SAFRAN YETİŞTİRİCİLİĞİ
İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ
Safranın iklim isteği asmaya benzerlik gösterir ve rüzgara karşı korunmuş güney
yamaçlarda iyi yetişir.
Yaz kuraklıklarına ve soğanları dona dayanıklıdır.
Vejetasyon devresindeki serin ve nemli havalar bitkinin gelişmesini olumsuz
yönde etkiler.
Özellikle çiçeklenme devresinde kuru ve güneşli havaları sever.
Bu devredeki yağışlar ürünün kalitesini önemli ölçüde düşürür.
Çiçekler dona çok
hassastır.
Safran kumlu, gevşek, taşsız ve iyi drenajlı toprakları sever.
Biraz kireçli ,
tınlı ve killi topraklarda da iyi yetişir.
Taban suyu yüksek olan toprakları
sevmez.
Aşırı yağışlarda toprakta biriken suyun soğanlar çürütmemesi için hafif
meyilli tarlalar tercih edilebilir.
TOPRAK İŞLEME VE EKİM
Safran tarımında özellikle ilk yılda bitkilerin gelişmesi ve yabancı otların yok
edilmesi için toprak işleme çok iyi yapılmalıdır.
Genellikle bir yıl önceden
toprak nadasa bırakılır.
Ertesi yıl ekim zamanın kadar tarla pullukla 4-7 kere
sürülür ve tırmıklanır.
Ülkemizde ekim Ağustos ayının ikinci yarısı ile Eylül ayında yapılır.
Tohumluk
olarak eski dikimlerdeki soğanların oluşturduğu yavru soğanlar kullanılır.
Bu
soğanlar pulluğun açtığı çiziye 12-15 cm derinlikte dikkatli bir şekilde
bırakılır.
Dikim sırasında birkaç erkek işçi pulluk çizgisini
temizler, bir işçi soğanları diker, diğer bir işçide üzerlerine yanmış ahır
gübresi serper.
Böylece eşit derinliğe iyi bir dikim yapılmış olur.
Sıra araları
10-20 cm, sıra üzeri de 8-10 cm kadardır. Ekimden sonra toprak
bir defa daha tırmıklanır.
EKİM NÖBETİ
Genel olarak safrana ekim nöbetinde yer verilmez. Bir tarladan üç yıl üst üste
yararlanılır. Üçüncü yılın sonunda tarla bozulur.
Bozulan tarladan soğanlar
sökülür, sağlam ve iyi olanlar seçilir ve dikim zamanına
kadar muhafaza edilir.
Soğanların sökümü genellikle çapa veya
bel ile yapılır. Davutobası' nda Haziran'ın ikinci yarısında
genelde gündönümü olan 21 Haziran'da soğanlar topraktan çıkarılmakta, başka
alanda bir yıl önceden hazırlanmış olan tarlaya, 20 Ağustos'tan itibaren tekrar
dikim yapılmaktadır.
Soğanlar tarlaya ekilmeden önce, yetiştiricilerin
deneyimine göre hastalık bulaşmasın diye, dış kısımdaki kahverengi kabuklardan
arındırılmaktadır.
Aynı tarlaya 6-7 yıl sonra tekrar safran dikilebilir.
İtalya ve İspanya’da safrana önemli zarar yapan Rhizoctonia crocorum ve Phoma
Crocophila hastalıklarının ülkemizde görüldüğüne dair bir kayıt yoktur.
Yalnız
son yıllarda Colaoptera larvası soğanlara girerek zarar
vermektedir.
Bahse konu zararlı için Ankara Zirai Mücadele Merkez Araştırma
Enstitüsü 6-7 yıldır çalışma içindedir henüz pratik bir mücadele yöntemi
geliştirilememiştir.
Profesör Neşet ARSLAN' a göre zararlı ile mücadele için;
soğanlar biraz erken sökülmelidir.
Soğanların sökümünde Haziran ayı beklenmeden
Mayıs sonlarında veya Haziran başında soğanların sökülmesi halinde Colaoptera
zararından soğanları kurtarmak mümkündür.
Nitekim hocamızın haklılığı Mayıs
Ayındaki ziyaretlerinde görülmüştür.
Safran alanlarının tamamı dolaşılmış ve
tarlaların hiçbirinde zararlı görülmemiştir. Bizde safrana en
fazla tavşanlar zarar vermektedir. Safran soğanlarını çok seven tavşanlar
toprağı kazarak soğanları yemekte ve önemli ölçüde tahribat yapmaktadır.
Toprak
kurtlarının da zararları söz konusudur. Arvicola arvalis (T Alpidae) İspanya da
safranın en önemli zararlısı olarak bilinmektedir.
HASAT, KURUTMA VE VERİM
Safranın hasat zamanı çiçeklenme devresi olup, yılın iklim şartlarına göre
genellikle Ekim ayına rastlar, bazen Kasımın ilk yarısına kayabilir.
Hasat 15-20
gün sürer. Safranın hasadı çok yorucudur ve genellikle 2 kademede yapılır.
İlkönce yağışlı olmayan günlerde sabah erkenden henüz açmamış tomurcuklar dikkatle kopartılarak sepetlere konur.
Sonra bu tomurcuklar gölge bir
yere getirilerek açması için tekrar serilir. İkinci işlem açılmış çiçeklerde
tepeciğin alınmasıdır.
Tepecik küçük bir makasla ve tepecik
parçalarının ayrıldığı yere yakın kısımdan kesilir.
Kesilen parçada kalan
dişicik borusu ne kadar kısaysa kalite o kadar iyi, uzunsa o kadar kötüdür.
Davutobası' nda çiçeklerin hasat zamanı 25 Ekim-15 Kasım arasıdır.
Sabahın erken
saatinde, toplanma kolaylığı nedeniyle çiçekler henüz açılmadan toplanmakta,
kapalı mekana getirilen çiçeklerin yaprakları açılarak dişi organ (tepecik) ve
erkek organlar birlikte toplanmaktadır.
Tepecikler arasında erkek organların da
bulunması kaliteyi olumsuz yönde etkilemektedir.
Hasat edilen tepeciklerin kurutulması da ayrı bir önem taşımaktadır.
Davutobası'
nda erkek organlarla birlikte toplanan tepeciklerin kurutulma işlemi geleneksel
yöntemlerle yapılmaktadır.
Öncelikle tepsilere balmumu eritilerek dökülmekte ve
ince bir tabaka oluşturacak şekilde tepsi yüzeyinde yayılmaktadır.
Hatta bazen
kurutulmakta olan ürünün üzerine eritilmiş balmumu dökülür.
Daha sonra erkek
organlarla karışık olan tepecikler tepsiye dökülmekte ve tepsi yanmakta olan
soba üzerinde 10-20 cm yüksekte meyilli bir şekilde
tutularak kurutma işlemi yapılmaktadır.
Tepsinin iç yüzeyinin balmumu ile
astarlanmasının, kurutma işlemi sırasında materyalin tepsiden kayıp dökülmemesi
için yapıldığı söylenmektedir.
Ancak kurutma işlemi sırasında, dişi ve erkek
organlar da balmumu ile astarlanmaktadır.
Balmumunun tepecikleri astarlamasının,
uzun süre koruyucu etkisinin olabileceği düşünülebilir.
Burada belirtilmesi
gereken husus, tepeciklerin erkek organlarla karışık olması ve ayrıca, balmumu
ile astarlanmalarının kalitenin önemli ölçüde düşmesine sebep
olmasıdır. Bu şekilde verim biraz artar ancak, kalite çok düşer.
Bu geleneksel
fakat iyi olmayan kurutma metodu ülkemizin safran ticaretinde rolünün
kaybolmasında en etkili faktör olmuştur.
Alıcı ülkeler bunu bir tağşiş kabul ederek bizden ithalatı keserek başka
ülkelere yönelmişlerdir.
Kurutma, kurutma dolaplarında veya üzerine kağıt koyarak ekmek fırınlarında da
yapılabilir.
Kurutma işlemi tepecikler iyice sertleşinceye kadar takriben 40-50
dk sürer.
Kurutulmuş ürün şişelere veya tahta kutulara konularak muhafaza edilir.
Ürün tekrar nemlenmekten ve ışıktan korunmalıdır.
Daha önceleri Hindistan'da da geleneksel işleme metotlarının kullanılması,
uluslararası standartlara uyulmaması, toz ve polenlerle kirlenme olması ve düşük
oranda pigment içermesi gibi temel yetersizlikler nedeniyle, üretilen safranın
kalitesi düşük olmuştur.
Daha sonra çiçek hasat ediciler, hava tasnif ediciler,
tepecik ve erkek organları ayırıcılar, ışıklı(solar) kurutucular gibi aletler
tasarlanarak, laboratuarlarda ve safran yetiştirilen alanlarda denenmiştir.
Denemeler sonucunda işlem ekipmanları, yetiştiricilere tanıtılmıştır.
Aletlerin
kullanıma girmesiyle işçi masraflarından önemli tasarruf sağlanmış ve sonuçta
süper kalite ürün yetiştirilmesine başlanmıştır.(Sama, J.K. ve arkadaşları 2000)
Safranın verimi yıldan yıla değişir. 3 yıl faydalanılan bir tarlada verim ilk yıl dekara
1 kg kuru tepeciktir.
İkinci yıl verim 2-4 kg/dekara
yükselir ve 3. yıl tekrar azalarak 1-1,5 kg/dekara düşer.
Ortalama 80-120 bin
çiçekten 5 kg yaş tepecik, bundan da 1 kg kuru ürün alınır.
Çiçek verimi 80-90 kg/da olup, günde 2,5- 3,5 kg çiçek /da toplanır.
Bir kadın
işçi saatte 50-60 gr tepeciği çiçekten ayırabilir.
Tüm bu
hususlar dikkate alındığında safranın yetiştiriciliğinin çok zahmetli olduğu,
ancak küçük arazilerde yapılabileceği kolayca anlaşılabilir.
Safranın düşük
verimi ve yoğun emek istemesi onun dünyanın en pahalı baharatı olmasının başlıca
sebepleri arasındadır.
ÖNEMLİ NOT
Bahçenizi her ilaçlamanızda eğer sulama veya ilaçlama suyunuzun pH sı 8 - 8.5 ise muhakkak wet yayıcı yapıştırıcı kullanınız.
(Ülkemizin birçok yöresinde toprak ve su pH sı 8- 8.5 hatta 9 a kadar çıkmaktadır.)
Üretilen bütün ilaçlar 6 - 7 pH aralığına göre üretilmektedir.
En Kaliteli ilaçlar dahi 6 ila 15 dakika arasında, % 30 varan oranlarda etkisini kaybetmektedir. (Kesilmiş yoğurt örneği gibi)
Buda ilacınızın etkisinin azalmasına neden olacaktır.
Bu nedenle bizim tavsiyemiz holderinize, tankınıza veya sırt pompanıza,
Mümkün olduğunca hepsini bir arada kullanmaya çalışın, maliyetleri düşürün.
Her ilaçlamada gübre muhakkak kullanılmalıdır.
Gübreler bitkilerin strese girmesini önler. Bitkilerin mikro element ihtiyaçlarını karşılar.
Meyve tutumunu ve meyvelerin kalitesini arttırır.
Gübrelemede esas, toprak ve yaprak analizlerinin yapılmasıdır. Buna göre de eksikler giderilmelidir.
Gübrelemede esas, toprak ve yaprak analizlerinin yapılmasıdır. Buna göre
de eksikler giderilmelidir.