BİTKİ BESİN MADDELERİNİN ALIMINI SINIRLANDIRAN FAKTÖRLER
The limiting factors for Purchases of Plant Nutrients
Besin maddelerinin bitkilere faydasını azaltan, diğer bir ifade ile,
alınabilir besin maddeleri miktarını sınırlandıran pek çok kimyasal, fiziksel,
biyolojik toprak koşullar vardır.
Bu koşulları bilmek ve bu koşullardan özellikle etkilenen besin
elementlerinin hangileri olduğunu tanımak,toprağımızın doğru kullanılması, en
iyi ürünü elde edecek önlemlerin saptanarak uygulanması bakımından oldukça
önemlidir.
Besin maddelerinin bitkilere faydasını sınırlandıran etmenleri dört grup
altında toplamak mümkündür. Bunlar; kimyasal faktörler, fiziksel faktörler,
biyolojik faktörler ve iklim faktörleridir.
Aşağıda her gruba giren faktörler ayrı ayrı verilmiş olmakla birlikte,
bazı faktörler birden fazla gruba sokulabilecek niteliktedir.
KİMYASAL FAKTÖRLER
Besin elementlerinin alımını etkileyen en önemli kimyasal faktör toprak
pH' idir.
Toprak pH'i toprağın asitlik veya alkalilik derecesini ifade eder.
Bir
çok besin elementinin alınması bakımından en uygun pH 6.5 - 7.5 arasıdır.
Çok zayıf asit, nötr ve çok zayıf alkaliliği ifade eden bu pH
derecelerinde pek çok besin elementinin alımı yüksektir. Kuvvetli asit ve
kuvvetli alkali şartlar ise kimi besinlerin alımını azaltır.
Şimdi bunlara ait
en önemli örnekleri görelim:
Toprak pH' nın yüksek olması
Yüksek pH ` ya sahip topraklarda önemli bazı makro ve mikro besin
elementlerinin faydası çeşitli, şekillerde azalır.
Fosfor
Yüksek pH'a sahip kireçli topraklarda trikalsiyum fosfat şeklinde fikse
olarak faydası azalır.
Demir, Çinko, Mangan, Bakir, Bor Yüksek pH `da güç
çözünür bileşikler oluşturduklarından alımı azalır. Kireçli topraklarda görülen
mikro element noksanlıklarının ana nedeni budur.
Azot: Yüksek pH `da amonyak halinde kayba uğradığından alım miktarı
azalır.
Potasyum, Magnezyum:pH `t yüksek olan topraklarda genellikle fazla
miktarda çıkan Kalsiyumun antagonistik etkisi nedeniyle alımı azalır.
pH `sı
yüksek topraklarda yukarıdaki elementlerin noksanlıklarını gidermek için bu
elementleri içeren gübrelerin kullanılması kısa süreli olumlu etkiler görülür.
Ancak gübre ilave edilen elementler de kısa süre içinde alkali koşullardan
etkilenir ve alımı azalır.
Bu koşullarda özellikle mikro elementlerin yapraklara
püskürtülerek verilmesinden, genellikle, toprağa uygulamaya göre daha iyi
sonuçlar alınır.
Asidik toprak koşulları (düşük toprak pH't)
Toprak pH'mn düşük olması, yani asitlik derecesinin fazla olması da bazı
besin elementlerinin alımı üzerine olumsuz etki yapmaktadır..
Fosfor:
Asit şartlar altında demir ve alüminyum iyonlarıyla birleşerek güç
çözünür demir ve alüminyum fosfat bileşiklerini oluşturduğundan faydası azalır.
Azot:
Asit koşullarda nitrifikasyon azaldığından, organik maddeden mineralize
azot miktarı azalır. Ayrıca mikroorganizmaların havadan toprağa biyolojik yolla
azot aktarımları azalır.
Kalsiyum, Magnezyum, Bakir Potasyum, çinko, Asit topraklarda şiddetli
yıkanma nedeniyle alınabilir miktarları azalır.
Molibden:
Bitkiler için alınamaz formlara dönüştüğünden alınabilir miktarı azalır.
Asidik toprak koşullarında demir, mangan ve alüminyumun çözünürlüğü artar.
Bu
elementlerin çözünürlüğünün artması sonucunda bitkilere toksik etki
yapabilmeleri soz konusu olabileceği gibi, diğer besin elementlerinin alımı de
sınırlandırabilir.
Yüksek derecede asitlik, asitliğe duyarlı bitkilerin kök sistemine zarar
vereceği için, asitlik nedeniyle bitkiye faydası azalan besin elementlerinin
gübrelerle toprağa verilmesinden de ancak çok sınırlı yarar sağlanır.
Bu nedenle
asitlik nedeniyle yarayışlığı sınırlanmış elementlerin faydasını artırmak için
iyi bir yol asit topraklara kireçleme yapılmasıdır.
Kireçleme ile pH `ın normal sınırlara çekilen topraklarda hem besin
maddelerinin faydası artar hem de toprağın fiziksel özellikleri düzelir.
Besin elementlerinin birbirine antagonistik etkileri
Besin elementleri arasındaki antagonizm, bir besin elementinin, başka bir
elementin alımı üzerine olumsuz etki yapması anlamına gelir.
Toprakta çok yüksek miktarda bulunan bir elementin diğer bazı besin
elementlerinin bitkiye faydasını olumsuz yönde etkilediği pratikte çok rastlanan
bir durumdur.
Örneğin kireci yüksek topraklarda yetiştirilen demir noksanlığı duyarlı
bitkilerde kaçınılmaz olarak ortaya çıkan demir noksanlığı buna iyi bir örnek
teşkil eder.
Aynı şekilde, kalsiyum fazlalığının neden olduğu potasyum ve magnezyum
noksanlığı, fosfor fazlalığının neden olduğu çinko noksanlığı pratikte sık
rastlanan antagonistik etkileşimlerdir.
Toprağın katyon tutma kapasitesinin düşüklüğü
Özellikle humusça fakir kumlu toprakların katyon değişim kapasiteleri
oldukça düşüktür.
Katyon tutma kapasitesi düşük olan böyle topraklarda besin katyonları,
toprakta iyi bir şekilde tutulmadıkları için kolayca yıkanabilirler.
Bu nedenle, katyon tutma kapasitesinin düşüklüğü besin elementlerinin
alınabilir miktarlar süreçler azalması sonucunu doğurur, neticede bu topraklar
üzerinde yetiştirilen bitkilerde beslenme bozuklukları görülür.
TOPRAĞIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
Toprağın fiziksel özellikleri besin maddelerinin alımı sınırlandırarak
beslenme bozukluğuna neden olabilir.
Örneğin toprağın sürekli aynı derinlikte işlenmesi sonucu olup ve adına
pulluk tabanı denilen oldukça sert toprak katmanı, bitki köklerinin alt toprak
katmanlarına ulaşmasını engellediklerinden besin alımını azaltırlar.
Aynı
şekilde kötü toprak strüktürü, bitki köklerinin geni, bir toprak kesimiyle
temasta bulunmasını engellediğinden bitkinin topraktaki besin elementlerinden
yeterince yararlanmasını önler.
Tarım toprakları süreçler kötü fiziksel özelliklere sahip olmaları, çoğu
kez yanlış amenajman pratiklerinden ileri gelmektedir.
Strüktür bozulması ve
toprağın sıkışması (kompaksiyon) tamamıyla bilgisizce yapılan toprak
işlemelerinden ve yine bilgisizce uygulanan kimyasal gübrelemeye bağlı olarak
ortaya çıkmaktadır.
Aşırı sulama da toprağın havalanmasını önleyerek bitkilerde
beslenme bozukluklarına sebep olurlar.
Toprağın kompaksiyonu nedeniyle olsun veya kotu strüktür oluşumu nedeniyle
olsun veyahut ta fazla su nedeniyle olsun, toprakta oksijen yetersizliği
bitkilerin besin alımını engeller ve beslenme bozuklukları yaratır.
Islaklık ve
havasızlık kimi besin maddelerinin ise çözünürlüğünü artırarak toksisite
yaratabilmektedir.
Buna en iyi örnek, su altında kalan topraklarda mangan
çözünürlüğünün artarak bitkide mangan seviyesinin toksik düzeylere çıkmasıdır.
Toprakta oksijensizlik bitkilerde büyüme hormonlar süreçler miktar
süreçler da azalmasına neden olarak bitkilerin gelişmesini engellemektedir.
Toprağın iki gün su altında kalması He bitkideki sitokinin seviyesinin yarıya
indiği, dört gün su altında kalma halinde ise bu hormonun üçte bir düzeyine
indiği ve buna bağlı olarak da bitki boyunun kısaldığı ve kloroz ortaya çıktığı
tespit edilmiştir..
BİYOLOJİK FAKTÖRLER
Bitki besin elementlerinin bitkiler tarafından alınmasını güçleştiren veya
engelleyen, dolayısıyla bitkilerde beslenme bozukluğu görülmesine neden olan
birtakım biyolojik faktörler de vardır.
Bunlardan en önemlisi bitkilerde
hastalık yapan virüs, mantar, bakteri gibi zararlı mikroorganizmalar ve bitkiye
zararlı süreçlerin etkileridir.
Bitki hastalık ve zararlılar süreçler etkileriyle bitkinin yapraklarında
ve diğer organlarında görülen renk ve şekil bozukluklar süreçler bitki besin
maddeleri noksanlıklarından ileri gelen simptomlara benzediği ve bu iki grup
semptomun karıştırılmaması için dikkat edilmesi gerektiği, bitki besleme ve
bitki koruma He ilgili kitaplarda öteden beri yer almaktadır.
Esasen çoğu kez bu
iki grup semptomun birbirine benzemesi her ikisinin de aynı nedene dayanıyor
olmasındandır ki bu neden bitkinin yeterince beslenememesidir.
Zira bitki
hastalık ve zararlılarının etkileriyle bitki besin absorbsiyonunda etkisiz
kalmaktadır.
Bitki hastalık ve zararlıları içerisinde, köklere zarar verenlerle
(örneğin nematodlar) toprak seviyesinde gövdeye zarar verenler, bitkilerin besin
absorbsiyonu üzerine en kötü etkiyi yaparlar.
Bitkilerde besin elementi noksanlıklarına neden olan diğer biyolojik
faktörler arasında, toprak da yaşayan diğer canlıların besin maddesi için
bitkilerle rekabeti ve toprak solucanlarının yetersizliği de önemli sayılabilir.
Besin elementi için bitkilerle rekabet eden toprak canlıları, daha çok,
yabancı ot-e mikroorganizmadır.
Bu canlıların toprakta bulunan besin
elementlerini kendi ihtiyaçları için kullanmaları, kültür bitkileri için
noksanlık yaratabilmektedir. Bu durum bütün besin elementleri için söz konusu
olmakla beraber azot için daha önemlidir.
Toprak mikroorganizmaları, özellikle
C/N oranı geniş taze organik materyalin toprağa verilmesinde, azot ihtiyaçlarını
toprakta mevcut azottan karşılamak Kin bitkilerle büyük rekabete girerler.
Yanmamış çiftlik gübresinin toprağa verilmesinden sonra kültür bitkilerin
görülen zararların bir bolümü de bu nedenledir.
Toprak solucanları toprak strüktürünün geliştirilmesinde önemli rol
oynarlar.
Toprak strüktürunün gelişmesi ise bitki köklerinin besin elementlerine
ulaşmasını kolaylaşır Bu nedenle toprak solucanlarının sayısının az olması,
strüktür gelişmesinin gerileme ve besin alım süreçler azalmasına neden olur.
Solucan populasyonunu arttırmanın en iyi z toprağa ahır gübresi vermektir.
İKLİM FAKTÖRLERİ
Besin elementlerinin alımı etkileyen iklim faktörleri yağış, sıcaklık ve
ışıklanmadır. Yeterli sulama imkânı olmayan bölgelerde yaşanan yağış
yetersizliği nedenle toprakta su miktarı azalır.
Toprakta su miktarının azalması
ise besin elementlerinin çözünürlüğünü azalttığı için besin alımı azalır.
Gerçekten de pratikte kuraklığı izleyen zamanlarda birçok bitkide çeşitli besin
elementlerinin noksanlıkları görülmektedir.
Su yetersizliği aynı zamanda
bitkilerin kök sisteminin gelişmesini zayıflattığı için dolaylı olarak da besin
noksanlıklarına sebep olur.
Öte yandan fazla yağış birçok besin elementinin
yıkanma ile kaybına neden olduğu için bitkilerin besin noksanlığı çekmesine
neden olur.
Fazla yağışın beslenme bozukluğu yaratmasının bir diğer nedeni ise,
fazla yağış nedeniyle toprakta oluşan oksijensiz koşulların bazı besin
elementlerinin alınmasını engellemesidir.
Hava ve toprak sıcaklığının düşük olması da bitkilerde beslenme sorunları
yaratır.
Düşük sıcaklık bitkide fizyolojik süreçleri yavaşlattığından besin
elementlerinin bitkiler taraafından absorbsiyonu düşer.
Düşük toprak sıcaklığı
ise toprağın gerek organik, gerekse mineral fraksiyonundan mineralizasyonla
besin elementi kazanılmasını yavaşlatır ya durdurur.
Düşük toprak sıcaklığı
ayrıca kök gelişmesinin de gerilemesine neden olgu için besin alımını azaltır.