Kompost gübreler
Kompost su tutma kapasitesi yüksek, hacim ağırlığı düşük, bitki besin
elementleri içeren ve organik madde düzeyi yüksek materyallerdir.
Kompostun elde
edilme işlemine kompostlama denilmektedir.
Bitkisel ve hayvansal kaynaklı kısmen
parçalanmış, tarımsal, endüstriyel ve şehir atıkları kompost olabilir.
Kompostlanan materyal
orijinal yapısını kaybederek farklı bir yapıya kavuşur.
Tarımsal işletmelerde bol miktarda ortaya çıkan veya işletmelerde yeterince
bulunmadığı durumlarda işletme dışından temin edilebilen her türlü organik
artığın kompostlama teknikleri gözetilerek fermantasyonu ile elde edilen bir
gübre çeşididir.
İşletme içinde ve dışında her türlü organik artığın
kullanılması kompostlamanın çok ucuza mal olmasınısağlar.
Kompost yapımında
kullanılan organik artıkların içerisine çeşitli kimyasal maddeler ile besin
elementleri katılabilir.
Elde edilen materyale olgunlaşması (fermantasyonu) esnasında başta amonyak ve
süper fosfat gibi gübreler ile kireç katılarak elde edilen kompost materyalinin
gübre değerinin artması sağlanır.
Kompostlar humus niteliğinde olup işletmenin
yapısına göre, tarımsal işletmelerde bulunan çöpler, hayvansal artıklar, ahır
artıkları, sap, saman gibi harman artıkları, mutfak artıkları ve organik yapılı
bazı fabrikasyon artıklarının çeşitli işlemlerden sonra mikrobiyal ayrışma
sonucu mineralize olmalarından elde edilirler.
Kompostlama esnasında
mikroorganizma faaliyetleri için nem ve yeterince oksijen olmalıdır.
İYİ BİR KOMPOSTLAMA İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR
Kompost yapımı için kullanılacak materyallerden temin edilebilenlerin iyice
karışmaları sağlandıktan sonra, tabanı iyice sıkıştırılmış veya bu işlem için
tabanı betonlanarak özel olarak hazırlanmış rüzgar almayan bir yere yüksekliği
1.5 metreyi geçmeyecek şekilde yığın yapılır.
Yığın yapılmadan önce tabana
absorbsiyon kabiliyeti yüksek olan sap, saman veya tarla toprağından 5-10 cm’lik
bir katman serilirse, sızma ile meydana gelecek olan sıvı kaybı önlenmiş olur.
Kompostlamada iyi bir ayrışma için havalanma, nem, ısı ve besin maddeleri uygun
olmalıdır.
Mısır sapları gibi büyük parçaların işlem öncesi küçük parçalara
ayrılması gereklidir.
Buna ilaveten kompostlamanın iyi bir şekilde yapılabilmesi
için yığın 150 cm’den yüksek olmamalıdır ve yığın nemi % 50-70 arasında
olmalıdır.
Kuru ortamda kompost işlemi yavaşlamaktadır.
Kompost yapılması istenen materyal yere serilen katmanın üzerine gelecek şekilde
25-
30 cm
kalınlığında bir tabaka halinde serilerek üzerine sönmüş kireç ve toprak
serpilir.
Sonra bu işlemler 1-1.5 metrelik yığın oluşuncaya kadar devam eder, en
üst kısmı ve etrafı
10 cm kadar kalınlıktaki bir toprak tabakası ile
örtülür.
Yığın hazırlanırken kompostlanacak materyalin ıslatılması
unutulmamalıdır. Ayrışmanın hızlanması için yığınlara bakteri kültürleride
eklenebilir.
Ayrışmanın tamamlanması için gerekli süre 6 -24 ay arasında
değişir.
Kompost olarak; çöpler, evsel ve endüstriyel atıklar, park, bahçe ve pazaryeri
atıkları, sokak sürpüntüleri, tarımsal faaliyet sonucu ortaya çıkan atıklar,
arıtma çamurları gibi materyaller kullanılmaktadır.
Kompostlama metodunda
parçalanma aerobik (havalı) ve anaerobik (havasız) koşullarda olmak üzere iki
safhada olmaktadır.
Havalı koşullarda mikroorganizma faaliyeti ile birlikte
oksitlenme olur ve enerji açığa çıkar, bileşikler parçalanır.
Havasız koşullarda
ise parçalanma fena koku oluşumuna neden olur. Yığındaki sıcaklık etkisi ile
zararlı mikroorganizmalar ölmektedir.
Böylece kompostlaşma sonucu atıklar sağlık
yönünden zararsız hale gelmektedir. Kompstlama işleminin bittiği yığın
ısısının azalması ile anlaşılır.
KOMPOSTLARIN UYGULANMASI
Kompostlar bağlar, bahçeler, yeşil alanlar gibi tarımsal faaliyet alanlarının
tamamında organik madde ve bitki besin maddesi kaynağı olarak kulanılırlar.
Ahır
gübrelerinin kullanılma şekli ile benzerlik göstermekle beraber, ağır killi
topraklar için kaba yapılı taze kompostlar önerilirken, hafif kumlu topraklar
için ise ince olgun kompost önerilir.
Kompostlama sonucu elde edilen materyalin doğal ahır gübresi kadar kaliteli
olmadığı unutulmamalıdır.
Ancak topraklara organik materyal sağlaması yanında
fazla olmasada ihtiva ettiği besin maddeleri nedeni ile her geçen gün daha
yaygın kullanım alanı bulmaktadır.