Botanik - felç eden bitkiler
Halk arasında sıklıkla kullanılmasına rağmen zehirli özellikleri pek bilinmeyen
14 bitki. Dünyanın değişik bölgelerinde daha pek çok bu türden tehlikeli
bitkiler bulunuyor.
Ülkemiz coğrafyasında da sıklıkla bulunan bu bitkiler,
tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor.
Bu bitkilerin bazılarının uzman kişiler
tarafından kullanılması,diğerlerinin, de hiç kullanılmaması gerekmektedir.
Güzel avrat otu:
Patlıcangillerden, kireçli, topraklarda yetişen
180 cm kadar boyunda birkaç sene yaşayan nahoş kokulu bir
bitkidir.
Meyveleri kiraz gibi yuvarlak, ve siyah renktedir.
Çiçekleri boru şeklinde, koyu
kırmızımsı veya sarımtıraktır.
Tıpta kullanılan atropin adlı alkaloidin ilk
bilinen kaynağıdır.
Sinir sisteminin otonom denilen vücut işlevlerini kendi
kendine yürütme ağında parasempatik bölümün işlevini baskılar, azaltır.
Zehirlenme durumunda bilinç azalması, hafıza kaybı, konfüzyon gibi bilişsel
bozukluklar
ve hipertansiyon, hipertermi = vücut ısı artışı (kuru ağız, kuru cilt),
yanaklarda kızarıklık, göz bebeğinde aşırı büyüme gibi fiziksel bozukluklar
oluşur.
Ardından koma, delirium ve tedavi, olmazsa ani ölüm olabilir.
Tüm bu
belirtilere antikolinerjik sendrom denir.Acilen, hastaneye giderek antidotu
(panzehir) verilerek iyileşme sağlanabilir.
Baldıran, ağu, yılanotu:
Nemli yerlerde yetisen, 1 –
2 metre boyunda zehirli bir bitkidir.
Gövdesi kalındır.
Saplarının alt kısmı, erguvani renktedir. Yaprakları büyük, çiçekleri yayvan ve
küçüktür.
Socrates’ in kullandığı ve birçok tarihi suikastta kullanılan bir zehirdir.
Ana
etkisi merkezi sinir sisteminedir. Ani başlayan tükürük salgısı, bulantı, kusma
ve hafif karın ağrısıyla başlar.
Nabız sayısında azalma , göz bebeklerinde
küçülme ve koma oluşur. Kaslarda felç, ve solunum durması ile ölüme gider.
Tedavisi destekleyicidir.
Boru çiçeği, sihirbaz otu:
50-200 cm
boyunda, bir yıllık, beyaz çiçekli otsu bir bitkidir. Yaprakları saplı, büyük,
oval ve kenarları tam, az girintili veya lopludur.
Çiçekleri beyazdır.
Meyvesi, çok tohumlu bir kapsüldür. 10 kadar türü vardır.Zehirlenme durumunda
tüm olanlar atropa belladonna ile aynıdır.
İnci çiçeği,müge:
18 cm boyunda, baharın erken vakitlerinde çıkan beyaz
çiçekli bir bitkidir.Kuru, hafif nemli, bol, güneşli ortamlarda yetişir.Beyaz
çiçekleri parlak kırmızı meyvalar verir.
Bu glikozitler, kalp kasını güçlendirir ve kalp yetersizliğine karşı
etkilidirler.Ama fazlasıyla güçlenen kalp atarken durabilir, ya da ritmi
bozulabilir.
Bitkide varolan miktarlar tam ölçülemediği, için kullanımı
sakıncalıdır.Zehirlenmesi durumunda hastanede destekleyici tedavi gereklidir.
Papaz külahı:
Fundalıkta yetişen,
180 cm boyunda baharda beyaz çiçekler açan kuru toprağı
seven bir bitkidir.
Bu birçok etken madde nedeniyle farklı etkiler ortaya çıkar. Halk arasında safra
kesesi boşaltıcı, barsak yumuşatıcı, idrar söktürücü ve kalp güçlendirici olarak
kullanılır.
Zehirlenmesi durumunda solunum güçlüğü, göğüs ağrısı, deri döküntüleri ve
kızarıklık, kaşıntı, ishal, ani kasılma, halsizlik meydana gelir. Farklı
sistemlere yönelik bir destek tedavisi gerektirir.
Ban otu:
Ülkemizin her bölgesinde yetişen yıllık bir bitkidir. Glikozid bitkinin tümünde,
özellikle de tohumunda bulunur. Van yöresinde’ ise “Hireberg otu” ismiyle de
bilinmektedir.
Ban otunun sadece insanlar için toksik olmadığı, hatta bu bitkinin bal özünün
arılarda nektar zehirlenmesi yaptığı çok eski zamanlardan beri bilinmektedir. Bu
otu nantikolinerjik sendroma yol açtığı bildirilmiştir. Güzel avrat otu ile aynı
etkilere sahiptir.
Adam otu kökü:
Morumsu çiçekleri olan, toprak üstünde yapraklı, kazık köklü, geniş kahverengi
renkli, bazen bir bazen üç parçalı köklere sahip, koyu yeşil yapraklı ve küçük
kırmızı bir elma gibi meyveleri olan bir bitkidir.
Ordial bean:
Ezerin içerir. Tıpta kullanılan fizostigmin adlı ilacın diğer adı ezerindir.
Gözbebeğinde daralma, barsakta hareketlenme, tansiyon artışı, kas
zayıflığı,depresyona neden olur. Belladonna ile tamamen zıt etkilidir.
Şekerci boyası:
Bitkinin meyvesi, halk arasında yemek renklendiricisi olarak sık kullanılır. Bu
kullanımının yanı sıra içerdiği alkoloidler sebebiyle,aşırı tüketimi zararlı
etkilere yol açan bir bitkidir.
Şeytan elması:
Amerika’ya özgü ve meyvesi yenir bir bitki. Himalaya mayapple’ının kurutulmuş
kökü testis ve yumurtalık kanserinde, lenfomalarda, küçük hücre akciğer
kanserlerinde ve löseminin bazı türlerinin tedavisinde kullanılmıştır. Şu anda
Himalaya mayapple’ı yok olma tehlikesinde olduğundan, podophyllotoxin’in patent
sahibi olan ilaç şirketi, alternatif kaynaklar arıyor. Hücre öldürücü etkisi
nedeniyle kontrolsüz kullanımı sakıncalıdır.
Hint yağı:
Özellikle tohumlarında bulunan risin adlı alkoloit yağ nedeniyle yüksek derecede
toksiktir.
25 gram tohumu bir atı ya da insanı öldürebilecek bir
dozdur. Piyasada satışta olan hint yağları, risin’den arıtılmış olduğundan
zararsızdır.
Ancak özellikle doğada bulunan formuna hayvanların yaklaşmaması gerekir. Tohum
kısmının kabuğu kırıldığı anda toksik etki başgösterir. Mide ağrısı ile başlayan
semptomlar, ishal, karın ağrısı, kalp atışlarında artış,istemsiz terleme, bilinç
bulanıklığı, koma izler ve müdahale edilmediği takdirde ölüme kadar gidebilir
Kan kökü:
Özellikle kök kısmında yer alan sanguinarin adlı alkoloit,
antiseptik,anestezik,uterus kasıcı, ateş düşürücü, kanser ilacı olarak
kullanılır. Yüksek dozları toksiktir. Zehirlenme belirtileri bilinç bulanıklığı,
kusma, ishal, bayılma, koma ile devam edip ölüme dek gidebilir.
Porsuk ağacı yaprağı: İçinde kalp hızını düşürücü etkisi vardır.
Zehirlenme durumunda solunum zorluğu, halsizlik, titreme yapabilir. Ölü bulunma
en tipik belirtisidir. Vücut ağırlığının % 0.1 – 0.5 miktarında bitkiden yenmesi
ölümcüldür.
Cezayir menekşesi:
İçinde vinca alkolaidleri denilen bir grup etken madde taşır. Tümü hücre
öldürücü özelliğe sahiptir. Zehirlenme durumunda mide ağrıları, yüzde kızarıklık
ve deri döküntüleri olabilir. Bu semptomlar ölüme dek gidebilir. Çaresiz
hastalılarda çok denenen bir bitkidir. Ama tek etki bilinçsiz kemoterapidir.
Hamilelerde ölüme dek gitmezse kesinlikle sakat bir çocuğa neden olacaktır.