HUMİK & ASİTLER
Gübreler, kaliteli ürünlerin garantisidir
Humik maddeler, humusun önemli bileşenleri olan, toprak, turba ve kömürün ana organik fraksiyonu olan organik bileşiklerdir
(ve aynı zamanda birçok yüksek akarsu, distrofik göl ve okyanus suyunun bir bileşeni ).
humik maddeler, çoğu zaman bir mercekten görünen edildi asit-baz teorisi tarif humik asitlerin olarak, organik asitler,
ve bunların konjuge bazlar, humates önemli bileşenler olarak organik maddedir.
Humik asitler, güçlü bir baz özütü asitlendiğinde pıhtılaşan (küçük katı parçalar oluşturan) topraktan çıkarılan organik maddeler
olarak tanımlanırken, fulvik asitler, güçlü bir baz özütü olduğu zaman çözünür kalan (çözünmüş halde kalan) organik asitlerdir.
Tek başına humik madde, toprak organik maddesinden veya çözünmüş organik maddeden kimyasal bir ekstraksiyonun sonucudur ve toprakta veya suda dağılan humik molekülleri temsil eder.
Humus dünyada bulunan en büyük karbon rezervlerinden birisi olarak kabul edilir.
Humus ve humustan elde edilen ürünler endüstride bu zamana kadar nadiren
kullanılmıştır.
Aksine, kömürün kullanımı daha yaygın olup 19.yy ın ikinci yarısında ve 20.yy ın
ilk yarısında kimyasal endüstrinin temelini oluşturmuştur.
Bugünlerde hümik yapıların uygulama alanları dört ana kategoriye ayrılmaktadır.
Tarım, endüstri, çevre ve biyotıp.
Hümik asitin toprağın fiziksel yapısına olan etkisi Hümik maddelerin en önemli
bileşenlerinden biri olan hümik asitler toprağın yapısı ve dokusunu fiziksel
olarak iyilestirir.
Toprağa yumusak ve kolay islenebilir özellik kazandırır.
Killi, balçık ve sıkıştırılmış zeminleri parçalayarak yumusak ve geçirgen bir
yapı olusturur.
Toprağın solunum ve su tutma kabiliyetini artırır, tohumu çimlendirme oranını
arttırır ve topraktaki mikroflora popülasyonunun gelişmesini ve koloni haline
getirmek için alanlar sağlarlar.
Ayrıca hümik asitler topraklardan su buharlaşmasını azaltır.
Bu özellik balçığın az oranda bulunduğu veya bulunmadığı topraklarda, kurak
bölgelerde ve suyu tutmanın mümkün olmadığı kumlu alanlarda büyük önem taşır.
Bakteriler, kalsiyum, çözünmeyen kalsiyum fosfattan fosfor, demir ve çözünmeyen
demir fosfattan fosforun enzimatik olarak oluşumunu sağlarlar.
Bünyesindeki doğal karbon (%30-36) toprakta faydalı mikroorganizmaların
çoğalmasına ve faaliyet yürütmesine ortam hazırlar.
Organik karbonun oksidasyonu sonucu ortaya çıkan enerji bitkinin kök
bölgesindeki toprağı ılık tutar. Bitkinin soğuğa ve dona karşı direncini
artırır.
Toprakta organik madde miktarını artırır.
Makro ve mikro besin elementleri takviyesi yaparak, bitki kök bölgesinden
uzaklaşmasını engeller.
Toprağa uygulanan bitki besin maddelerini (N, P, K, Mg, Ca, Zn, Fe, Cu, Mn, B
vb.) alınabilir şekle dönüştürerek, alınımını en yüksek düzeye çıkartır.
Toprağın pH’ını düzenleyerek asidik ve bazik toprakları nötr seviyesine getirir.
Mikroorganizmaların topraktaki biyolojik aktiviteleri sonucu oluşan bazı tür
mantarlar doğal antibiyotiklerin üremesini ve toprağa salınmasını sağlar.
Doğal antibiyotik salınan topraklarda bitkiler enfeksiyon hastalıklarına karşı
daha dirençli olur.
Bitkilerde doğal koruma sağlanır. İlaç tüketimi azalır.