Ceviz Bakteriyel Yanıklığı Tanımı, zarar verdiği bitkiler, kontrolü, mücadelesi
(Xanthomonas arboricola pv. juglandis (Pierce) Vauterin et al.)
CEVİZ BAKTERİYEL YANIKLIĞI TANIMI VE YAŞAYIŞI
Xanthomonas arboricola pv. juglandis, 0.4-0.7x0.7-1.8 μm boyutlarında,
Gram negatif, polar kamçılı, çubuk biçimli ve aerobik bir bakteridir.
Bakterinin
gelişebildiği optimum sıcaklık 28-32 C, maksimum 37 C, minimum 5-7 C'dir.
Etmen, kışı enfekteli uyur (dormant) gözlerde geçirir.
Primer
enfeksiyonlar ilkbaharda bakterinin bu tomurcuklarda çoğalarak sürgünlere ve
meyvelere geçmesiyle oluşur.
Sekonder enfeksiyonlar ise etmenin yağmur damlaları
ile yayılmasıyla gerçekleşir.
Sekonder enfeksiyonlar sonucu sürgünler üzerinde
oluşan kanserlerde de bakteri kışlayabilir.
Genç sürgünler aktif olarak yeşil
renkli ve sulu yapıda oldukları dönem boyunca etmen tarafından enfekte
edilebilir.
Yapraklarda hücreler arası boşlukta bulunan bakteri nemli havalarda
sızıntı halinde yaprak yüzeyine çıkar. Hastalık bu sızıntıdaki bakterilerle
yayılır.
Havaların kurak gitmesi durumunda bu sızıntı kuruyup kalacağı için
hastalığın yayılması da durur.
Bir kez bitki dokusuna girince de 10-15 gün
içerisinde hastalığın tipik belirtileri oluşur.
Hastalık etmeni cevizde zararlı olan Chromaphis juglandicola ve Eriophyes
erineus tarafından yayılabilir.
Xanthomonas arboricola bir proteobakteri türüdür.
Bu fitopatojenik bakteri Prunus , fındık ve ceviz gibi ağaçlarda hastalığa
neden olabilir.
Xanthomonas arboricola geniş bir konakçı aralığına sahiptir, ancak çoğu
semptom, fındık , ceviz ve cins prunus (sert meyveler) gibi çeşitlerin her biri
boyunca tutarlıdır .
Belirtiler genellikle yapraklarda oluşan koyu renkli
lezyonlarla başlar.
Bakteriler çoğaldıkça, nekrotik lezyonlar yağlı olabileceğinden bakteriyel
sızıntı fark edilir.
Yaprağın boşalması daha sonra inokülumu yağmur suyuyla diğer yapraklara
yayabilir.
Enfeksiyon, meyve üretimini büyük ölçüde etkileyen bitkinin erken yaprak
dökülmesine yol açabilir.
Meyve ayrıca yapraklarda bulunanlara benzer lezyonlar gösterecektir.
Lezyonlar meyvenin önemli ölçüde çürümesine neden olabilir, böylece
herhangi bir verimi azaltır veya hatta ortadan kaldırır.
Bunlar birincil semptomlar olsa da, bazen bakteriler kış boyunca dallara
girebilir ve ilkbaharda fark edilebilir kankerlere neden olabilir; kök kanserler
yeterince şiddetli ise bir geri dönüş olabilir.
Xanthomonas arboricola bitkinin tüm yeşil dokularını enfekte edebilir.
Xanthomonas arboricola hastalık döngüsü, yeterli yağmur damlası bakterileri yeni
tomurcuklara yayıncaya kadar bakterilerin epifitik bir aşamada (tüm besinleri ve
suyu havadan toplayarak) yaşayacağı enfekte bitkinin yapraklarında başlar.
Yeterli erken ilkbahar yağmuru ile, enfekte olmuş yaprakların ve genç
tomurcukların hastalığı erken mevsim meyvelerine ve fındıklarına geçirdiği
tekrarlanan bir döngü oluşabilir.
Daha az yağmurla, mevsim sonu meyve ve fındık enfeksiyonu meydana gelir.
Sonbaharda meyve ve fındık enfeksiyonundan sonra, Xanthomonas
arboricolayapraklarda veya dallarda hareketsiz tomurcuklara ve yaralara yayılır
ve kışlar.
Erken ilkbaharda gelin Xanthomonas, daha önce enfekte olmuş uykudan
tomurcuklardan ortaya çıkan yapraklar üzerinde bir kez daha epifitik bir aşamaya
girecek ve döngüyü her yıl tekrarlayacaktır.
Enfeksiyon sıklığı, cevizin tomurcuklanan mevsiminde yağış olayları ile
ilişkili olabilir. Tomurcuk kırılma olaylarında meydana gelen en önemli
yağmurlar.
Bu, yağmur sıçramasının inokülumu enfekte tomurcuklardan ağacın diğer
yeşil dokuları boyunca, en önemlisi gelişmekte olan fındıklara kadar hareket
ettirmesinden kaynaklanmaktadır.
Xanthomonas arboricola bitkileri enfekte ederken olağanüstü yıkıcı bir
potansiyele sahiptir. Cevizdeki en yıkıcı yanıklıktır ve düzgün yönetilmezse %
100'e kadar verim kaybına neden olabilir.
Onun ana aralığı taş meyve ve diğer fındık tehdit eder. ABD, İran, Türkiye
ve İtalya gibi ülkelerde salgın hastalıklar bildirilmiştir.
Bu salgınlar sadece bu ülkelere sınırlı değildir, ve kapsamlı
epidemiyolojik bilgisi olmadan, bu yıkıcı etkileri ile yayılabilir.
Hastalık tahmin çabaları sayesinde, X. arboricola'nın en yüksek
virülansına ve büyüme oranına 30 santigrat derece civarında olduğu
bilinmektedir.
Bölgesel nemi anlamanın yanı sıra sıcaklık, tarımda gelecekteki
salgınların önlenmesine yardımcı olabilir.
Bitkiler üzerinde daha az nem ve biraz daha soğuk sıcaklıklar, X.
arboricola'nın hem dağılmasını hem de büyümesini engelleyebilir . Patojenin
odunsu dokularda kış boyunca veya bitki ölümünden sonra hayatta kalma yeteneği,
bitki patologlarının etkili bir çözüm bulması için büyük bir zorluk oluşturur.
Bakteriyel ceviz yanıklığı Güncel yönetimi Xanthomonas arboricola pv.
juglandis , bakır bazlı bakterisit spreyler yoluyla yapılır.
Püskürtme erken sürgün başlangıcından hemen önce başlatılır ve bahar
yağışlarına göre hastalık kontrolü için gereken şekilde 7-10 gün veya daha uzun
aralıklarla devam eder.
Bu püskürtme rejimi Ağustos sonuna kadar devam etmektir.
Ne yazık ki, bakır bazlı bakterisitlerin sürekli kullanımı toprakta bakır
birikmesine neden olur ve ceviz bahçelerinde verim kaybı ile ilişkili olabilir.
Genel direnç eksikliği ve sınırlı kontrol önlemleri ile, sanitasyon ve
sulama en çok önerilen yönetim biçimlerinden biridir.
Doğru sulama ve su yönetimi, hastalığın hızlı yayılmasını önlemek için
yağmur sıçramasının miktarını sınırlamaya yardımcı olabilir.
Salgınların önlenmesinde sertifikalı üretim materyali dikilmesi tavsiye
edilir; bu epifitik X. arboricola'nın yayılmasını engeller .
Sanitasyon, ne kadar yaygın ve yıkıcı olabileceği göz önüne alındığında,
bu hastalığın dağılımını durdurmak için çok önemlidir.
Xanthomonas arboricola için direnç için aktif projeler üretilmektedir ,
ancak duyarlı konakçıların dirençli çeşitlerini uygulamak zordur.
Direnç üretme çabaları henüz tam olarak başarılı olamamıştır.
Hastalığın yayılmasını kontrol etmenin en iyi yollarından biri, fidan
bitkilerini ekimden önce bakteriler için test etmektir.
Bu, karantinaya alınan alanların yabancı bir kirletici tarafından
bakterilere verilmemesini garanti etmeye yardımcı olur.
Sağlıklı ekim materyali sağlamak, Xanthomonas arboricola'nın göreceli
yayılmasını durdurmaya yardımcı olabilir , ancak bu iyi bir uygulamadır ve kesin
bir çözüm değildir.
CEVİZ BAKTERİYEL YANIKLIĞI BELİRTİLERİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI
Hastalığın ilk belirtileri yapraklarda görülür. Bakteri yaprağın bütün
dokularına (parankima, orta damar, yan damarlar, damarcıklar ve yaprak sapı)
saldırır.
Parankimada birkaç milimetrelik kahverengi-siyah lekeler oluşturur.
Bu
lekeler küçük bir nokta boyutundan damarlarla sınırlı 2-
3 mm'lik köşeli lekelere dönüşür.
Sayısız lekeler ve çizgi şeklindeki oluşumlar yaprak yüzeyini tamamen kaplayarak
yaprakta şekil bozukluklarına ve deformasyonlara neden olur.
Genç sürgünler hastalıktan daha çok etkilenir.
Bazen sürgün ucunda ölüm
meydana gelir.
Ancak genelde sürgün boyunca farklı büyüklükte, sürgünü sarabilen
lezyonlar oluşur.
Sürgünü saran bu lezyonlar yüzeysel olurlar veya öze kadar
ulaşarak kanser oluştururlar.
Nemli havalarda kanserlerden çıplak gözle
görülmeyen, ancak inokulum kaynağı oluşturan bakteriyel akıntı çıkmaktadır.
Özellikle erken ilkbahar donlarından sonra yeşil sürgün ve tomurcuklarda
yanıklık belirtisi çok karakteristiktir.
Ceviz henüz fidan döneminde hastalığa
yakalanırsa bütünüyle kuruyup ölebilir.
Daha yaşlı ağaçlarda ise hastalık genç
sürgünlerde kurumalara neden olur.
Hastalıklı bitkide erkek ve dişi çiçekler bütünüyle kararır ve kurur.
Bu
çiçeklerin bakteri ile enfekteli polenleri hastalık etmenini yayabilir.
Meyveler ise oluşumlarının başında, oldukça duyarlıdır.
Meyve yüzeyinde
küçük, başlangıçta yağ yeşili, daha sonra siyahlaşan ve hafif çökük lekeler
görülür.
Zamanla bu lekeler yaygınlaşarak çürüklere neden olurlar.
Meyvedeki
lekeler çoğu kez kabukla sınırlı kalmaz, cevizin iç kısımlarına da yayılır.
Cevizin rengi değişerek tadı acılaşır. Meyveler küçükken enfeksiyona uğrarsa
önemli oranda meyve dökümü gözlenir.
Yaprak ve meyvelerdeki belirtiler ceviz
antraknozu belirtileri ile karıştırılabilir.
Etkilenen ceviz plantasyonlarında %50 'nin üzerinde ürün kaybı
olabilmektedir.
Ülkemizde özellikle Marmara bölgesinde ceviz yetiştirilen alanlarda
görülmektedir.
CEVİZ BAKTERİYEL YANIKLIĞI KONUKÇULARI
Cevizdir.
CEVİZ BAKTERİYEL YANIKLIĞI MÜCADELESİ
Kültürel Önlemler
Hastalıklı sürgün ve dallar kesilerek imha edilmelidir.
Erken dönemde dökülen hastalıklı meyveler toplanarak imha edilmelidir.
Yaprak ve toprak analizleri sonuçlarına göre gübreleme yapılmalı, fazla
azotlu gübrelemeden kaçınılmalıdır.
Hava sirkülâsyonunu sağlayacak şekilde budama yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadele
İlaçlama Zamanı
İlk ilaçlamalara yaprak tomurcuklarının patlama döneminde başlanır ve
kullanılan ilacın etki süresi göz önünde bulundurularak enfeksiyon koşulları
ortadan kalkıncaya kadar devam edilir.
Kullanılacak Bitki Koruma Ürünleri ve Dozları
Bakanlık tarafından yayınlanan “Bitki Koruma Ürünleri” kitabında tavsiye
edilen bitki koruma ürünleri ve dozları kullanılır.
Kullanılacak Alet ve Makineler
İlaçlamalarda hidrolik veya motorlu bahçe pülverizatörleri
kullanılmalıdır.
İlaçlama Tekniği
İlaçlama, rüzgârsız havalarda ve bitkinin tüm yüzeyinde iyi bir kaplama
sağlayacak şekilde yapılmalıdır.
KİMYASAL MÜCADELEDE KULLANILACAK İLAÇLAR VE DOZLARI
ÖNEMLİ NOT
Bahçenizi her ilaçlamanızda eğer sulama veya ilaçlama suyunuzun pH sı 8 - 8.5 ise muhakkak wet yayıcı yapıştırıcı kullanınız.
(Ülkemizin birçok yöresinde toprak ve su pH sı 8- 8.5 hatta 9 a kadar çıkmaktadır.)
Üretilen bütün ilaçlar 6 - 7 pH aralığına göre üretilmektedir.
En Kaliteli ilaçlar dahi 6 ila 15 dakika arasında, % 30 varan oranlarda etkisini kaybetmektedir. (Kesilmiş yoğurt örneği gibi)
BİTKİNİZE AÇ KARNINA İLAÇ VERMEYİN
BİTKİ BESLEME Bitki besini ile birlikte ilaç verin
Buda ilacınızın etkisinin azalmasına neden olacaktır.
Bu nedenle bizim tavsiyemiz holderinize, tankınıza veya sırt pompanıza,
TANK SIRALAMASI Sırasıyla (SIRALAMAYA BOZMAYIN)
1 |
PH DÜŞÜRÜCÜ- YAYICI YAPIŞTIRICI |
İlaçlama suyunun PH sını düşürür, ilacın bozulmasını önler.
İlaçlar bitkiye uygulandıktan sonra ilacın yaprağa yayılmasını sağlar, yapraktan akmasını önler.
|
2 |
ORGANİK GÜBRE |
Bitkinin düzgün ve dengeli beslenmesini sağlar. Meyvelerin albenili, parlak, renkli, iri, dayanıklı, sert, ağır, lezzetli ve hoş kokulu olmalarını sağlar.
|
3 |
İNSEKTİSİT |
BÖCEK İLACI
Zararlı dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin. |
4 |
FUNGUSİT
|
MANTAR İLACI
(Ayrı bir kapta karıştırdıktan sonra) Hastalık dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç
kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin. |
5 |
DİĞER |
Teknik elemanlarımızca önerilen diğer iz elementler. |
Mümkün olduğunca hepsini bir arada kullanmaya çalışın, maliyetleri düşürün.
AŞAĞIDAKİ ÜRÜNLERİ HER SENE DÜZENLİ KULLANIN
KİREÇ ÇÖZÜCÜ |
Sezon başında kireçli topraklarda muhakkak kullanılmalı. Kılcal köklerin etrafını sarmış kireç kaymak tabakasını yok eder.
|
DÖNÜME 1 KG
damla sulama ile |
KÖKLENDİRİCİ |
Hücre bölünmesini hızlandırır. Dolayısıyla, bitkinin büyümesi ve gelişmesi de hızlanır.
Kök oluşumunu ve gelişimini hızlandırır.
Köklerİ kuvvetlendirir. Köklerin, özellikle uzunlamasına, büyümesi ve gelişmesi üzerine uyarıcı etkisi vardır.
|
|
ORGANİK GÜBRE
|
Çiçeklenmeden önce 1. uygulama,
meyve tutumunda 2. uygulama,
hasattan 45 gün önce 3. uygulama yapılır
Gereksinim duyulan bütün dönemlerde 300 gr / 100 lt su ile olmak üzere 2 uygulama.
|
200-300 |
DEMİRLİ GÜBRE
|
En sık görülen bitki besin noksanlığıdır.
Toprak olumsuzlukları bitkilerin, toprakta olan demiri kullanmasını engeller
Toprak analizlerini mutlaka yaptırın |
125-150 cc |
POTASYUMLU GÜBRE |
Ürünün RENK ve AROMA sını AĞIRLIK ve KALİTE sini İRİLİK ve SERT liğini belirleyen potasyumu yüksek oranda içerir.
Özellikle meyve ve sebze yapraklarında görülen yaprak kenarındaki kurumayı önler ve ürün artışını sağlar.
|
|
DAMLA SULAMA |
AZOT, FOSFOR, DENGELİ, POTASYUM
Her dönem düzenli kullanılmalı. Bitkinin NPK sı karşılanmalı
|
2-3 kg |
ÖN KARIŞIMLA KONTROL EDİNİZ
Her ilaçlamada gübre muhakkak kullanılmalıdır.
Gübreler bitkilerin strese girmesini önler. Bitkilerin mikro element ihtiyaçlarını karşılar.
Meyve tutumunu ve meyvelerin kalitesini arttırır.
Gübrelemede esas, toprak ve yaprak analizlerinin yapılmasıdır. Buna göre de eksikler giderilmelidir.