Botanik - TOZLAŞMA
Tozlaşma, bitkinin erkek organında üretilen polenlerin çeşitli nedenlerle dişi
organın tepecik bölümüne yapışması olayına denir.
Böylece tepeciğe yapışan
polenler, dişicik borusundan yumurtalığa iner döllenme meydana gelir.
Döllenmiş
yumurtaya Zigot denir. Zigot gelişerek embriyoyu oluşturur.
Bu polenlerin
dişicik borusuna taşınması hava, su ve böceklerle olabilir.
tozlaşma
İlkbaharda çevremizdeki hava rüzgârla uçuşan çiçektozlarıyla dolar.
Çiçek
tozları bitkilerin erkek üreme hücrelerinitaşıyan mikroskobik taneciklerdir.
Bu
taneciklerden biri bir çiçeğin yapışkan tepeciğine konduğu zaman, içindeki erkek
üreme hücresi çiçekteki dişi üreme hücresiyle birleşir.
Bu birleşmeye döllenme
denir ve döllenmenin sonucunda bitkinin çoğalmasını sağlayan tohumlar oluşur.
Tozlaşma, çiçektozlarının erkekorgandan dişiorgana taşınma sürecidir.
Bu süreç
aynı çiçeğin erkek ve dişiorganları arasında gerçekleşirse "kendine tozlaşma",
iki ayrı çiçeğin arasında gerçekleşirse "çapraz tozlaşma" denir.
Ama, çapraz
tozlaşmada yalnız aynı türden bitkilerin birbirini dölleyebileceği
unutulmamalıdır.
Tüm "üstün" yapılı bitkiler, yani çiçekler, otlar, çalılar, iğneyapraklı ve
geniş yapraklı ağaçlar tozlaşma sürecinden yararlanan canlılardır.
Evrimsel
açıdan daha alt basamaklarda yer alan, yosunlar ve eğreltiotları gibi basit
bitkilerin üreme yöntemleri ise farklıdır.
Rüzgârla Tozlaşma
Çiçektozları genellikle çapı 0,05 milimetreyi geçmeyen, gözle görülemeyecek
kadar ufak taneciklerdir.
Bu nedenle bazı bitkiler çiçektozlarının kendi
türünden başka bitkilere aktarılmasında rüzgârlardan yararlanır.
İlk bakışta bu
size işi şansa bırakmak gibi gelebilir, ama bitkiler o kadar çok çiçektozu
üretirler ki, bunların bir bölümü mutlaka amacına ulaşır.
Örneğin, bir tek
köknar kozalağının rüzgârlara saldığı çiçektozu taneciğinin sayısı birkaç
milyondur.
Rüzgârla tozlaşan bitkilerin çiçekleri genellikle küçüktür ve öbürleri gibi pek
dikkat çekici değildir.
Örneğin, söğüt gibi bazı ağaçların çiçekleri rüzgârda
sallanan sarkık başaklar (tırtıl) halindedir.
Buğdaygillerin çiçek başakları
ise havada uçuşan çiçektozlarını yakalayabilmek için ince püsküller
oluşturmuştur.
Hayvanlarla Tozlaşma
Pek çok bitki çiçektozlarının aktarılmasında hayvanları kullanır.
Tozlaşmada rol
oynayan hayvanların başında arılar gelir.
Çiçekten çiçeğe dolaşarak balözü
arayan arılar bir çiçeğin erkekorganlarından kanat ve ayaklarına bulaşan
çiçektozlarını, daha sonra kondukları başka bir çiçeğin dişiorganının
tepeciğine bırakırlar.
Eğer bir bitkinin çiçektozları başka türden bir bitkinin
tepeciğine konarsa döllenme gerçekleşmez; ama aynı türden bir bitkinin tepeciği
üstüne konarsa, her çiçektozu taneciği dişiorganın boyuncuğundan yumurtalığa
doğru ince bir kılcal boru uzatır. Bu borucukların yardımıyla yumurtalığa ulaşan
erkek üreme hücreleri buradaki dişi üreme hücreleriyle birleşir, yani onları
döller.
Pek çok bitki balözü taşıdığının bir göstergesi olan, göz alıcı renklere
bürünmüş, keskin ve hoş kokulu çiçekleriyle hayvanları kendine çeker.
Böylece
çiçeğe gelen hayvan balözüyle ödüllendirileceğini bilir.
Ayrıca, bitkisel
şekerlerden ötürü yapışkan ve tatlı olan çiçektozları da çekiciliği artırır.
Bazı bitki türleri ise balözü sunmadığı halde, öbür çiçekli bitkileri taklit
ederek hayvanları renkleriyle kandırabilir.
Bazı orkideler bu aldatmacayı daha da ileri götürerek çiçeklerini böceklere
benzetir.
Örneğin, Ophrys cinsinden orkideler toprak arısının dişisine benzeyen
çiçeklerinden ötürü erkek toprak arılarının akınına uğrar.
Erkek organ bu
yanılgıyla dişi taklidi çiçekle çiftleşmeye çalışırken orkidenin
erkekorganlarından kopan çiçektozları böceğin başına yapışır.
Daha sonra başka
bir orkideye gittiğinde çiçektozlarını o çiçeğin tepeciğine bulaştırır.
Bazen de bitkiler, böcekleri kendine çekebilmek için güzel renkli ve hoş kokulu
çiçeklerin tersine, kötü kokulu çiçekler üretir.
Örneğin, Rafflesia cinsinden
bazı türlerin çiçekleri, kokmuş eti andıran çok kötü bir koku yayar.
Ne var ki,
insanlar için dayanılmaz olan bu koku, yumurtalarını bırakabileceği bir hayvan
leşi arayan sinekleri çiçeğe çekerek tozlaşmada çok önemli bir rol oynar.
Kahkahaçiçeği ve petunya gibi, çiçekleri huniye benzeyen bazı bitkilerde balözü
çiçeklerin dibinde, yani ulaşılması oldukça zor bir yerde bulunur.
Bu tip
çiçeklerden ancak kelebekler gibi uzun, borumsu dilleri bulunan böcekler balözü
alabilir ve böylelikle tozlaşmaya yardımcı olabilir.
Kuşlar ve yarasalar da tozlaşmada görev alan hayvanlardandır.
Örneğin mine ağacı
ve çingülü çiçeklerinden beslenen kolibriler gagalarına ve başlarına bulaşan
çiçektozlarını bir çiçekten ötekine aktarırlar.
Karanlık bastığında
yuvalarından çıkarak yiyecek aramaya koyulan yarasalar ise gece açan çiçeklerin
çevresinde uçuşarak balözü yalarlar ve bu arada yüzlerine bulaşan çiçektozlarını
öbür çiçeklere taşırlar. Bazı su bitkilerinin çiçektozları ise akarsularla
taşınır.