MEYVELERDE DON ZARARI VE KORUNMA YOLLARI
Don zararları bütün bitkilerde zarar yapan, suyun donma sıcaklığının altındaki
sıcaklıklarda oluşur. Herhangi bir ekolojide, erken ilkbahar döneminde
meyvelerde çiçeklenmenin başlamasından sonra hava sıcaklığı sık sık 0 'C ya da 0
'C nin altına
düşüyorsa, o ekolojide ekonomik anlamda meyvecilik yapılması söz
konusu olamamaktadır.
Tüm canlılar gibi, bitkilerin yaşamını oluşturan büyüme ve gelişme ile ilgili
olaylar genetik yapı ve çevre tarafından yönlendirilmektedir.
Herhangi bir
yörede, genetik yapıları farklı olan bitkilerden o yörenin çevre, yani ekolojik
koşullarına uyum sağlayabilenler yaşama şansına kavuşabilmektedir.
Bitkilerin
temel fizyolojik yaşam olayları üzerine en etkili iklim faktörü sıcaklıktır.
Bahçe bitkilerinin gelişebilme sıcaklıkları yaklaşık olarak 5-36 'C’dir.
Bu sıcaklık değerleri dışında genellikle gelişme yavaşlamaktadır.
Bahçe
bitkileri kapsamına giren meyvecilikte düşük ve yüksek sıcaklıkların olumlu ve
olumsuz etkileri bulunmaktadır.
Özellikle düşük sıcaklıkların bitkilerdeki
etkileri belirleyici olmaktadır.
Düşük Sıcaklığın Yararlı Etkileri
Ilıman iklim kuşağında yetiştirilen çok yıllık bahçe bitkilerinin ilkbaharda
normal gelişmelerine başlayabilmeleri için belirli bir derecenin altında belirli
bir süre soğuklatılmaları gerekir.
Meyve türleri için 7.2 'C’nin altında geçen
süre olarak ifade edilen soğuklama istekleri türler ve çeşitler arasında
farklılık göstermektedir.
Düşük Sıcaklığın Zararlı Etkileri
Düşük sıcaklıkların bitkilere olumsuz etkileri iki şekilde olmaktadır. Bunlar
Üşüme ve Don zararıdır.
Bitkilerde üşüme suyun donma sıcaklığının üzerindeki
sıcaklıklarda oluşur ve esas olarak tropik ve subtropik iklim bitkilerinde zarar
yapar.
Don zararı ise suyun donma sıcaklığının altındaki sıcaklıklarda oluşur ve
bütün bitkilerde zarar yapar.
Don zararı oluştuğu döneme göre üçe ayrılır.
Kış Soğukları
Meyvecilik açısından önemli olaylardandır. Kış süresince dinlenme halinde
bulunan meyve ağaçlarında sıcaklığın çok düşük sıcaklıklarda seyretmesi tür ve
çeşide bağlı olarak farklı derecelerde öncelikle çiçek tomurcuklarından
başlayarak hasara sebep olabilmektedir.
Örneğin kiraz çiçek tomurcukları Ocak ayında -15 C’ye 4 saat süreyle maruz
kaldığında % 86.7 hasar meydana gelmektedir.
Kirazda gövde ve yaşlı dallar
yaklaşık -30 C’ye dayanabilirken çiçek tomurcuklarında dinlenme halindeyken -15
C’de çok yüksek hasarlar meydana gelebilmektedir.
İlkbahar Geç Donları
Her hangi bir ekolojide, erken ilkbahar döneminde meyvelerde çiçeklenmenin
başlamasından sonra hava sıcaklığı sık sık 0 'C yada altına düşüyorsa, o
ekolojide ekonomik anlamda meyvecilik yapılması söz konusu olmamaktadır.
İlkbahar geç donları iç bölgeler ile geçit yörelerinde zaman zaman zarar
oluşturmaktadır.
Tomurcukların düşük sıcaklıklara en hassas oldukları dönem
tomurcuk patlaması dönemidir.
Sonbahar Erken Donları
Ülkemizin özellikle İç ve Doğu Anadolu bölgelerinin 1500 m’ye kadar yüksekliğe
sahip olan kesimlerinde, sonbahar erken donları meyve bahçelerinde henüz tam
olgunlaşmamış ürüne ve sürgünlere zarar verebilmektedir.
Dona Karşı Alınabilecek Tedbirler
Meyve bahçelerinde don zararının önlenmesinde veya zarar şiddetinin
azaltılmasında farklı teknikler kullanılmaktadır.
Bahçelerde bu iş için yapılmış
özel sobaların kullanılması, rüzgar makineleri ile bahçe havasının
karıştırılması, ağaçların üzerine su püskürtülmesi, bahçenin değişik yerlerinde
sap-saman vs. yakılması gibi teknikler don zarar şiddetinin azaltılmasında
kullanılan tekniklerdendir.
Bu tekniklerden bazılarının yüksek maliyete sahip
olması bazılarının da uygulama güçlüğü yaratması nedeniyle çiftçilerimiz
tarafından yoğun olarak kullanılmamaktadır.
Don olayından önce meteorolojik
bilgilerin erken uyarı sistemiyle çiftçiye aktarılması da çok önemli bir
faktördür.
Her şeyden önemlisi bahçe tesisinde bölge ekolojisine uygun tür ve
çeşit tespiti yapılmalıdır.
Ayrıca meyve ağaçları sürekli sağlıklı
bulundurulmalı, gerekli kültürel işlemler aksatılmadan yapılmalıdır.
Sağlıklı
bitkilerin bu tür ekolojik olaylara daha mukavim oldukları bir gerçektir.
Kaynak: Eğirdir Bahçe Dergisi