Bitkilerin bakır ihtiyacı oldukça düşük düzeydedir.
Birçok bitkinin bakır kapsamı kuru maddede 2 - 20 ppm arasındadır.
Bitkilerde bakır noksanlığı pratikte fazla rastlanan durum değildir.
Organik madde miktarı çok yüksek olan topraklarda veya pit topraklarda bakır noksanlığı görülebilmektedir.
Bunun nedeni organik maddenin bakırı çok kuvvetli bağlamasıdır.
Bakır noksanlığının sık görülmeyişinin nedeni, bitkilerin düşük olan ihtiyacını karşılayacak kadar toprakta bakır bulunması,
bitkilere verilen birçok zirai mücadele ilacının önemli miktarda bakır içermesi, kullanılan gübrelerin safsızlık olarak
bir miktar bakır içermeleri ve hayvan gübrelerinin bakır içermesidir.
Topraksız yetiştiricilikte, yetiştirme ortamına yeterli miktarda bakır verilmediği takdirde bakır noksanlığı görülecek ve
bitki normal gelişmeyecektir.
Genel bir ortalama olarak yapraklarda 5 ppm bakır yeterli olmaktadır.
Bakır bitki bünyesinde hareket kabiliyeti iyi değildir.
Bu nedenle noksanlık belirtileri yeni meydana gelen yapraklarda görülür.
Grimsi yeşil renk, hatta beyazlaşma gibi renk değişimleri ve solma olur.
Gelişme zayıflar.
Meyve ağaçlarında dalların uç kısımlarında kurumalar olur.
Bazı durumlarda, uç kurumalarının görülmesinden önce, normalden büyük yapraklar oluşur.
Tahıllarda simptomlar kardeşlenme döneminde yaprak uçlarından başlar.
Yaprak uçları beyazlaşır, yaprak daralır ve küçülür.
Noksanlık şiddetli ve sürekli olursa başak oluşmaz.
Bakır noksanlığının bir diğer özelliği, bitkilerin generatif gelişmesinin, yani çiçek ve meyve oluşumu, vegetatif
gelişmeye göre daha fazla etkilenmesidir.
Torf üzerinde yetiştirilen saksı süs bitkilerinde ve özellikle çiçekli
bitkilerde bakır noksanlığı, gelişme gerilemesi yanında, bitkilerin
yapraklarında ve çiçeklerinde deformasyon, renk bozukluğu, çiçek azlığı veya hiç
oluşmaması gibi olumsuzluklar yaratarak önemli zararlar yaratabilir.
Bakır noksanlığı görülmesi halinde, şelatlı bakır bileşiklerinin yapraktan verilmeleriyle olumlu sonuçlar alınır.
Bakır içeren fungusitlerin fazlaca kullanılması, özellikle bağlarda ve
narenci ağaçlarında bakır toksisitesi yaratabilmektedir.
Bakır toksisitesinde, noksanlıkta olduğu gibi bitki gelişmesi geriler ve yapraklarda yanmalar görülür.
Yerkabuğunun Cu kapsamı 55 ppm dolayındadır.
Bakır toprakta genellikle iki değerlikli bakır iyonu şeklinde bulunur ve elverişliliği organik maddelerle
kompleks oluşturmasına bağlıdır.
Bakır bitkilerce çok küçük miktarlarda alınır.
Bitkiler bakırı Cu 2+ iyonu veya bakır kleyti şeklinde alırlar.
Öte yandan bakır ile demir, mangan, çinko ve nikel gibi ağır metaller arasında rekabet söz konusudur.
Bitkilerde taşınması % 99 oranında xylem özsuyunda olmakta ve floemde taşınma gerçekleşmemektedir.
Bu taşınma transprasyon akımına bağlıdır.
Bakır az da olsa yaşlı yapraklardan genç yapraklara taşınabilir.
Bakır bitki fizyolojisi açısından çok önemli bir elementtir.
Vitamin, karbonhidrat ve protein sentezi ile fotosentez ve solunum gibi çok sayıda komplike olayda görev alır.
Bitkilerin bakır kapasitesi vegetatif organlarda 4-20 ppm civarındadır.
Noksanlık sınırı 4 ppm olarak kabul edilmektedir.
Bakırın yaşlı yapraklardan genç yapraklara taşınma kabiliyeti iyi
olmadığından Noksanlık belirtileri öncelikle genç yapraklarda görülmektedir.
Grimsi yeşil renk, hatta beyazlaşma gibi renk değişimleri ve solma görülür.
Gelişme zayıflar. Meyve ağaçlarında dalların uç kısımlarında kurumalar olur.
Bazı hallerde uç kurumalarının görülmesinden önce normalden büyük yapraklar oluşur.