OKALİPTÜS YETİŞTİRİCİLİĞİ
Haziran-temmuz ayları arasında, mor renkli çiçekler açan büyük ağaçlardır.
Yaprak şekli bitkinin yasına göredeğişir.
Gençlerde sapsız, oval, açık
yeşil; yaşlılarda ise uzunca saplı, orak seklinde, derimsi ve koyu yeşildir.
Okaliptüs Çiçekleri morumsu kırmızı renkte olup, her bir yaprağın koltuğunda
birkaçı bir arada bulunur.
Meyve küçük ve çok miktarda tohum taşıyan oval
şekilli bir kapsüldür.
Okaliptüsün Ana vatanı Avustralya olan bu ağaç, halk arasında sıtma ve kinin
ağacı olarak da tanınmaktadır
Anadolu’ya ilk defa, Muğla vilâyetinin Fethiye
kazasında Dalamanda bir çiftlik kuran Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Pasa tarafından,
süs ağacı olarak sokulmuştur.
Diğer taraftan Mersin-Adana demiryolu uğrağındaki istasyonlarda 1886 yılında
Fransızlar tarafından istasyon ağacı olarak kullanılmıştır.
1830’a doğru
Avustralya’dan İtalya’ya getirilen çeşitli cins okaliptüslerin kış olması
dolayısıyla çoğunluğu kuruduğundan bu ağacın yumuşak iklimde yasamadığı
kanaatine varildi.
1852’de Cezayir’de tekrar denendi. Daha sonra da Kuzey Afrika ve Güney Avrupa’da
denenerek sıcak mıntıkalarda yetişeceği anlaşılmıştır.
1893’te, Osmanlı Devleti
idaresinde bulunan Suriye’de M.H. Morel, Beyrut’taki malikanesinde çok miktarda
okaliptüs yetiştirmiş ve bu malikanesine Lâtince olarak “Villâ Eucalypta
(Okaliptüs Köşkü) adini vermiştir.
Çok miktarda okaliptüs bugün Afrika, Avrupa, Asya sıcak iklimlerinde
yetiştirilerek, iktisâdi, sıhhî maksatlarla dünyanın her kıtasında üretilmekte
ve gün geçtikçe de rağbet bulmaktadır.
Okaliptüs ağaçları, çok yüksek olan kabiliyeti, fazla miktarda toprak suyunu
alıp havaya vermesi sayesinde bataklık yerlerin kurutulmasında insanlığa olan
hizmetlerinin tanınmasını müteakip, yalnız Avustralya’da olan gelişme alanı kısa
bir zamanda çok genişlemiştir.
Bir okaliptüs ağacının yılda ortalama 250 ton suyu alıp havaya verdiği
tecrübelerle anlaşılmıştır.
1938’den beri, yurdumuzun güney bataklıklarında da
yetiştirilmesine büyük önem verildi ve kısa zamanda çok ümit verici neticeler
alindi.
Tarsus’un Karabacak bataklığının kurutulmasıyla bölgede, sıtma hastalığının
yayılmasında önemli rol oynayan sivrisineğin nesli kesildi.
Okaliptüs Çeşitleri: Yüzden fazla çeşidi olmakla birlikte, tanınmış ve önemli
çeşitlerinden bazıları şunlardır:
1. Eucalyptus alpina
2. Eucalyptus amplifolia
3. Eucalyptus amgydalina
4. Eucalyptus andreana
5. Eucalyptus calophylla
6. Eucalyptus citriodora
7. Eucalyptus cocciféra
8. Eucalyptus cordata
9. Eucalyptus cornuta
10. Eucalyptus cosmophylla
11. Eucalyptus diversicolor (Collossea)
12. Eucalyptus globulus
13. Eucalyptus gomphocephala
14. Eucalyptus leucoxilon
15. Eucalyptus robusta
16. Eucalyptus rostrata
17. Eucalyptus viminali
18. Eucalyptus longifolia.
Dünyanın birçok yerinde, bilhassa Brezilya’da, Kuzey Afrika ve Güney Avrupa’da,
Doğu ve Bati Asya’da bir zaman sıtma saçarak insanları ölüme sürükleyen korkunç
bataklıklar, bugün okaliptüs ağacının gölgesinde sağlık ve varlık kaynağı
olmuştur.
okaliptüsler, bataklığı kurutarak etrafını da tarıma elverişli hâle
getirmektedir.
Okaliptüs ormanları, hava tesirlerini yumuşatarak büyük
rüzgârlara mâni olurlar, bitkilere zararlı olan toz ve dumanları tutarlar,
fırtına ve dolu zararlarını kısmen önlerler.
Üç yasından büyük olan ormanlardaki
çayır ve ot miktarı da büyük ölçüde olduğundan, hayvanlarda verimi
arttırmaktadır. Ayrıca arıcılıkta da büyük faydaları görülmüştür.
İlk yıllarda,
aralarına mısır ekilerek değerlendirilebilir. Yurdun güneyinde kurulan okaliptüs
ormanlarından, büyük ölçüde yakacak temin edilmektedir.
Okaliptüsün Kullanıldığı yerler: Taze yapraklarının su buharı ile distillenmesi
imagesiyle elde edilen okaliptüs, muhtelif cila, kafuru, çam sakızı ve zamk,
yine bir nevi vernik olan kokulu reçine imalinde kullanılmaktadır.
Okaliptüs
Halk hekimliğinde, özellikle solunum yolu hastalıklarında tercih edilir.
Öksürüğü keser, boğaz ve burun iltihaplarını giderir. İdrar yollarını temizler.
Haricen deri üzerine sürülmek imagesiyle antiseptik olarak da kullanılır.
Okaliptüs yaprakları doğrudan doğruya kaynatılarak kullanıldığı gibi, yağının
tıpta da pek çok faydaları vardır.
Okaliptüs İlâç olarak veya kaynatma ile buğu, koku hâlinde de kullanılır.
Yapraklar nefes darlığı, kabız, balgam söktürücü olarak, haşere sokmalarına, her
nevi ateşlenmeye, nezle, nevralji, bronşit, romatizma, seker, üremi gibi
hastalıklarda, yağ veya eksiltilerek sirke, toz sabun, pudra ve macun seklinde
kullanılır.
Ayrıca okaliptüs kabuklarından, kino reçinesi adi verilen ve içinde
bol miktarda tanen bulunan bir madde, kuru damıtıp yoluyla elde edilmektedir.
Yine okaliptüs odununun kuru damıtımıyla elde edilen diğer ürünler; 100 kilo
odundan; 25-27 kilo kömür, 7 kilo asit asetik, 2 kilo alkol metilen, 3 kilo
katran elde edilebilir.