaktadır.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GENÇLEŞTİRME BUDAMASI:
Yaşlılık nedeni ile mantarlaşmış ve gövdeden çok uzaklaşmış ana dallarla birlikte hastalık, zararlı ve şiddetli donlardan etkilenmiş dalların kesilerek
yenilerin oluşturulması amacı ile uygulanmaktadır. Budamadan sonra gövde ve ana dalların güneşten
zarar görmemesi için kireçleme yapılmalı ve kesim yerlerine %5 lik bordo bulmacı sürülmelidir.
ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE HASAT
Hasat zeytin üretiminin en ağır işlemi olup, zeytin kalitesine etki eden çok önemli faktörlerden birisidir. Verim zamanını çok iyi tespit etmek gerekir.
Siyah salamuralığa işlenecek zeytinlerde hasat, renk, kabuktan ete kadar olan kısmın siyah
olduğu dönemde yapılır. Yağlık zeytinlerin hasadı ise ağaçta
yeşil meyve kalmadığında yapılır. Zeytin toplama zamanı bölge ve iklim durumuna göre farklılık göstermektedir. Hasada ağaç diplerine dökülen zeytinlerin
toplanması ile başlanır ve yüksek asitli yağ verdiklerinden ayrı toplanıp, işletmeye gönderilir. İkinci olarak yeşil sofralık zeytin toplanır. Zeytinler
genel olarak: Yerden toplama (yağlık zeytinlerde uygulanabilir, tavsiye edilmez) Sırıkla çırpma (çok yaygın kullanılan ancak istenmeyen bir yöntemdir)
El ile sıyırma (uygun değil)) El ile toplama (özellikle sofralık zeytinlerde uygulanması gereken pahalı ve özel işçilik gerektiren bir yöntemdir) Mekanik
hasat ( hasat süresini kısaltıp, işçilik masraflarını azaltmak için çok gerekli bir yöntem, büyümeyi düzenleyici maddelerle birlikte uygulanabilir.)
PAZARA SUNULMASI:
Zeytin yetiştiriciliğinden elde edilen başlıca iki ürün zeytinyağı ve sofralık zeytinlerdir. Zeytin ve zeytinyağı üretiminin yan ürünlerinden olan
prina, odun, yaprak, zeytin çekirdeği vb. önemi göz ardı edilmemelidir. Ülkemiz zeytin üretimine %85 – 88 yağ sanayisinde kullanılırken zeytin, gerek
sofralık siyah ve yeşil salamura dane olarak gerekse zeytinyağı olarak iç tüketimde ve dış satımda pazarlama imkanı yüksek çok değerli bir ürünümüzdür.
Bu nedenle yetiştiricilik ve teknolojik sorunlara çözüm getirerek zeytinciliği geliştirme çabasında olmalıyız.
ZEYTİNLİK TESİSİ
Uygun arazi belirlendikten sonra toprak derince işlenmeli (90-100 cm) ve drenajı sağlanmalıdır. Gerektiğinde yüzey tesviyesi de yapılmalıdır. Tesis
kurulacak arazi meyilli ise toprak erozyonunu önleme ve yağışlardan yeterince yararlanabilmesi amacıyla teraslama yapılmaktadır. Meyil derecesine göre:
Sırt teras (%0-5); kanal teras (%5-15); seki (sofra-cep) , (%15<) teras yapılabilir. Zeytinlik tesisi için toprak hazırlığı tamamlanınca amaca uygun
çeşitler; siyah ve yeşil sofralık toprak ve iklim şartlarına bağlı olarak seçilmelidir. Çeşit seçimi yapılırken uygun dölleyiciler de birlikte
düşünülmelidir. Çünkü kendine verimli çeşitler yanında tabancı tozlanmaya gereksinim duyan çeşitlerde bulunmaktadır. Zeytinlik tesisinde, güvenilir
kaynaklardan sağlanan, ismine doğru, sağlıklı, düzgün şekilde bir veya iki yaşlı fidanlar kullanılmadır. Dikim aralıkları çeşit, iklim, toprak gibi
faktörler dikkate alınarak 5x5 m ile 10x10 m arasında değişebilmekte ve fidanlar Aralık ayı başından Mart sonuna kadar dikilebilmektedir. Zeytinlik
tesisinde şartlara uygun olabilecek kare, dikdörtgen, üçgen veya kontr (eğimli arazilerde) dikim şekillerinden biri tercih edilebilir. Dikim çukurları
80x80 cm boyutlarında açılmalı, üstten çıkan toprak ile alttan çıkan toprak ayrı ayrı konulmalıdır. Üst toprak ile 20-25 kg kadar iyi yanmış çiftlik
gübresi, saf madde olarakta 300gr fosfor ve 750 gr potas karıştırılmalıdır. Daha önceden sulanarak kökleri dağılmadan tüplerinden çıkartılan fidanlar
dikim tahtası yardımı ile hazırlanan çukurlara yerleştirilir. Alttan çıkan toprakla çukur doldurulup, çevresi bastırılır. Aşılı fidanlarda aşı noktası
5-10 cm toprak yüzeyinin üzerinde olmalıdır. Dikimi tamamlanan fidanların etrafına yalak açılarak can suyu verilmelidir.
Gerekirse hakim rüzgar yönünde olacak şekilde fidanın yanına herek dikilebilir.
BAZI ZEYTİN ÇEŞİTLERİ:
BÜYÜK TOPAK ULAK:
Topak aşı olarak da adlandırılır. Adana’nın Tarsus, Seyhan, Hatay’ın İskenderun, İçel’in Anamur, Erdemli, Isparta’nın Sütçüler ilçelerinde
yetiştirilmektedir. Meyveleri iri, çekirdekleri meyve büyüklüğüne göre küçük olup % 20.2 oranında yağ içerir. Meyve eti yumuşak olduğundan hasat ve
taşıma sırasında dikkat edilmelidir. Etli ve lezzetli olan bu çeşit genellikle yeşil sofralık olarak “ Çizme Zeytin” tipinde işlenerek değerlendirilir.
SARI ULAK:
Meyveleri orta irilikte, çekirdekleri çok iri olup % 18.8 yağ içerir. Sıcaklığın kritik seviyeye düşmesi durumunda sürgün, ince dal ve dalcıklarda
çatlamalar ve meyvelerde soğuktan dolayı hurmalaşma görülür. Kendi ekolojisinde aile ihtiyacını karşılamak için yeşil ve siyah sofralık olarak
değerlendirilir.
SAURANİ:
Meyve ve çekirdekleri küçük olup % 29.2 oranında yağ içerir. Sıcaklığın kritik seviyeye düşmesi durumunda sürgün uçları kurur, ince dal ve dalcıklarda
kabuk çatlamaları şeklinde zararlanmalara rastlanır. Yağ içeriği yüksek olduğundan genellikle yağlık olarak değerlendirilir. Ayrıca aile ihtiyaçlarını
karşılamak için yeşil ve siyah sofralık olarak ta kullanılır.
AYVALIK:
Farklı yörelerde Edremit yağlık, Midilli, Şakran adların da kullanılır. Meyveleri ve çekirdekleri orta büyüklükte olup, % 24.7 oranında yağ içerir ve
yağlık olarak değerlendirilir. Yağı altın sarısı renginde, meyve kokusu içeren, aromatik, kimyasal ve duyusal özellikleri bakımından birinci sırada yer
alır. Son yıllarda meyve eti renginin pembeye döndüğü dönemde “Pembe Çizme Zeytin” tipinde değerlendirilir, Siyah olum döneminde hasat edilerek siyah
sofralık olarak “Sele” tipinde değerlendirilir.
GEMLİK:
Bu çeşit için Trilye, Kıvırcık, Kaplık, Kara gibi isimlerde kullanılır. Ülkemizde kamu kurumları ve özel sektör tarafından üretilen zeytin fidanlarının
% 80’ne yakını Gemlik zeytin çeşidi fidanlarıdır. Bundan dolayı zeytinciliğin yapıldığı bütün bölgelerde bu çeşide rastlanır. Meyve ve çekirdekleri
orta irilikte olup % 29.9 oranında yağ içerir. Siyah sofralık olarak değerlendirilir. Meyveleri yağ bakımından zengin olduğundan sofralık kalite
dışındaki taneler yağlık olarak değerlendirilir.