Ürünler Yetiştiricilik Süs bitkileri Yet Hastalıklar Zararlılar İletişim
Bitkilerin, Tüm Besin İhtiyaçlarını Karşılayan En Kaliteli Gübrelerin Toptan Satışı

Bitkilerde & Çinko Noksanlığı

Yetiştiricilik Bilgileri & Besin Noksanlıkları & Noksanlığın Giderilmesi & Hastalıkları & Zararlıları

Topraklarda çinko miktarı çoğu kez küçük düzeydedir.
Özellikle yüksek pH'a sahip ve kireç miktarı yüksek olan topraklarda çinko oldukça düşük miktarlarda bulunur ve bunun neticesinde de bu gibi topraklarda yetişen bitkilerde çinko noksanlığı görülür. Yıkanmış, asidik topraklarda da bitkiye yarayışlı çinko miktarı oldukça düşüktür.
Aynı şekilde bu tip topraklarda yetişen bitkiler de çinko noksanlığı çekerler.
Fazla miktarda fosforlu gübrelemenin de çinko noksanlığı yarattığı bilinmektedir.
Yüksek fosfat konsantrasyonu bitkide metabolik bozukluk yaratarak çinko noksanlığına sebep olmaktadır.
Diğer bir ifade ile yüksek fosfat konsantrasyonu çinkonun fizyoloji yarayışlılığını etkilemektedir.
Toprağa fazla miktarda organik gübre uygulanmasının ardından bitkilerde çinko noksanlığı görülebilir.
Bunun nedeni organik maddenin çinkoyu bağlayarak bitki köklerince alınmasını güçleştirmesidir.
Toprağın ıslaklık nedeniyle veya ağır tekstürlu olması nedeniyle yetersiz havalanması, düşük sıcaklık, su yetersizliği gibi faktörler de çinkonun hareket kabiliyetini olumsuz etkileyerek, çinko noksanlığı yaratırlar.
Sayılan tüm bit nedenlerden ötürü, pratikte birçok durumda çinko noksanlığının önüne geçilmesi zordur.
Bu gibi hallerde yapılacak uygun toprak ve yaprak gübrelemelerinden müspet sonuçlar elde edilir.
Bitkilerde çinko noksanlığının tedavi edilmemesi durumunda bitkiler bundan büyük zarar görürler.
Bitkilerde çinko noksanlığı semptomları yapraklarda damarlar arasında kloroz şeklinde ortaya çıkar.
Yapraklarda damarlar yeşil kalırken, damarlar arasında renk açık yeşil, sarı ve hatta beyaza döner.
Çinkonun bitki bünyesinde hareket kabiliyeti iyi olmadığından, noksanlık halinde yaşlı yapraklardan yeni oluşan yapraklara çinko taşınamaz. Bu nedenle de noksanlık belirtileri genç yapraklarda kendini belli eder Meyve ağaçlarında yaprak oluşumu olumsuz etkilenir.
Sürgün uçlarında rozet teşekkülü görülür.
Rozet oluşumu norm yapraklara göre 20 – 30 kere daha küçük, çok sayıda yaprağın sık bir şekilde bir arada toplanarak meydana getirdiği rozete benzer bir oluşumdur.
Ağacın yaprak sistemi seyrekleşir.
Tomurcuk sayısı azalır ve bazı tomurcuklar açılmadan kalır.
Sürgünler ölür ve yapraklar erken dökülür.
Genellikle yapraklarda 20 ppm düzeyinde çinko noksanlık sınırıdır.
Bitkilerde çinko noksanlığına özellikle meyve ağaçlarında sık rastlanır.
En duyarlı meyve: turunçgiller ve şeftalidir.
Tarla bitkileri ve sebzelerden mısır, soya, pamuk, patates, fasulye, soğan çinko noksanlığına duyarlı türlerdir.
Lahana, havuç, marul, kereviz, bezelye ıspanak orta derecede duyarlı sebzelerdir.
Buğdaygiller çinko noksanlığına duyarlı olmakla birlikte, çinko miktarı aynı derecede düşük olan topraklarda yetişen buğdaygil bitkilerinde yapılan çinko gübrelemesinden çok olumlu sonuçlar alınabilmektedir.
Bitkilerde çinko noksanlığında önemli bazı bitkilerde görülen semptomlar aşağıda tarif edilmiştir.

BİTKİ BESİN NOKSANLIĞI OLMASINI BEKLEMEYİN
Besin elementi eksikliği görülen bitkiler daha az dirençlidir ve çeşitli hastalıklara karşı daha duyarlıdır. Bitki besin noksanlığı görülmeden, düzenli bitki besleme yapınız. Aşağıdaki noksanlıklar görüldüğünde,

“ARAMAKTAN ÇEKİNMEYİN”

Bahçenize en uygun gübreyi seçmenize yardımcı olalım. Noksanlıkların önüne geçmek için, ilk yapraklar serçe gagası kadar olduğundan itibaren düzenli gübre kullanınız.
Noksanlıklar yaprakta görüldüğü anda müdahale edilirse noksanlık düzelebilir, noksanlık meyveye geçtiğinde geriye dönüş yoktur.

Buğdayda yaşlı yaprakların üst kısımlarında gayri muntazam klorozlu lekeler oluşarak, gayri muntazam bir ağ manzarası gösterir.
Klorozlu bölgeler önce beyaza, sonra kahverengine döner.
Daha sonra lekeler birleşerek tüm yaprağı kaplar ve yapraklar ölür.
Genç yapraklar normal renkli fakat küçük kalmışlardır.

Mısırda genç yapraklarda açık yeşil renk ve orta damarın her iki yanında beyaz ve sarı renkli çizgiler seklinde bir görünüm vardır.
Özellikle soğuk ve nemli havalarda bu görüntü daha bariz bir hal alır.
Boğum araları kısalır ve bitki cücemsi bir görünüm alır.

Çeltik bitkisinde çinko noksanlığı yaygın bir biçimde görülür.
Genç yaprakların or­ta damarları sarımsı yeşil bir renk alırlar.
Bu renk değişimi yaprağın orta kısımlarında daha ­belirgindir ve uç kısma doğru azalır.
Yaşlı yaprakların uç kısımlarında koyu kahve nekrotik lezyonlar oluşur. Gövde kısa kalır. Kardeşlenme olmaz.

Patateste çeşitler arasında çinko noksanlığına duyarlık bakımından önemli farklar vardır.
Büyüme çok zayıflar.
Yapraklar deforme olur ve grimsi kahve veya bronz renkli lekelerle kaplanır.
Bu görüntüler Genç yapraklarda daha hâkim vaziyettedir.
Yaprak ayaları­ çoğunlukla kalınlaşır.
Noksanlığın Şiddetli olması halinde yaprak dökümü olur ve so­nunda bitki olur.

Şeker pancarında yeni çıkan yapraklar sarımsı yeşil renkli olurlar.
Noksanlığın Demir olması halinde, yaprak ayası beyazımsı bir renk alırken, damarlar ve yaprak sapları ­bir sure yeşil renklerini korurlar.
Bu görüntü pancarda beyaz leke hastalığı olarak adlandırılır.
Sıcak, güneşli havalar bu semptomu artırır.

Pamuk da boğum araları kısalarak bitki bodur çalımsı bir görüntü alır.
Klorotik lekeler önce orta kısımlardaki tam olgunlaşmış yapraklarda, damar aralarında görülür. Daha sonra damarlar da etkilenerek, yaprak ayasını kırmızı lekeler kaplar.
Yapraklar normale ­göre daha kalın olurlar.
Olgunlaşmasını tamamlamış genç yapraklarda kahverengi lekeler vardır.
Daha küçük yapraklar anormal şekilde kalın ve gevrektir ve kenarları yukarı doğru kıvrık vaziyettedir.
Noksanlığın ileri devrelerinde yapraklar çok küçülerek rozet oluşumu görülür.
Meyve tutumu azalır ve olgunlaşma gecikir.

Fasulye bitkisinde boğum aralarının kısalması neticesinde bitki bodur, çalımsı bir hal alır.
Yapraklar açık yeşil - sarı renk alır.
Çiçek dökümü olur.
Baklalar küçük ve boştur.
Soyadaki semptomlar da benzer şekildedir.

Sera salatalıklarında çinko noksanlığı şiddetli olumsuz etkiler yapar.
Boğum aralarının kısalması nedeniyle bitki küçük boylu kalır.
Yaşlı yapraklar ağ şeklinde veya moza­ik şeklinde lekeli, sarımsı yeşil renklidirler.
Noksanlık ilerledikçe yapraklar tamamen sarıya veya sarımsı beyaza döner.
Damarlar uzun süre yeşil renklerini korurlar.
Yapraktaki kloroz, magnezyum ve mangan noksanlıklarından farklı olarak, daha az uniform bir görüntü sergiler.
Bununla birlikte bu elementlerin noksanlık semptomları birbirlerine benzer.
Genç yapraklar ve büyüme noktaları küçülerek rozet çeklini alırlar.
Son çıkan yapraklar olağanüstü küçük, ok ucu gibi kalmışlardır.
Orta yapraklar açık yeşil ve sarımsı ­yeşil yamalı bir görüntüdedirler.
Çiçek sayısı az ve genellikle döllenmemiş durumdadır.

Domates bitkisinde boğum aralan incelmiş ve normalin yarısı veya üçte biri oranına kısalmıştır.
Dolaysıyla bitki bodur görünümdedir.
Yaşlı yaprakların kenarları bazen yukarı doğru kıvrık olur ve gayri muntazam dağılmış, sarımsı yeşil lekeli bir görüntüdedir.
Klorozlu bölgelerde sonradan beyazımsı kahve ve kahve renkli nekrotik lezyonlar oluşur ve hızlı tüm yaprak yüzeyini kaplar.
Takiben yaprak kurur ve ölür, portakal veya ri renkli görünüm almıştır.
Başlangıçta damarlar etrafında dar bir şerit halinde yeşil alan kalır.
Orta yapraklar oluşumundan itibaren küçüktür ve koyu yeşil renklidir, kenarları az çok yukarı doğru kıvrıktır.
Yaprak sapına ucuna doğru, yaprak iyice daralır ve kıvrılır.
Yapraklar normalden kalın ve gevrek bir yapıdadır.
Yaprak ana damarlar bazen aşağı doğru kıvrılırlar.
Bazen, yaprakların özellikle alt yüzeylerinde damar renkleri menekşe menekşemsi kahve renk alırlar.
Yaprak tüylülüğü artar ve bunun neticesinde gümüşümsü gri yeşil bir renk sergilerler.
Meyveler küçük kızarırlar.

Marul rozet şeklinde bir görüntü alır ve büyüme geriler.
Yaşlı ve orta yapraklarda kenarlarda kahverengi lekeler, aralarda nice kağıt gibi sarımsı yeşil nekrotik lekeler oluşur.
Sonraları bu nekrotik lekeler genişleyerek tüm yaprağı kaplar.
Yaprakların ışık görmeyen kısımları yeşil ve sağlıklı kalırlar, ancak bitki genel görünüm itibariyle yanık bir manzara sergiler.

Meyve ağaçlarının hepsinde çinko noksanlığının tipik belirtisi, daralmış, küçülmüş yapraklar ve rozet oluşumudur.
Bu ölçümün nedeni ise boğum araları uzunlukları oldukça kısalmış olmasıdır.
Yaprak kenarları bazen dalgalı bir hal alırlar.
Yaprak yüzeyinde damar kenarları yeşil kalmak üzere, damar aralarında sarı mozaik şeklinde lekeler oluşur.
Noksanlık çok şiddetli değilse sadece yaprakları etkiler, sürgün gelişimi normal devam eder.
Ancak noksanlık şiddetli ise sürgün gelişimi tamamen durur.
Sürgünlerde meyve tomurcuğu sayısı azalır veya tamamen yok olur.
Taş çekirdekli meyvelerin meyve etlerinde kararmalar görülür.
Elma ağaçları çeşitlerine göre çinko noksanlığını duyarlık bakımından aralarında büyük farklılıklar gösterirler.
Turunçgil ağaçlarında noksanlığı en çok görülen besin maddesi çinkodur.
Özellikle fosfor fazlalığı nedeniyle ortaya çıkan çinko noksanlığı, turunçgillerde çok yaygındır.
Yapraklarda 25 ppm'in altında Zn bulunması halinde semptomlar görülür.
Semptomlar, yeşil damarların etrafında gayri muntazam şekilli, sarı lekeler halinde kendini belli eder.
Küçülmüş, daralmış ve klorozlu yaprak de metleri oluşur.
Sürgünlerde boğum aralan çok kısalır.
Bu görüntüler ağaçların güneye bakan yönlerinde daha yaygın olarak görülür.
Meyveler susuz ve lezzetsiz olurlar.

Bağlarda da çinko noksanlığı yaygın olarak ortaya çıkmaktadır.
Erken ilkbaharda oluşan yapraklar küçük, dar ve dişli olurlar.
Damarlar arasında çok sayıda klorotik lekeler oluşurken damarların etrafında 1 - 2 mm genişliğinde bir bölge yeşil rengimi koru Alt yapraklar yeşil kalır veya hafif klorozlu olurlar.
Semptomlar sürgün uçlarına doğru daha şiddetli bir hal alırlar.
Büyüme geriler, ana sürgünler çalımsı bir hal alırlar.
Salkımlar seyrek ve üzüm taneleri küçük olur.
Noksanlık şiddetli ise meyve çok az olur.

Çayda çinko noksanlığında yapraklar olağanüstü küçük, orak şeklinde kıvrık ve klorozlu olurlar.
Daha çok sürgün uçlarında oluşan kloroz bahçeye sarı bir görüntü verir.

Bazı bitki hastalıklarında çinkonun etkisi (Duffy, 2009)
The effect of zinc on some plant diseases (Duffy, 2009)
Bitki Hastalık Patojen
Buğday Göçerten Gaeumannomyces graminis
Buğday Kök çürüklüğü Rhizoctonia solani
Fasulye Tütün mozaik virüsü Tobacco mosaic virüs
Mısır Rastık Ustilago maydis
Patates Adi uyuz Streptomyces scabies
Turunçgil Turunçgil mat solgunluğu Bilinmeyen neden*
Tütün Tütün mozaik virüsü Tobacco mosaic virüs
Yonca Kök çürüklüğü Rhizoctonia solani



ÖNEMLİ NOT
Bahçenizi her ilaçlamanızda eğer sulama veya ilaçlama suyunuzun pH sı 8 - 8.5 ise muhakkak wet yayıcı yapıştırıcı kullanınız.
(Ülkemizin birçok yöresinde toprak ve su pH sı 8- 8.5 hatta 9 a kadar çıkmaktadır.)
Üretilen bütün ilaçlar 6 - 7 pH aralığına göre üretilmektedir.
En Kaliteli ilaçlar dahi 6 ila 15 dakika arasında, % 30 varan oranlarda etkisini kaybetmektedir. (Kesilmiş yoğurt örneği gibi)
BİTKİNİZE AÇ KARNINA İLAÇ VERMEYİN
BİTKİ BESLEME Bitki besini ile birlikte ilaç verin
Buda ilacınızın etkisinin azalmasına neden olacaktır.
Bu nedenle bizim tavsiyemiz holderinize, tankınıza veya sırt pompanıza,
TANK SIRALAMASI Sırasıyla (SIRALAMAYA BOZMAYIN)
1 PH DÜŞÜRÜCÜ- YAYICI YAPIŞTIRICI İlaçlama suyunun PH sını düşürür, ilacın bozulmasını önler.
İlaçlar bitkiye uygulandıktan sonra ilacın yaprağa yayılmasını sağlar, yapraktan akmasını önler.
2 ORGANİK GÜBRE Bitkinin düzgün ve dengeli beslenmesini sağlar. Meyvelerin albenili, parlak, renkli, iri, dayanıklı, sert, ağır, lezzetli ve hoş kokulu olmalarını sağlar.
3 İNSEKTİSİT BÖCEK İLACI
Zararlı dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin.
4 FUNGUSİT MANTAR İLACI (Ayrı bir kapta karıştırdıktan sonra)
Hastalık dönemine göre, sayfanın en altındaki zararlılara karşı, bir ilaç kullanın. İlaçların kullanma - hasat sürelerine dikkat edin.
5 DİĞER Teknik elemanlarımızca önerilen diğer iz elementler.

Mümkün olduğunca hepsini bir arada kullanmaya çalışın, maliyetleri düşürün.
AŞAĞIDAKİ ÜRÜNLERİ HER SENE DÜZENLİ KULLANIN

KİREÇ ÇÖZÜCÜ
Sezon başında kireçli topraklarda muhakkak kullanılmalı. Kılcal köklerin etrafını sarmış kireç kaymak tabakasını yok eder. DÖNÜME 1 KG
damla sulama ile
KÖKLENDİRİCİ Hücre bölünmesini hızlandırır. Dolayısıyla, bitkinin büyümesi ve gelişmesi de hızlanır. Kök oluşumunu ve gelişimini hızlandırır.
Köklerİ kuvvetlendirir. Köklerin, özellikle uzunlamasına, büyümesi ve gelişmesi üzerine uyarıcı etkisi vardır.
ORGANİK GÜBRE Çiçeklenmeden önce 1. uygulama,
meyve tutumunda 2. uygulama,
hasattan 45 gün önce 3. uygulama yapılır
Gereksinim duyulan bütün dönemlerde 300 gr / 100 lt su ile olmak üzere 2 uygulama.
200-300
DEMİRLİ GÜBRE En sık görülen bitki besin noksanlığıdır. Toprak olumsuzlukları bitkilerin, toprakta olan demiri kullanmasını engeller
Toprak analizlerini mutlaka yaptırın
125-150 cc
POTASYUMLU GÜBRE Ürünün RENK ve AROMA sını AĞIRLIK ve KALİTE sini İRİLİK ve SERT liğini belirleyen potasyumu yüksek oranda içerir. Özellikle meyve ve sebze yapraklarında görülen yaprak kenarındaki kurumayı önler ve ürün artışını sağlar.
DAMLA SULAMA AZOT, FOSFOR, DENGELİ, POTASYUM
Her dönem düzenli kullanılmalı. Bitkinin NPK sı karşılanmalı
2-3 kg
ÖN KARIŞIMLA KONTROL EDİNİZ
Her ilaçlamada gübre muhakkak kullanılmalıdır.
Gübreler bitkilerin strese girmesini önler. Bitkilerin mikro element ihtiyaçlarını karşılar.
Meyve tutumunu ve meyvelerin kalitesini arttırır.
Gübrelemede esas, toprak ve yaprak analizlerinin yapılmasıdır. Buna göre de eksikler giderilmelidir.