TOPRAK ÇEŞİTLERİ
TUNDRA TOPRAKLARI:
Bunlar yaş mineral topraklardır. Yüzeyde bol organik madde ve altında mavi-gri
renkli, pas rengi lekeli, yapışkan ve sıkı bir mineral toprak bulunmaktadır.
Yurdumuzda yoktur.
ÇÖL VE KIRMIZI ÇÖL TOPRAKLARI:
Çok seyrek çalımsı bitki örtüsü altında oluşan bu topraklar kireç ve bitki
besinlerince zengindir. Kireç birikme katı yüzeye çok yakındır. Türkiye' de
bulunmamaktadır.
SİEROZEMLER:
Çöl topraklarından sonra en kurak iklim şartlarında oluşan bu topraklar
üzerindeki bitki örtüsü cılız ve seyrek ot ve çalılardır. Yağışın az olması
nedeni ile, kireç birikme katı yüzeye çok yakındır, yani toprağa sızan yağmur
suları erimiş kireci toprağın derinliklerine taşıyamayacak kadar azdır.
Bu
topraklarda biyolojik etkinlik ve kimyasal ayrışma düşüktür. Renkleri açıktır.
Alt toprak üstten daha killidir.
Kireç katının altında bir jips birikme katı
olabilir.
KAHVERENGİ TOPRAKLAR:
Bu topraklar daha çok kurak ve yarı kurak iklimlerde bulunur. Üzerlerindeki
doğal bitki örtüsü kısa ot ve çalılardan ibarettir. Profillerinde çok miktarda
kalsiyum bulunur.
Bitki besinlerince zengindirler. Doğal drenajları iyidir.
Renkleri adlarından da anlaşılacağı gibi, kahverengidir. Organik madde
içerikleri ortadır.
Alt toprağın altında çoğunlukla sertleşmiş kireç birikme
katı yer alır. Bunun altında bir jips birikme katı bulunabilir. Bu topraklar
yazın uzun periyotlar için kuru kalır.
Yağışın çoğunun düştüğü kış ve ilkbaharda
sıcaklık düşüktür. Bu nedenle, ilkbahar ve sonbahardaki kısa periyotlar hariç,
toprakta kimyasal ve biyolojik etkinlikler yavaştır.
KIRMIZIMSI KAHVERENGİ TOPRAKLAR:
Renk hariç, hemen hemen bütün özellikleri Kahverengi toprakların aynı veya
benzeridir. Yine onlar gibi, kurak ve yarı kurak iklimlerde bulunurlar. Doğal
bitki örtüsü ot ve çalılardır. Doğal drenajları iyidir. Bu topraklarda biyolojik
etkinlik düşüktür. Doğal verimleri yüksektir.
KESTANERENGİ TOPRAKLAR:
Bol kireçli topraklardır. Kahverengi topraklardan farklı olarak, üst katmanda
kireç bulunmaz ve renk daha koyudur. Bunlardaki kireç birikme katı Kahverengi
topraklardakinden daha derindedir ve kil miktarı daha fazladır. Bunun altında
bir jips birikme katı bulunabilir. Doğal drenajları iyidir.
KIRMIZIMSI KESTANERENGİ TOPRAKLAR:
Doğal bitki örtüsü karışık otlar ve çalılar, bazen küçük ağaçlardır. Doğal
drenajları iyidir. Doğal verimlilik ortadır. Alt toprak üstten daha killi ve
sıkıdır ve kireçlilik de daha fazladır.
ÇERNOZYEMLER VE DEGRADE ÇERNOZYEMLER:
Yüzey toprağı çok koyudur. Alt toprağın rengi çok daha açıktır. Doğal drenajları
iyidir. Kültür bitkileri için üretkenlik ortadan yükseğe değişir. Bu topraklarda
buğday, mısır ve diğer küçük taneliler yetiştirilmektedir. Kireç birikmesi
derindedir. Şimdiye kadar Türkiye' de böyle topraklar haritalanmamıştır.
PRAİRİE VE KIRMIZIMSI PRAİRİE TOPRAKLARI:
Uzun ot örtüsü altında oluşan bu topraklar koyu renklidir. Kireç birikme zonu
yoktur. Doğal drenajları iyi, verimlilikleri yüksektir. Bu topraklara Türkiye'
de rastlanmamıştır.
KİREÇSİZ KAHVERENGİ TOPRAKLAR:
Üst toprak yumuşak veya biraz sıkıdır. Alt toprak daha ağır bünyeli ve daha
serttir. Kireç yıkanmasına rağmen, reaksiyon nötr veya alkalidir. Doğal drenaj
iyidir. Doğal bitki örtüsü çalı ve otlar ile karışık orman veya fundalıktır.
PODZOLLAR, GRİ VE KAHVERENGİ PODZOLİK TOPRAKLAR:
Orman örtüsü altında oluşan bu topraklar asit karakterlidir. Yüzeydeki koyu
renkli organik katın altındaki mineral toprak açık renklidir. Bu topraklarda
yıkanma fazla olmuştur ve doğal verimlilikleri düşüktür. Türkiye' de bu
topraklara rastlanmamıştır.
GRİ-KAHVERENGİ PODZOLİK TOPRAKLAR:
Bu topraklarda yüzeyde ince bir organik kat ve bunun altında açık renkli mineral
toprak bulunur. Alt toprakta kil birikmesi görülür. Toprak reaksiyonu genellikle
orta asittir. Bu toprakların verimliliği ana maddeye bağlı olarak büyük ölçüde
değişiklik gösterir. Bu toprakların kireçlenme ve gübrelenmesi iyi sonuç verir.
KIRMIZI-SARI PODZOLİK TOPRAKLAR:
İyi gelişmiş ve iyi drene olan bu topraklar asit reaksiyonludur. Doğal bitki
örtüsü ormandır. Üstte ince bir organik kat bulunur. Alt toprakta kil daha
fazladır ve aynı zamanda demir, alüminyum ve mangan oksitler birikmiştir.
Çeşitli ürünler yetiştirilen bu topraklar çaydan başka ürünler için kireçleme
gerektirir.
TUZLU-SODİK TOPRAKLAR:
Özellikle kurak ve yarı kurak bölgelerde görülen bu topraklar, bozuk drenaj
koşulları altında oluşur ve çoğunlukla üst katmanlardaki anormal tuz birikmesi
ile karakterize edilir. Tuzların toprak üzerindeki etkilerinden dolayı bu
topraklar halomorfik olarak adlandırılır. Üçe ayrılırlar: Tuzlu, tuzlu-sodik ve
sodik (alkali) topraklar.
Tuzlu (Solonchak) Topraklar bitki gelişmesine zarar verecek kadar eriyebilir tuz
ihtiva eder. Kurak ve yarı kurak bölgelerde yağış, topraktan tuzları
yıkayamayacak kadar azdır. Sonuç olarak, tuzlar kristalleşip toprakta kök
bölgesi içinde birikir. Bazı yerlerde taban suyunun kılcallık ile yükselmesi
sonucu tuz birikmesi olur. Bazan yüzeyde gri renkli bir tuz kabuğu bulunabilir.
Bunun altındaki toprak grimsi, dağılgan ve tuzludur. Üst toprak organik maddece
fakirdir. Bu toprakların kimyasal karakteristikleri mevcut tuzların cins ve
miktarı tarafından belirlenir. Üzerlerindeki doğal bitki örtüsü seyrek dağılmış
tuzcul otlar ve çalılardır. Toprakların bazısı otlatmada kullanılırken, çoğu
terk edilmiş durumdadır. Verimleri çok düşüktür. Islah edildiklerinde verimli
olurlar.
Sodik (Alkali, Solonetz) Topraklarda sodyum iyonu bitki
gelişmesini engelleyecek kadar fazladır. Çözünür tuzlar fazla olmayabilir. Kil
ve humus dağılmış ve böylece toprağın fiziksel özellikleri bozulmuştur. Sodik
topraklar küçük düzensiz alanlar halinde bulunur. Bu topraklarda üst toprak orta
derecede organik madde içermektedir. Alt toprak koyu renklidir ve sütunsu veya
prizmatik yapılıdır. Bu topraklar üzerindeki doğal bitki örtüsü tuzcul ve seyrek
olarak da diğer bitkilerdir. Toprakların bazısı otlatmada kullanılmaktadır.
Kültür bitkileri bakımından üretkenlikleri düşüktür. Islah edildiklerinde
üretkenlik ortadır.
Tuzlu-Sodik (Solod) Topraklar aşırı miktarda çözünebilir tuz ve
sodyum iyonu ihtiva eder. Bu topraklar otlatmada kullanılır. Kültür bitkileri
bakımından üretkenlikleri düşükten ortaya kadar değişir. Islahları güç ve
pahalıdır.
HİDROMORFİK TOPRAKLAR:
Bu topraklar aşırı toprak rutubeti ile karakterize edilir. Normal su
infiltrasyonunu önleyen profil karakteristiklerinden veya toprağın çökek bir
alanda yer almasından dolayı drenaj genellikle bozuktur. Bu alt sıra içinde yer
alan büyük toprak grupları birbirinden farklı özelliklere sahiptir. Yurdumuzdaki
haritalama çalışmalarında bunlardan sadece Yüksek Dağ Çayır Toprakları ayırt
edilmiştir. Orman şeridinin bittiği yerde oluşan bu topraklar, çeşitli ana
maddeden bozuk drenaj ve soğuk iklim şartlarında oluşmuştur. Üstte koyu renkli
bir katman, bunun altında gri renkli toprak yer alır. Üzerlerindeki doğal bitki
örtüsü ot, saz ve çiçekli bitkilerdir. Soğuk iklimden dolayı verimleri
sınırlıdır. Çoğunlukla yazın otlatmada kullanılırlar.
Türkiye' deki haritalama çalışmalarında kötü drene olan sahalarda
bir de Hidromorfik Alüviyal Topraklar ayırt edilmiştir. Bu topraklar şimdiki
halleri ile tarıma uygun değildir. Bu toprakların bazısı yılın büyük bir
bölümünde yüzeyde veya yüzeye yakın taban suyuna sahiptir. Bazısında nemli serin
mevsimlerde su yüzeye yakındır, fakat yazın sonlarında kısa bir süre için 1m'
nin altına kadar düşer. Toprakların bir kısmı ise taşkınlara maruzdur.
Topoğrafya düz veya içbükeydir. Yüzey drenajı ve dahilî drenaj çok bozuktur veya
drenaj hiç yoktur. Dolayısıyla, özellikle alt katlar yaştır. Tabansuyundaki
yükselip alçalmalar toprağın bunun üzerinde kalan kısmında art arda gelen
yükseltgenme ve indirgenmelere yol açar. Bunun sonucu mavimsi gri indirgenme ve
kırmızımsı yükseltgenme (oksitlenme, pas) lekeleri oluşur. Bu topraklarda
derinlik fazla ise de, indirgenmiş katlar kök bölgesini sınırlandırmaktadır.
LATERİTLER VE LATERİTİK TOPRAKLAR:
Bunlar çok yaşlı, derinlere kadar ayrışmış, kırmızıdan sarıya değişen renkli
killi topraklardır. Profil boyunca hemen hemen mütecanistirler. Kimyasal
özellikler iyidir. Doğal bitki örtüsü yoğun tropikal ormandır. Düşük baz
saturasyonu, katyon değişim kapasitesi ve organik madde miktarı ve yüksek fosfat
fiksasyonu bu toprakların tarımda kullanılmasını zorlaştıran etkenlerdir. Bu
topraklar Türkiye' de bulunmamaktadır.
KAHVERENGİ ORMAN TOPRAKLARI:
Bu topraklar yüksek kireç içeriğine sahip ana madde üzerinde oluşmuştur. Zayıf
gelişmiş katmanlara sahiptirler. Reaksiyonları nötr veya kalevidir. Alt toprağın
aşağı kısımlarında kireç birikmesi görülür. Drenajları iyidir.
KİREÇSİZ KAHVERENGİ ORMAN TOPRAKLARI:
Bu topraklarda üstte koyu renkli bir kat ve altta bundan biraz farklı bir kat
bulunur. Topraklar kireçsizdir ve reaksiyon asit, nötr veya kalevidir. Doğal
verimlilikleri fazla değildir.
BAZALTİK TOPRAKLAR:
Bunlar ağır killi, koyu renkli topraklardır ve profilleri iyi gelişmemiştir.
Bunlarda çoğunlukla kireç bulunmaz. Toprak reaksiyonu nötr ile orta kalevi
arasında değişmektedir. Topraklar organik maddece nisbeten fakirdir. Fiziksel
özellikleri kötüce olduğundan, verimlilikleri çoğunlukla düşüktür. Bir kısım
topraklar oldukça taşlı olduğundan, yoğun sürüm isteyen kullanımlarda taşlardan
temizlenmeleri gerekir.
KIRMIZI AKDENİZ TOPRAKLARI:
Bu toprakların en belirgin karakteristikleri bütün profilin kiremit kırmızısı
rengi ve üst topraktaki organik madde azlığıdır. Toprak karbonatları yıkanmış
kilden müteşekkildir. Kurak yaz mevsiminde bu topraklarda bitkilerin
yararlanabileceği su yoktur. Ayrıca, bu topraklardaki fosfattan bitkiler
yeterince yararlanamamaktadır. Bu topraklar çoğunlukla sığ, taşlı ve kayalı
olduğundan, otlatmaya pek elverişli değildir. Drenajları iyi olduğundan, bu
topraklarda tuzluluk problemi yoktur.
KIRMIZI-KAHVERENGİ AKDENİZ TOPRAKLARI:
Bu topraklar da kireçsizdir. Toprak reaksiyonu nötr veya hafif kalevidir. Alt
toprak üstten daha killidir. Birçok özellikleri Kırmızı Akdeniz
topraklarınınkilere benzemektedir.
RENDZİNALAR:
Bol kireçli anakayadan oluşan bu topraklarda üst katman koyu renklidir. İçinde
bol miktarda kireçtaşı, marn ve tebeşir parçaları bulunur. Kireç miktarı az veya
çok olabilir. Bu katmanın altında açık renkli, kireçli bir geçiş katmanı
bulunur. Bunun altında kireçli anakaya yer alır. Doğal bitki örtüsü genellikle
ormandır, fakat çalı veya orman ve ot karışımı da olabilir. Toprakların doğal
drenajı iyidir.
VERTİSOLLER:
Daha önce Grumusol olarak adlandırılan bu topraklar, kurak mevsimde büzülen,
yağışlı mevsimde genişleyen koyu renkli ve çok killi topraklardır. Yüzeyleri
ondüleli ve çatlaklıdır. Bu topraklar esas olarak 300 rakımının altında görülür.
Bazıları az eğimli yerlerde gelişirken, çoğu Vertisoller çöküntülerde oluşur.
İşlenme periyotları çok kısa, geçirgenlikleri düşüktür. Çatlamalar sırasında
ince kökler kırılır ve ürün zarar görür. Sulama yapılsa bile, yetiştirilen
ürünlerin sayısı sınırlıdır. Eğimli arazilerde her zaman erozyon tehlikesi
mevcuttur. Yağışlı mevsimlerde çukurluklardaki Vertisollerin çoğu su altında
kalır. Arazi drenajı hemen hemen imkânsızdır.
LİTOSOLLER:
Normal olarak aşırı ve aşındırıcı yüzey akışı görülen dik yamaçlarda yer
alırlar. Toprağa giren su fazla yıkanma ve ayrışmaya yetmeyecek kadar azdır.
Profil gelişmesi hiç görülmez veya az görülür. Genellikle sert kaya veya taşlı
ana materyal üzerinde yer alırlar. Daha çok kaba bünyeli topraklardır.
Drenajları çoğunlukla iyiden aşırıya kadar değişmektedir. Üzerlerindeki doğal
bitki örtüsü zayıftır. Sınırlı alanlarda biraz tarım yapılmakta ise de,
üretkenlik düşüktür. Türkiye' deki toprak haritalama çalışmalarında bu grup
kullanılmamıştır.
REGOSOLLER:
Bunlar gevşek ve bağlantısız depozitler üzerinde oluşan, fazla kumlu, su tutma
kapasitesi düşük, fazla geçirgen sığ topraklardır. Gelişmemiş bir profile
sahiptirler. Bitki kökleri ana maddeye işleyebilir. Bu toprakların bir kısmında
tarım yapılmaktadır.
ALÜVİYAL TOPRAKLAR:
Genellikle taze tortul depozitler üzerinde oluşan bu genç topraklarda katmanlar
bulunmaz veya bulunsa bile, çok zayıf gelişmiştir; buna karşılık, değişik
özellikte mineral katlar bulunur. Bu topraklar çoğunlukla taban suyunun etkisi
altındadır. Tarım bakımından çok önemli olan bu topraklar, iklimin elverdiği
bütün kültür bitkilerini yetiştirmeğe elverişlidir. Verim çok yüksekten çok
düşüğe kadar değişebilir.
KOLÜVYAL TOPRAKLAR:
Dik eğimlerin eteklerinde yerçekimi, toprak kayması, yüzey akışı veya yan
dereler ile kısa mesafelerden taşınarak biriktirilmiş ve kolliviyum denen
materyal üzerinde oluşmuş bu topraklar gençtir ve karakteristikleri daha çok
çevredeki yukarı arazi topraklarının kine benzemektedir. Yağış ve akışın
şiddetine ve eğim derecesine göre değişik parça büyüklüklerini içeren katlar
ihtiva ederler. Bu katlar alüviyal topraklardaki gibi birbirine paralel
değildir. Dik yamaçların eteklerinde ve vadi boğazlarında bulunanlar daha çok,
az topraklı kaba taş ve molozları içerirler. Yüzey akışının hızının azaldığı
oranda parçaların çapları küçülmektedir. Drenajları iyidir. Topraklar ara sıra
taşkına maruz kalır. Üzerlerindeki doğal bitki örtüsü iklime bağlıdır. Tarım
altında olanlar sulandıklarında iyi verim verirler.
ORGANİK TOPRAKLAR:
Bu topraklar, taban suyu yüksek olan ve dışarıya akıntısı bulunmayan içbükey
topografyaya sahip yerlerde veya eski sığ göllerde oluşmuştur. Saz, kamış ve
kova gibi, suyu fazla seven bitkilerin kök, sap ve yapraklarının yüksek taban
suyu içerisinde, havasız koşullarda yavaş parçalanarak birikmesi sonucu Organik
topraklar ortaya çıkmıştır. Bitki artıkları çoğunlukla ayırt edilemeyecek
derecede ayrışmıştır. Renkleri koyu gri veya siyahtır. Bazı kısımlarda yüzeyde
tuz kristalleri görülmektedir. Toprak içerisinde ince mineral katlar
bulunmaktadır. Bu topraklar çoğunlukla çayır örtüsü ile kaplıdır. Bir kısmı
otlatmada kullanılmaktadır. Az bir kısmı tarım altındadır. Tamamen tarıma
alınabilmeleri için ıslâh edilmeleri gerekir.