MİKROBİYOLOJİK GÜBRELEME
Bitkisel ve hayvansal besinlerin kaynağı topraktır.
Toprağın verim gücü ise
içindeki besin maddelerinin yeteri miktarda bulunmasına bağlıdır.
Eğer verimli
bir toprak istiyorsak topraktaki eksik besin maddelerini gübrelemek suretiyle
tamamlamamız gerekir.
Bu besin maddelerinin başında azot gelir.
Azot ürün verimine etki eden en önemli
besin maddesidir. bu nedenle dünyada azotlu gübrelerin üretimi ve tüketimi diğer
besin maddelerini taşıyan gübrelerden daha çoktur.
Azotlu gübreler en çok
üretilip ençok tüketilmesine rağmen bitkilerin topraktan aldıkları azot besin
maddelerini karşılamaktan uzaktır.
İşte toprakta eksik kalan azot besin
maddesini havada bulunan serbest azotun toprağa kazandırılması ilekarşılayabiliriz.
Biz bu havadaki serbest azotun toprağa kazandırılmasına
biyolojik azot tesbiti diyoruz.
Bu yolla; yani havadaki azotun tespit edilmesiyle dünyadaki azot kazancının 90
milyon ton olduğu tahmin edilmektedir.
BİYOLOJİK AZOT TESBİTİ NEDİR?
Kısaca; Biyolojik azot tesbiti: Havadaki serbest azotun toprağa
kazandırılmasıdır.
Havadaki serbest azotun toprağa kazandırılması mikroorganizma
dediğimiz canlılar aracılığı ile gerçekleşmektedir.
NASIL TESBİT EDİLİR
Toprakta biyolojik azot tesbitini gerekleştiren mikroorganizma dediğimiz
canlılar ya toprakta serbest yani bağımsız yaşayarak yada herhangi bir baklagil
ile ortak yani birlikte yaşarak havadaki azotu tespit ederler ve bitkiye
verirler.
Baklagil bitkileri havadaki azotu kendi başlarına kullanamazlar.
Havadaki azotun
toprağa kazandırılması baklagillerin köklerinde oluşan, nodozite adı verilen
yumrucukların içinde yaşayan mikroorganizma dediğimiz canlılar sayesinde
gerçekleşmektedir.
Bu yüzden bitkinin havadaki serbest azottan yararlanması
için; Baklagil bitkileri ekilirken bu canlıların toprakta bulunması gerekir.
Eğer yoksa ekeceğimiz baklagil tohumlarının içinde bu canlılar bulunan
mikrobiyal gübre veya nodozite bakteri kültürü dediğimiz bu maddelerle
kaplanması gerekir.
Yaptığımız bu kaplama işlemine AŞILAMA denmektedir.
Baklagillerin aşılanarak ekilmesi ile önemli miktarda azot kazacı sağlanabilir.
Yapılan çalışmalara göre bu kazanç; ortalama olarak, yılda dekara;
Yonca ile
24 kg
Mercimek ile
13 kg
Fiğ ile
10 kg
Bezelye ile
9 kg
Soya fasulyesi ile
7 kg olabilmektedir.
Elde edilen bu azot kazancının gübre olarak değeri ise, ekilen baklagilin
cinsine bağlı olarak 33-
114 kg arasında Amonyum sülfata 27-
92 kg
arasında Amonyum nitrat gübresinden sağlanan azot miktarına eşittir.
MİKROBİYOLOJİK GÜBRELERİN (NODOZİTE BAKTERİ KÜLTÜRLERİNİN) HAZIRLANMASI
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de mikrobiyolojik gübreler (nodozite bakteri
kültürleri) hazırlanmakta çiftçilerimizin talep etmeleri halinde kendilerine
verilmektedir.
Bu bakteri kültürlerinin hazırlanması için ilk önce baklagil ekimi yapılan
değişik yerlerdeki tarlalardan baklagil bitkileri toplanır.
Bunların
köklerindeki nodazit denilen yumrucukların içinde yaşayan mikroorganizma
dediğimiz canlılar nodozitlerden yumrulardan ayrıştırılarak saflaştırılır.
saflaştırılmış bu rnikroorganizmalar sera ve çeşitli tarla koşullarında denenir.
İçinden azot tespit etme gücü yüksek olanlar alınır ve saklanır.
Bu işlemler her
baklagil bitkisi için ayrı ayrı yapılır.
Sonra elimizdeki bu mikroorganizmalar ekilecek baklagilin cinsine göre yeteri
kadar çoğaltılır.
Ve daha sonra da bunlar organik bir toprağa emdirilerek gübre
haline getirilir.
AŞILAMA NEDİR?
Baklagil tohumlarının havadaki azottan yararlanmayı sağlayan mikrobiyal gübre
veya nodozite bakteri kültürü dediğimiz maddelerle kaplanması işlemidir.
AŞILAMANIN FAYDALARI
Baklagil tohumları aşılanarak ekilirse bitki köklerinde, bitkinin gelişmesinin
erken dönemlerinde nodozite dediğimiz yumrucuklar oluşur ve içindeki canlılar
havanın serbest azotunu toprağa tespit ederler.
Böylece topraktaki azot besin
maddesi miktarı arttığından bitki gelişmesini gayet iyi tamamlar.
Aşılama ile daha fazla ve daha kaliteli ürün alınması mümkündür.
Eğer
topraklarda diğer besin maddeleri yeteri kadar varda azot eksikliği görülüyorsa
aşılamanın etkisi belirli bir şekilde görülür.
Aşılama sonucu tespit edilen azotun önemli bir kısmı, tarladaki bitkinin hasad
edilmesiyle topraktan kaldırılmış olur.
Ancak tespit edilen azotun % 20 si
kökler ve alt yapraklar vasıtası ile toprakta kalabilir.
Bazı baklagil bitkilerinin örneğin yoncanın yeşil gübre olarak toprağa gömülmesi
halinde tespit edilen azotun tümü toprağa ilave edilmiş olur.
Böylece toprak hem
azot hemde organik madde miktarı bakımından zenginleşmiş olur.
Aynı zamanda
toprağın fiziksel özellikleri de düzelir.
İşte bu nedenlerle baklagil bitkileri,
uygulanan ekim sistemi içerisinde münavebeye girmesi gereken bitkilerin başında
gelir.